Sayılkan'dan 'sabit kur' isyanı: "Yaşanan çaresizliğe her gün tanık oluyoruz"

TAKİP ET

İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, birçok ilacın bulunmasından sıkıntı yaşandığının altını çizerek, 'Vatandaşın yaşadığı çaresizliğe her gün tanık oluyoruz' dedi.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-Her yıl şubat ayında ilaca zam yapılırken, yeni dönemin zam yapma tarihi yaklaştıkça pek çok ilaç, piyasada bulunmaz oldu. Her yıl şubat ayında ilaca zam yapılırken, yeni dönemin zam yapma tarihi yaklaştıkça pek çok ilaç, piyasada bulunmaz oldu. İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, yaşanan bu duruma dikkat çekerek, “Biz vatandaşlarla her gün yüz yüzeyiz. Vatandaşın yaşadığı çaresizliği her gün yaşıyoruz, tanık oluyoruz” diye konuştu. 
“Farklı bir model bulmak zorundayız”
İthalatçı ve üretici firmalar ile devletin yetkili kurumlarının bir araya gelerek bu soruna çözüm bulması gerektiğini söyleyen Sayılkan, “Şu anda yürürlükte olan kararname 2009’daki birkaç değişikliğe rağmen güncelliğini yitirmiştir. Farklı bir model bulmak zorundayız. Bu yıl Şubat ve Mart ayında düzenleme yapılmasına rağmen ilaçlarla kullanılan Euro kuru 7,86. İlaç fiyatlarını belirleyen esas kur ve gerçek kur arasında çok büyük fark var. İlaç yokluğuna neden olan asıl şey de bu işte. 19 TL olan Euro’yu 7,86’dan hesaplarsanız o ilaç üretilemez. Üreten firmaların maliyetleri nedeniyle insanlar ya üretmez ya da az üretir. Bu kriz çözülmeli. İthalatçı ve üretici firmalar ile devletin yetkili kurumları oturarak çözüm bulmalı” ifadelerini kullandı.
“Sağır sultan bile Şubat ayında zam geleceğini biliyor”
Sayılkan, ilaçlarda belirlenen Euro kurunun düşük olduğunu vurgulayarak, “Kaynak yokluğundan bahsediyorlar, ülkede birçok alana kaynak kolayca bulunurken sağlık sektörüne bulunamaması düşündürücü bir durum. Burada problem sağlıkta tasarruf adı altındaki ilginç bir uygulama. Sanki sağlığa para ayırmak, ek bütçe ayırmak olağan dışı bir şeymiş gibi davranılıyor. Oysa her geçen gün ülke nüfusu artıyor ve sayısını bilemediğimiz kadar çok mültecimiz var. Ama biz hala önceden belirlenmiş kısıtlı bütçeler ile sağlık hizmeti vermeye çalışıyoruz. Ne yapılmalı dersek başka bir model bulunmalı. Bunun dışında senede bir kez zam yapılması yanlış, sağır sultan bile Şubat ayında zam geleceğini biliyor. Dolayısı ile ilacı üretmeyip biraz beklerse çok daha fazla miktarda para kazanacaklarını biliyorlar. Üreticilere de neden üretmiyorsun deme şansımız yok çünkü şu ayda şu kadar zam gelecek diye adres gösteriliyor. Senede bir kez yapılan zam bölünmeli. O zaman ilaç yokluğunun bir kısım önüne geçilir. Ama Euro kuru mantıklı bir seviyeye çekilmeli” açıklamasını yaptı.
“Vatandaş kapı kapı ilaç arıyor”
Türkiye’ye gelen ilaçların birçoğunun ithal olduğunu vurgulayan Sayılkan, şunları dile getirdi:
“Gelmesine olumlu bakılmayan akıllı ya da biyoteknolojik ilaçların gelmeme nedeni fiyat politikası. Biz bunu çözmeden tedavide olmazsa olmaz olan ilacı halledemeyiz. Nasıl bir tasarruf insan hayatından değerli olur? Gerekiyorsa başka sektörlerden tasarruf yapılır; ama sağlıktan tasarruf yapılmaz. Cam şişe temini ile ilgili firmaların sorunu var. Dolayısıyla şuruplarda ciddi sıkıntı yaşanıyor. Nöbetçi olunan akşamlarda üç beş kutu bulabilirsen birçok talep geliyor. Bu doğru bir yöntem değil. İnsan hayatından edilen tasarruf hiçbir şeye değmez. Çeşitli imkânsızlık ile ilaç üretilemezsen bu yanda da vatandaş kapı kapı ilaç arıyor. Bu sorun çözülmesi özel yetenek gerektiren bir şey de değil. Türkiye’de 29 bin noktada eczane var. Son üç beş yıldır artarak devam eden sorunların duymazdan gelinmesi bizi üzüyor.”

 

İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ilaç