"Konak'ın her yerinde olmaya çalışacağım"

​​​​​​​Konak Belediye Başkanlığına aday adayı olan CHP İzmir İl eski Sekreteri Dr. Merih Şan, projelerini anlattı. Şan, 'İki saatliğine beni belediyede göreceksiniz. Kapalı kapılar ardında oturan değil; amacım, insanlarla birlikte olan bir belediye başkanı olmak. Sokakta, Konak'ın her yerinde olmaya çalışacağım" dedi.

 

GERÇEK HABERCİ- CHP’de yerel seçim maratonu devam ederken, aday adayları da çalışmalarını sürdürüyor.

İzmir’de birçok sağlık merkezinin kuruluş aşamasında yer alan, Yenişehir’de özel bir hastanenin ortağı, Gaziemir ve Hatay’daki iki tıp merkezinin kurucusu olan ve CHP İzmir İl eski Sekreteri Dr. Merih Şan, “Artık siyaset sahnesinde yer almanın zamanının geldi” diye ifade ederken, Konak’ta görev verildiği takdirde yılların bilgi birikimiyle halka hizmet etmekten onur duyacağını ifade eden Şan, “Hemşerilerime yıllarca sağlık alanında hizmet verdim. Şimdi de belediyecilik alanında hizmet etmek istiyorum. Konak için projelerimi hazırladım. Bana görev verilmese bile, belediye başkanı olacak olan arkadaşıma bu projeleri teslim etmeye hazırım” diye konuştu.

ELİMDEN GELDİĞİNCE İNSANLARA ÇARE OLMAYA DEVAM ETMEK İSTİYORUM

 ‘Size neden Çare Doktor diyorlar?’ diye sorduğumuzda Şan, şöyle cevap verdi:

“İnsanlar belediyeye ulaşamıyor. Çünkü belediye başkanları bugüne kadar, hep telefonlarını kapattı geçti. ‘Çare Doktor’ vatandaşın sıkıştıkça arayabilecekleri bir Merih Ağabeyleri olacak. Ben 2004’ten bu yana herkesin sağlık konusundaki sorununu paylaştıkları insanım, düşünün bu güne kadar gece gündüz sorunlarını paylaştıkları insan doktor oluyor. Çareyi de sen bulacaksın diyorlar. ‘Çare Doktor’ böylelikle çıktı. İnsanların sıkıntılarında yanlarında olacağız. Ben yağmurlu bir havada evimde oturacak bir insan değilim. Elimden geldiğince insanlara çare olmaya devam etmek istiyorum”



ÖRGÜT İLE BELEDİYEYİ İÇ İÇE BİR HALE GETİRMEK ZORUNDAYIZ

Konak’ta sosyal belediyeciliği en iyi şekilde uygulayacağını vurgulayan Şan,  “Mesela; bir inşaat ruhsatınız var, belediyeye başvuruyorsunuz, dilekçenizi verdiğinizde elinizde barkodla başvuru numaranız olacak, evrak kimin önünde isim olarak göreceksiniz ve kaç gün kalması gerektiğini göreceksiniz. Bu bir devrimdir. Bu kendi iç denetimimizi getirecek, on beş gün süresi olan evrak, kırkıncı gündeyse vatandaşın kimi şikâyet edeceği ortaya çıkacağı için, on altıncı güne bırakmayacak. Bu bizim için çok ciddi bir iş. Ben belediyeye oturmak için gelmiyorum, Örgüt ile belediyeyi iç içe bir hale getirmek zorundayız. Yılladır mahalle mahalle dolaşıp vatandaşla kahvehanelerde sohbet ediyorum. Dertlerini dinleyip not alıyorum. CHP’nin tabanında, ön plana çıkmadan her zaman CHP’lilerin yanında oldum” dedi.

PROJELERİNİ SIRALADI…

Halkın taleplerini bildiğini belirten Şan, yapmak istediklerini sıraladı:

Tanzim mağazalarının yeniden açılması gerektiğini düşünüyorum. Temel gıda maddeleri, üreticiden doğrudan halka sunulmalı. Kar amacı gütmeden, uygun fiyatlarla vatandaşa hizmet verilmeli. Mahalle muhtarlarından da maddi durumu yetersiz insanlar öğrenilip bu mağazadan faydalanmalarını sağlamak istiyorum.

YEŞİLDERE PLANI

İzmir’de artan bir trafik sorunu var. Öncelikle Yeşildere yolunun genişletilmesi gerekiyor. Caddenin kenarında yer alan boş alanlarsa kente kazandırılmalı. Yürüyüş ve bisiklet yolu olarak değerlendirilmeli.

SADECE YAYALAR

Şehre gelen turistler içinse keyifli bir rota oluşturmalıyız. Varyant’tan Çankaya’ya kadar olan bölge eğlence merkezleri, restoranlar, kafeteryalar ve yürüyüş yollarıyla zenginleştirilmeli. Kemeraltı eski canlı haline döndürülmeli. Araçların girmesinin tamamen yasak olduğu, sadece yaya ve turistlere açık bir bölge haline getirilmeyi planlıyorum.

