Kordon Rotary'de Gündem "Deprem ve Yapı Güvenliği"

TAKİP ET

Kordon Rotary Kulübü peş peşe yaşanan büyük depremlerin ardından depreme hazırlıklı olmak ile ilgili olarak yapıların güvenliği konusunu ele aldı. Kulüp üyelerinin katılımlarıyla Kordon Otel’de gerçekleşen toplantıda Yapı Denetim Kuruluşları Birliği İzmir Şubesi Geçmiş Dönem Başkanı İnşaat Mühendisi Osman Akbaşak “Deprem ve Yapı Güvenliği” konusunun önemini anlattı.

Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7, Malatya Elbistan merkezli 7.6 şiddetinde 10 ili kapsayan ve Hatay’da 6.4 ve 5.8’lik depremlerle sarsılan Türkiye’de bir yandan depremin yaraları sarılmaya çalışılırken diğer yandan aynı acıların tekrar yaşanmaması için alınması gereken önlemler konusu konuşuluyor. “Deprem Öldürmez, Bina Öldürür” diyerek konuyu gündemine taşıyan Kordon Rotary Kulübü Başkanı İnşaat Mühendisi Erdinç Özdeker güvenli yapıların oluşturulması konusunda 16 yıl Yapı Denetim Kuruluşları Birliği İzmir Şube Başkanlığı yapmış olan İnşaat Mühendisi Osman Akbaşak’ı düzenlediği toplantıda ağırladı.

“Yüzyılın Afeti ve Sorumlular”

Büyük depremin ardından geçen zaman içerisinde acıların daha da yükselmesiyle her yerde sorumlu aranmaya başlandığını dile getiren Yapı Denetim Kuruluşları Birliği İzmir Şubesi Geçmiş Dönem Başkanı, aynı zamanda Genel Merkez Başkan, Yönetim Kurulu Üyesi ve Vekili Osman Akbaşak, “Peki, bu afette sorumsuz kimse veya kurum var mı? Kim, ben tamamen ben hatasızım, görevimi tam olarak yaptım diyebilir?Elbette ilk olarak olağan şüpheliler hedef tahtasına yerleştirildi. Önce müteahhitler, ardından mühendisler… Tartışmanın en kolay yapıldığı ve genellikle bir birikimin de gerekmediği ortamlarda bazı kişiler mikrofonu eline alıp, ‘Bana falanca mühendis geldi, diplomamın fotokopisini kullanıp onlarca binada imzamı kullanmışlar ve sahte rapor düzenlemişler’ diyerek bir anda tüm mühendis camiasını ateşe atıveriyor. O mühendis arkadaş kötü bir örnek, onu söylediğimiz kadar işini iyi yapan, her betonun başında durup denetiminin hakkını veren yıkılmayan binalardan sağ çıkan insanların yaşam borçlu olduğu binlerce mühendisten neden söz edilmiyor?Jeoloji, jeofizik mühendisi meslektaşlarımız, Yapı Denetim Sistemi sonrasında yapılan bütün hesapların başında sizin imzaladığınız zemin etütleri var. Verdiğiniz değerlere göre hesaplar yapıldı. Eğer bazı bölgelere hiç bina yapılmamalı diyorsanız, biz de sizinle hemfikiriz ancak işin o boyutu hepimizi aşıyor.” ifadelerini kullandı.

“Yapı Denetim Sistemi İyi Uygulandığında Depremde Hayat Kurtarır…”

Özellikle 2000 yılı öncesi yapılan binalarda malzeme kalitesinin son derece kalitesiz ve kontrolsüz olduğunu sözlerine ekleyen Akbaşak, “Hazır betonun en önemli elemanlarından biri olan yıkanmış, elenmiş, dane boyutuna göre ayrılmış olması gereken agrega (kum-çakıl) doğadan kontrolsüz bir şekilde alınmış. Su oranı diye bir şey yok, hortumla tutularak beton karılmış. Elbette bu betonların ilk depremde unufak olması kaçınılmaz. En büyük sorumluluk bu binaları affetmeye çalışmak. Bir de binamı affetsinler diye dilekçe verenleri göz ardı etmemek gerekiyor. ‘Yoksulluk insana her şeyi yaptırır’ denebilir, denmemeli… Bir çare olmalı, yoksa yoksulluğun bedeli sadece ölüm oluverir.

Sonuç olarak önyargılara kapılmadan ker kesime adil olarak bakılmalı, elbette gerçekten suçu olanlar saptanmalı ve yargılanmalı ama bunu yaparken kurunun yanında yaş da yakılmamalı, birkaç sorumsuz insan için camialar suçlu ilan edilmemeli. Görüldüğü üzere deprem bölgesinde yaşam kurtardığı kanıtlanan yapı denetim sisteminin daha da güçlenmesi, iyi çalışması için gerekenler yapılmalıdır.” şeklinde konuştu.

Ardarda beklenmedik bir anda meydana gelen depremlerin toplumun tamamını derinden etkilediğini ve üzdüğünü ifade eden Kordon Rotary Kulübü Başkanı Erdinç Özdeker, “Maalesef bina stoğu kötü olduğu için yıkıcı oldu. Ardarda meydana gelen depremlerTecrübeli bir inşaat mühendisi olarak özetlemem gerekirse yapı denetimli ve denetimsiz binaların arasında büyük bir uçurum var. Şu an yönetmelikler gayet uygun fakat biraz daha özen gerekiyor. Her türlü zemine bina yapılabilir fakat alüvyon ve sıvılaşma riski olan bölgelere yüksek kat yapmamamız gerekiyor.” diye konuştu.