Öztürk, "Erdoğan'ın 31 Mart seçimlerinden sonraki ikinci en büyük yenilgisi ABD gezisinin iptali"

TAKİP ET

Gazeteciler Ahmet Nesin ve Serdar Öztürk, gündemi değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fenerbahçe üyeliğinden ayrılmasını değerlendiren gazeteci Serdar Öztürk, “Erdoğan’ın böyle zaman zaman duygusal tepkileri oluyor. Bu da onlardan birisi. Bir süredir Fenerbahçe’nin takındığı tavırdan çok rahatsızdı. Zaten Erdoğan’ın TFF Başkanı seçiminde kullandığı tercihler de Fenerbahçe ile hiçbir zaman örtüşmemiştir. Futbol sadece futbol değil. Böylelikle gördük. Siyaset de futbolun içinde. Bu Erdoğan’ın tavrına çok şaşırmış değilim ben” dedi.
Öztürk, yakın gelecekte sürecin siyasi tarafının da konuşulacağını futbol kulüplerinin de kendi aralarında çözüm bulmanın yolunu arayacaklarını ve bulmak zorunda olduklarını ifade etti. 
Yaşananların bir sistem meselesi olduğuna vurgu yapan Ahmet Nesin de “Sonuçta Türkiye’nin para konusunda sahipleri başkanlık yapmıyor mu?” diye sordu.
“Para dediğimiz şey de tek bir kaynaktan gelmiyor” diyen Serdar Öztürk, “Futbolun finansmanı var. Tıpkı siyasetin finansmanı gibi. Türkiye’de aslında para ile ilgili bir sorun var” dedi.
Alaaddin Çakıcı’nın aranırken yurt dışına çıkışıyla ilgili hatırlatmada bulunan Ahmet Nesin, “Sinan Engin. Peki Sinan Engin hangi kanalda yayın yapıyor? Beyaz Tv. Gökçeklerin. Gökçek AKP’li mi yoksa hala ruhunda MHP, Alaaddin Çakıcı, Sinan Engin, Melih Gökçek diye baktığında. O yüzden ben AKP’yi parti olarak diğer partilerden eş değer tutmadığım zaman insanlar bana kızıyorlar. Kalıcı bir ülkeyi yönetecek yada ana muhalefet partisi bulacak bir parti değil. Erdoğan başkanlık yapsın diye kurulmuş bir parti. Bu kadar basit değil ama en basiti bu. Erdoğan ile beraber olmayacaksa Erdoğan’la başlayan kurucular bir kenara atıldıysa, kavga ettiyse bunun başka hiçbir açıklaması yok. Yukarısı demiş ki ‘Ben en kullanışlı Erdoğan’ı seçtim’ demiş. Yoksa o dörtlü aralarında oylama yapsalar Erdoğan’ı seçmezler” diye konuştu.
Öztürk, dönemin en zayıf seçilme olasılığının Erdoğan olduğunu en zekilerinin de Erdoğan olduğunu öne sürerken Ahmet Nesin de “Zeki bir insan bir işi bin korumayla dolaşacak şekilde getirmez. Bir ölçüde tutar diye düşünüyorum. Çünkü kaçırdıysan işte orada artık zeka testi gerekiyor diye düşünüyorum” dedi.
Bir süre sonra sürecin zeka ile yönetmekten çıktığını söyleyen Öztürk, “Başka etki alanları devreye girince işte bugünkü Erdoğan karşımıza çıktı. Bugünkü Erdoğan da kendisine dahil zarar verir duruma geldi. En son grup toplantısında gördüğüm kadarıyla seçimin sonucunu da hiç üstüne almıyor. Kabul etmiyor. Kendi dışında herkesin bir mağlubiyette etkisi olduğunu düşünüyor. Ben o anlamda da konuyu oraya getireyim. Çok da fazla değişiklik yapacağını düşünmüyorum. Belki partide bir iki kişinin yerini değiştirebilir ama onun dışında ben Erdoğan’ın mevcut bakanlar kurulunda, parti yönetiminde ciddi derecede değişiklik yapabileceğini daha doğrusu böyle bir yük almadığını artık ne parti içinde ne de devleti yönetirken. Belki dış dünyada da Erdoğan’ın imajı artık seçim kaybetmesinin ardından değişmiş durumda. O yüzden Erdoğan’ın kendi güçsüzlüğünden etrafında çok büyük değişiklikler yapabileceğini göremiyorum. Ama hala en büyük benim, bu partinin lideri, bu ülkenin lideri benim demeye çalışıyor. Kendisini güçlü göstermeye çalışıyor. Ama önümüzdeki haftalarda belki bir ay içerisinde Erdoğan’ın hem içeride hem dışarıda ne durumda olduğunu daha yakından gözleme fırsatı olacak. Çünkü olaylar peşpeşe geliyor. Birtakım karşılaşacağı olaylar var. Suriye, İran, Ukrayna. Şu an kendi bildiğini okuyor” şeklinde konuştu.