HIDIRELLEZ FESTİVALİ

Eskiden Hıdırellez İzmir’de büyük coşkuyla kutlanırdı. Hıdrellez’i festival haline getirmek istiyorum. Neden bir Rio Karnavalı da İzmir’de olmasın? Roman vatandaşlarımızı da sürece dahil edip Hıdrellez’i Türkiye ve Dünya turizmine, bir haftalık festival şeklinde kazandırabiliriz.”

ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜ KRİZDE

Dr. Merih Şan sağlıktaki gidişatın hiç iç açıcı olmadığını, birçok sağlık kuruluşunu ciddi krizlerin beklediğini söyledi. Özel sağlığın bir an önce yetkililer tarafından ele alınması gerektiğini vurgulayan Şan, “Sağlıkta katkı payının yetersizliğinin yanı sıra, personelden tutunda teknolojiye kadar birçok konuda Avrupa’nın gerisindeyiz. Bu şartlar altından sağlık turizmi adı altında Avrupa ile nasıl yarışacağız? Özellikle bölgemiz diğer illere göre çok daha geride kaldı. Sağlık kuruluşları ciddi çıkmazlara girdi. SUT Fiyatları 2009 yılında belirlendi. 2009 yılında muayeneye verdiği ücret 24 lirayken, asgari ücret 350 liraydı ve bir sezaryene ödediği ücret ise 450 liraydı. Şimdi asgari ücret 1600 lira ancak muayene ve sezaryen ücretleri de dahil olmak üzere tüm ücretler aynı kaldı. Özel sağlık kuruluşları artık yavaş yavaş geriliyor. Krizin en çok vurduğu yerlerden birisi sağlık sektörü. Sağlık Bakanlığı’mızdan ve SGK’dan SUT fiyatlarını yeniden gözden geçirmesini talep ediyoruz. Böyle giderse kalite düşmeye başlayacak, yeni teknolojileri alamaz hale gelecek, hekimleri verimli hizmet veremeyecek durumda olacak” şeklinde konuştu.

DR. MERİH ŞAN KİMDİR?

14/03/1955 tarihinde Atburgazi Beldesi’nde dünyaya geldim. Köy Enstitüsünde çalışan Yörük ve göçmen kökenli bir babanın ikinci çocuğuyum. İlkokula köyde başlayıp Nazilli Recep Bey İlköğretim okulundan mezun oldum. Ortaokul ve liseyi Nazilli Lisesinde bitirdim.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi bölümünden mezun oldum. Daha sonra Ege Üniversitesinde Radyosyon Onkoloğu olarak yüksek lisansımı tamamladım.

Mesleki yaşamıma Diyarbakır Çermikte iki yıl mecburi hizmetimi yaparak başladım. Askerliğimi Samandıra Kışlası Revir Başhekimi olarak bitirdim. 1987 senesinde; benim gibi Boşnak kökenli bir ailenin kızı olan sevgili eşim Dr. Yıldız Hanımla tanıştım ve evlendim. İki çocuğum oldu; Kızım Yosun Dahiliye Uzmanı olarak doktorluk görevini sürdürmekte oğlum Poyraz ise Elektrik Mühendisi.

Askerlik sonrası Yeşilyurt (Atatürk) Devlet Hastanesi Radyosyon Onkolojisi Kliniği’nde göreve başladım. 2005 yılında Radyosyon Onkolojisi Kliniği Sorumlusu olarak emekli oldum. Aynı yıllar içersinde Antalya Akdeniz Ünv. Yrd. Doçent olarak tayinim çıktı. Fakat Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ndeki görevimden ayrılmak istemedim.

Emekliliğim sonrası; mesleki eğitim ve birikimimi göz önüne alarak, Sağlık Grupları İşletmeciliği’ne başladım ve hala sürdürüyorum.

İyi derecede İngilizce bilmekteyim. Çeşitli uluslararası mesleki seminer ve konferanslara katıldım. 

Sol gelenekten gelen bir kişi olarak CHP saflarında önce üye olarak ve daha sonra İl Sekreteri olarak ülkeme hizmet etmeye başladım. Mesleki birikimlerimi parti çalışmalarımla birlikte değerlendirdim. CHP Konak İlçe Örgütü Sağlık Komisyonu’nda aktif olarak görev aldım.

2007 seçimleri ardından İl Sekreterliği görevinde bulundum. Daha sonra yapılan İl Kongresi’nde Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçildim. 2010 yılı referandumda da Seçim Kurulu’nda; Yürütme Kurulu Başkanı olarak yer aldım. İzmir’de güçlü oylarla “hayır”lı sonuçlar aldık.

Sadece yönetici olarak değil partimin bir neferi olarak da iktidar mücadelesinin her düzeyinde elimden geldiğince çaba harcamaya çalıştım. Referadum sürecinde ve Yerel Seçimler’de Güzelyalı’da bir CHP Seçim Bürosu açtım.

Amacım; yıllarımı ve gönlümü koymuş olduğum bu yolda. Partime ve ülkeme daha iyi hizmet edebilmektir.