Sarıbal, "Çiftçimiz üretmeden kent ayakta kalamaz"

TAKİP ET

CHP Bursa Milletvekili ve Tarımdan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal'ın yazdığı 'Türkiye'de Tarımın Durumu-AKP İktidarının 18 Yıllık Bilançosu' isimli kitabın tanıtımı yapıldı.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ- CHP Bursa Milletvekili ve Tarımdan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal'ın yazdığı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önsözüyle yayımlanan, "Türkiye'de Tarımın Durumu-AKP İktidarının 18 Yıllık Bilançosu" isimli kitabın tanıtım etkinliği Efes-Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel'in ve CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın katılımıyla Efes Tarlası Yaşam Köyü'nde gerçekleştirildi. Tanıtıma CHP Selçuk İlçe Örgütü de destek verdi. Sarıbal, çiftçi üretmeden kentin ayakta kalamayacağını ifade ederek, “Çiftçimiz olmadan ekmek olmaz, çiftçi kalkınmadan tarım kalkınmaz. Birlikte üretip hakça bölüşeceğiz” dedi.



“Kendi topraklarımızda üretebiliyorken neden dışarıdan alıyoruz”
Sarıbal, son 18 yılda 34 milyon dönüm alının tarım alanından çıktığını belirterek, “Bazı tarım alanları hala geri dönebilir; ama birçok alanımız ranta kurban edildi. Bu alanlarımız giderken dış ülkelerden arazi kiralama yoluna başvurduk.  Tarım ihracatımız 83 milyar dolar, ithalatımız 114 milyar dolar. Aynı dönemde ithalata 31 milyar dolar ödeyerek yabancı ülkenin çiftçisini zengin ettik. Bizim buna itirazımız yok. Bizim itirazımız, dış ülkelerden aldığımız birçok ürünü zaten kendi topraklarımızda üretebiliyoruz. Bize yurt dışından alınan ürünü dönüştürerek katma değer sağladıklarını söylediler. Benim topraklarımda bunlar yetişiyorsa biz niye alıyoruz? Neden bu paraları kendi çiftçimize harcamıyoruz? Benim yürekli çiftçim 2002 yılında 2 milyon 700 bin çiftçimiz vardı, 2020 yılında 2 milyon 100 bin çiftçimiz kaldı” sözlerine yer verdi.
“İzlenen politika topraksızlaştırmadır”
Sarıbal, toprağın üç şekilde el değiştirdiğini söyleyerek “Toprak, savaşla, diğeri çiftçinin ürettiği ürün para etmez toprağını satar ve kentlere gelir. Üçüncüsü ise çiftçiyi paraya boğarsınız, borçlanır; ama ödeyemeyince toprağı satar. Bunun adı topraksızlaştırmadır. Son söylediğim iki madde Türkiye’de Kapitalizmin yerel uygulayıcıları tarafından hayata geçmiştir” ifadeleri kullanıldı.
“Bunu tarihe not düşmek istedik”
Bu kitabı neden yazdıklarından bahseden Sarıbal, “100 yıl sonra Türkiye ne yazık ki gıda ve tarımda dışa bağımlı hale geldi. Bu nasıl oldu hep birlikte tanıklık edelim, tarihe not düşelim istedik. Bu tespiti yaptık ve ne yapalım diye düşündük” açıklamasını yaptı.
CHP iktidarında neler değişecek?
Sarıbal, CHP iktidarında tarım politikalarında yapılacak değişimleri ve çiftçiye verilecek destekleri aktararak şunları söyledi:
“Tarımsal üretimde planlama yapılacak. Çiftçimiz ne üreteceğini bilecek. Stratejik tarım ürünlerinde üretimden önce fiyat açıklanacak. Tarımsal desteklemeler Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 2'sinden az olmayacak. Çiftçimizin kullanacağı mazotta ÖTV ve KDV kaldıracağız. Çiftçinin tarımsal faaliyetlerde kullandığı girdileri destekleyeceğiz. Çiftçilerimize doğal afetlere karşı koruyacak güvence sistemini oluşturacağız. Köylerde tarımsal üretimi artırmak için çiftçi ile teknik personeli buluşturacağız. Çiftçilerimizin bankalara olan tarımsal kredi borçlarının faizi silinip, ödenebilir bir yapı kazandıracağız. Çiftçimiz ürettiği sürece, zarar ettirilmeyerek insanca bir iş, insanca bir gelir sahibi olacak. Orman köylülerinin yaşam standardını yükselteceğiz. Ormandan elde edilen gelirin orman köylüleri için kullanılmasını sağlayacağız. Denizlerimizi ve tatlı sularımızı koruyarak sürdürülebilir balıkçılıkta, avcılık ve yetiştiricilikte balıkçılarımızı destekleyeceğiz. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşulları iyileştirilecek ve iş kazası, meslek hastalıkları gibi risklere karşı sosyal güvencelerini sağlayacağız. Tarımsal üretimde dışa bağımlılığı azaltacak tarımsal ARGE projelerini destekleyeceğiz. Tarım topraklarımızı koruyacağız. Meralarımızı ıslah edip besicilerimizin yem ihtiyaçlarını karşılayacağız. Birlikte üretim ve hakça paylaşım için kooperatifçiliği destekleyeceğiz.”