Öztürk’e “Sana gazeteci olarak soruyorum. Karşında aynı kişiyi iki ayrı kişi olarak gördün mü?” diyen Ahmet Nesin, “Gazeteci olarak soru soracaksın. Karşında Erdoğan var. AKP ile ilgili soracaksın birinci parti olarak Erdoğan var. Seçim olmuş, Cumhurbaşkanına soru soracaksın. AKP liderine soracaksın. Karşında bir ana muhalefet lideri var. Ana muhalefet liderinden bir Cumhurbaşkanı var. Hep söylüyorum. Batı buna sıcak bakmayacak. Batı Cumhurbaşkanı tarafını almayacak işin. Batı ana muhalefet lideri başkanı olarak alacak ve siz güven oyu almadınız. Orada ne işiniz var hala diyecek. Bir sürü şey değişecek ve ertelenecek” dedi.
Böyle bir olasılığın olabileceğini ifade eden Serdar Öztürk, “Hatta içeride de aslında benzeri olaylar var. Ankara’da Asliye Ceza Hakimi Cumhurbaşkanı’na hakaret nedeniyle karşısına gelen sanığa, Cumhurbaşkanına değil sıradan bir hakaret dosyası olarak bakmış. Gerekçeli kararında da ‘Erdoğan partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiğinden bu yana aynı zamanda Cumhurbaşkanının yanında bir siyasi partinin genel başkanıdır. O nedenle Cumhurbaşkanlığına hakaret maddesi olarak işletilemez. Daha önce denenmişti bu. Bu yönde başvurular olmuştu. Ama o hakimlerin başına türlü şeyler gelmişti. Sadece yargılanan kişiye ‘iblis’ kelimesi nedeniyle sıradan bir hakaret cezası vermiş 5 ay. Bu yüzden içeride de böyle bir şey var. Siyasi parti genel başkanlığını sürdürüyor olması hukuksal bir takım sonuçları olacak ki yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bunun üzerine Yargıtay üzerinden hala başkanının seçilememiş olması. Erdoğan’ın başka MHP lideri Bahçeli’nin başka bir mesaj veriyor olması, Özgür Özel’le Erdoğan’ın görüşecek olması. İYİ Parti’de genel başkanın seçilecek olması, hem içeride hem dışarıdaki birtakım olaylar Erdoğan dolayısıyla, AKP ile ilgili önümüzdeki dönemde nasıl bir gelecek beklediğini bize biraz daha ip uçları verecek. Öğrendiğime göre herhangi bir resmi açıklama yok. Sadece birtakım gazetecilere dayanarak yapılmış bir iki haber var. Erdoğan’ın haftasonu Haniye ile görüşmesi nedeniyle ABD’nin çok kızdığı, Erdoğan’ın Mayıs başında yapacağı gezinin iptal edildiği söyleniyor. Henüz resmi açıklama yok ama iptal edildiği yönünde gazetecilerin duyumları var. Bu çok ciddi bir gelişme. Sadece Erdoğan ABD Başkanı Biden ile yıllar sonra başbaşa görüşecek. O bölümün iptali değil bütün ABD gezisinin iptal edildiği söyleniyor. Oysa Mehmet Şimşek bakan olarak ABD’de Erdoğan’ın bu gezisinin altyapısını hazırlamaya çalışıyor. Erdoğan’ı yeniden pazarlamaya çalışıyor. Ama eğer gezisi hakikaten söylendiği gibi tamamen iptal edildiyse 31 Mart seçimlerinden sonra Erdoğan’a, O’nun politikalarına ve kendisine dolayısıyla partisine ikinci en büyük yenilgisi olur. Erdoğan’ın artık ana muhalefet partisi durumuna düşmesi bu iptalde ne kadar payı vardır, onu da tartışmak gerekir” dedi.
Erdoğan’ın ABD ziyareti ile ilgili ziyaret iptalinin olması durumunda Biden ile ilgili görüşmesinin iptal olabileceğini ancak bütün geziyi iptal edeceğini sanmadığını söyleyen Ahmet Nesin, “Bütün gezi iptal olduysa bunu Türkiye yapmıştır. Büyük bir olasılıkla eğer bu haber gerçek çıkarsa hepsini iptal etmelerinin nedeni şu olacak. Şöyle bir açıklama bekleyebiliriz. ABD’deki seçimler çok yakın olduğu için Sayın Cumhurbaşkanımızın Biden ile görüşüp taraf tutuyor olmasını önlemek amacıyla ABD’nin geleceğini biz belirlemeyelim diye geziyi olduğu gibi iptal ediyoruz” şeklinde konuştu.
Nesin’in ortaya attığı söz konusu fikrin çok uç noktadan olduğunu aktaran Öztürk, gülerek “Erdoğan’ın ABD seçimlerini etkilemesi gibi bir şey söz konusu değil” dedi.
Erdoğan’ın Irak, Bağdat, Erbil ziyaretine değinen Öztürk, “Bence Erdoğan sanki bu gezilerden elde ettiği birtakım bilgilerle ABD’ye gitmeyi düşünüyordu. Şimdi o zaman bu ziyaretin de pek anlamı kalmadı. Erdoğan’ın hareket alanı kalmadı. Hem politik hem de ekonomik anlamda kalmadı. Bu hem içeride hem dışarıda böyle. Dışarıda para alabileceğini düşündüğü yerden aldı zaten. Artık Körfez ülkeleri bile ekonomik anlamda destek olmuyorlar. Rusya ile görüşmüyoruz. Oysa Rusya özellikle de Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce Erdoğan’a ekonomik olarak en büyük desteği veren ülkelerde ve liderlerden. Ne yaptı? Türkiye’nin doğalgaz borcunu erteledi” diye konuştu.