Nakçı, "İzmir CHP'nin sırtında bir kambur"
Gazeteci Adem Nakçı, 'İzmir CHP'nin sırtında bir kambur' diye konuştu.
GERÇEK HABERCİ-Turuncu TV’de yayınlana Gerçek Haberci ile Gündem programında Gazeteci Adem Nakçı ve Gazeteci Adem Sarıkaya İzmir ve Türkiye gündemini değerlendirdi. Gazeteci Nakçı, kulislerde konuşulan bilgilere dikkat çekerek CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’e yönelik eleştirilerde de bulundu. Nakçı, “CHP’nin yaptığı icraat yerine il başkanı kim olacak konuşuluyorsa İzmir CHP’nin sırtında bir kambur” dedi ve diğer il başkanlarının Yücel’e ulaşmakta zorluk yaşandığının konuşulduğunu hatta bu sorunun genel merkeze aktarıldığına dikkat çekti.
Sarıkaya, “Önce cemaatçiliği üstlerinden atmalılar”
Gazeteci Adem Sarıkaya, TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman’ın şehirlerin kurtuluşu hakkında sarf ettiği ifadelere dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Bu arkadaşlarımız cumhuriyetin değerleri ile sorun içerisindeler. Sorun yaşadıkları için cumhuriyete giden yoldaki her gelişmeye karşılar, cumhuriyetin değerlerine de karşılar. İzmir’in kurtuluşu nedir? Cumhuriyetin kurtuluşunun ilk adımıdır. Ankara hükümeti çıktığı yolu başarıyla tamamlamıştır yani sömürge yıkılmış demektir. Bu adam tabii ki kurtuluşu kutlamak istemeyecek, bu kadar basit. Şehirlerin fethi kutlanır diyorlar; ama bazı şehirlerin en zaman alındığı bile belli değil, hadi gelin kutlayalım. Birçok yerin fethi yok ya da belli değil. Bu cemaatten kayma huylar, zamanında çok cemaatlerle takıldıkları için cemaatçilik yapıyorlar. Önce cemaatçiliği üstlerinden atmalı. Özün, karakterin aynıysa bir zaman sonra aynı yapıya dönersin. Sözün bittiği noktadayız, karşımızda devletin tüm gücünü kullanan suç örgütleri var. Bu örgütler birbirleri ve kendi içleri ile çatışma halinde. Biz milletçe bunu izliyoruz, vergilerimizden kesilen parayla belli makamları zapt eden insanlar var. Türkiye’de cumhuriyet savcısı kalmamış durumda.”
“Bu sistemi el birliği ile hep beraber kurduk”
Nakçı ise Suç Örgütü Lideri Sedat Peker’in geçtiğimiz günlerde yaptığı paylaşımları hatırlatarak, “Ülkeyi yöneten adamın danışmanları neredeyse sahadalar. O kadar çok değişik bir sistem var ki şuna gitme bana gel ben bu işi bu kadara yapıyorum diyor. Şu anda böyle bir sistem var. İddialarda adı geçen iş insanı da CİMER’e şikâyet ettiğini söylüyor. Devleti yöneten insanların bunu yapmasını kabul edemiyorum. 2 milyon sanki sakız parası” ifadelerini kullandı.
Sarıkaya ardından rüşvet üzerinden eleştirilerini sürdürerek, “Kimse aradan sıyrılıp, kaçmasın. Bu sistemi el birliği ile hep beraber kurduk. Susa susa görmeyerek bana ne diye diye el birliği ile kurduk. Biz Türkiye Cumhuriyet’inin gördüğü en kirli kuşağız. Maalesef bizim kuşağımız belki de Cumhuriyet’in yıkılmasına neden olacak çünkü zihniyet kirli. AK Parti büyük çalıyor götürdüğünde büyük götürüyor. Onun altındakiler de farklı miktarlar peşinde. Bu devirde haram yiyemiyorsan salaksın. Kimse de kusura bakmasın, bu bugünün işi değil. Fuzili İstanbul’a gidip döndüğünde ‘Selam verdim rüşvet değil diye almadılar’ demişti. Herkes kurtuluş savaşına, birinci dünya savaşında savaşmadı. Kimisi parasını verip gitmedi. O dönemin toprak zenginleri nereden geldi? Eskiden biz çok iyiymişiz de şu an böyleymiş gibi duruyor” açıklamasını yaptı.
Nakçı, Sarıkaya’nın açıklamaları üzerine AK Parti Bornova’yı işaret ederek, “Biz burada bunu biz ilçe başkanı için konuştuk. AK Parti Bornova İlçe Başkanı, sağda solda 200 bin TL verdim göreve geldim diyor. Bakıyoruz devletten ilk 6 ayda Bornova’daki hastanelere sattığı medikal malzeme 6 milyon civarında. Bu iş iyice zıvanadan çıktı. 200 bin verdi kaç katı kazandı” görüşünü aktardı.
Sarıkaya, “Bazıları muhabirlik değil muhbirlik yapıyor”
Sarıkaya, Bornova Belediyesi’nden çalışan birisine dikkat çekerek, “İmarda görevli bu arkadaşımız Maldivler’de tatil yapıyor. Bu arkadaş nasıl burada tatil yaptığını, bu parayı nasıl bulduğunu çıksın açıklasın. Bunu ifşa eden kişi de gidip Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüyor, sonra Twiter’dan Muş Gençlik Kolları Başkanlığı’na atandım diyerek açıklama yapıyor. Mustafa İduğ hakkında aylardır belge açıklayacağım diyordu” dedi.
Nakçı’nın ise “Bizim burada konuştuklarımızı kimse konuşmuyor, köyün delisi pozisyonundayız şu an” demesi üzerine Sarıkaya, “Neden konuşsunlar? Onlar konuşacaklarına gidip AK Parti’ye ötüyorlar. Muhabirlik değil muhbirlik yapıyorlar. Bilmiyor muyuz? İsim vermeyeceğiz zaten; bunlar ama biliniyor” açıklamasını yaptı.
Sarıkaya, “Deniz Yücel ile CHP İzmir’deki en kötü dönemini yaşıyor”
Nakçı, kulislerde yer alan bir bilgiye dikkat çekerek, “İl başkanları Deniz Yücel’e ulaşamıyor. Bu sorunu genel merkeze iletmişler, İzmir’de altılı değil beşli toplanalım teklifini söylemişler. Menemen’de Menderes’te diğer yerlerde yapılan operasyonlarla ilgili bilgi almak istediklerinde de bir türlü ulaşamamışlar. CHP’nin yaptığı icraat yerine il başkanı kim olacak konuşuluyorsa İzmir CHP’nin sırtında bir kambur” dedi.
Sarıkaya ise, “Deniz Yücel ile CHP İzmir’deki en kötü dönemini yaşıyor. İzmir’e kayyum atansa üç gün direnemezler, örgüt bitmiş vaziyette” diye konuştu.