Ceritoğlu Sengel, “Köylü milletin efendisiyse gerçekten öyle davranılmalı”
Türkiye’nin fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğinin altını çizen Efes-Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Toprağa tekrardan can vermeye çalışıyoruz, bunu yaparken gelecek nesillere de üretimin tekrardan burada yeşereceğini anlatmaya çalışıyoruz. Biz her şey kırsalın toparlanması ve kırsalın kendine gelmesiyle düzelir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi köylü milletin efendisiyse, gerçekten efendi gibi davranmalıyız. Kırsaldan şehirlere göçün engellenmesi doğru tarım politikasıyla mümkün” diye konuştu.


Biçer Karaca, “Üretmezsek yok oluruz”
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, konuşmasında CHP iktidarında tarım konusunda yapılacakların kitapta yer aldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Biz gittiğimiz yerde Orhan Sarıbal dediğimizde insanlar tanımıyor; ama ‘Toprak Adam’ dediğimizde tanıyorlar. Buradan ‘Köylü milletin efendisidir, milli ekonominin temeli tarımdır’ diyen başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk Olmak üzere bu toprakları bize bahşeden şehitlerimize saygılarımı ve minnet duygularımı belirtmek istiyorum. Sayın Efes-Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel bana bir hediye yolladı. İçinde bu topraklarda yetişen ürünler vardı. Torbadan çıkardığım her ürünün üstünde üreten kadın arkadaşımızın ismi yazıyor. Emeğin ve alın terinin sahibi mutlaka bilinmeli. Bunu görünce çok duygulandım ve kendisini kutladım. CHP olarak iktidarımızda ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı politika belgeleriyle ifade ediyoruz. Bu elimizdeki kitap Türk tarımındaki AKP iktidarının yıkım belgeleri var. Biz iktidara geldiğimizde neyi nasıl düzelteceğimizin de notları var. Üretmezsek yok oluruz, aç kalırız. Üretmezsek millet olarak üreten bir Türkiye’den söz edemeyiz.”
“Çiftçiyi desteklemek için kurulan banka yandaşı besledi”
Ziraat Bankası’na yönelik eleştirilerde bulunan Biçer Karaca, “Ziraat Bankası, çiftçileri desteklemek için kurulmuştu. Şu anda o banka çiftçilerimizi desteklemeyi bırakın, bir kişiye 750 milyon dolar verdi. Çiftçilerimizin hakkını verdi, ödenmeyince arkasını da aramadı. Bir çiftçi aldığı krediyi bir gün geciktirse traktörüne, tarlalarına el konulur. Bu 750 milyon doları alana hiçbir işlem olmadı. Yani çiftçinin desteklenmesi için kurulan banka, yandaşı beslemeye başladı” dedi.