Serdar Öztürk: Halk Ne Kadar "Kutuplaşırsa" O Kadar Toplum Bölünür

TAKİP ET

Gazeteci-yazar Serdar Öztürk iktidar kanadından yapılan Referandumda hayır oyu verecekleri darbecilerle aynı zihniyette olduğu imasına Gazete Dokuz Eylül'deki köşesinde yer verdi.

Gazeteci-yazar Serdar Öztürk iktidar kanadından yapılan Referandumda hayır oyu verecekleri darbecilerle aynı zihniyette olduğu imasına Gazete Dokuz Eylül'deki köşesinde yer verdi.

Halkın bölündükçe iktidarın yarar sağladığını söyleyen Öztürk, "Hayır oyu kullanacaklar da, evet oyu kullanacaklar da bu ülkenin “hakiki” vatandaşlarıdır. Sadece görüş ayrılıkları vardır ve bu “en doğal” olanıdır." dedi.

Yazısında baskı ve zulümün mutlaka biteceğini belirten deneyimli gazeteci, "Deniz yine dalgalanır, Özgürlük yine şahlanır, Korkmayın, hepimiz sahiciyiz" ifadelerine yer verdi.

Yazının Tamamı:

Referandumda “hayır” diyecek olanlar, 15 Temmuz başarısız darbecileri ile aynı yere konumlanmış olacaklarmış…

İnanarak demiyor bunu.

Biliyor ki, halk ne kadar “kutuplaşırsa” o kadar toplum bölünür.

Halk ne kadar “bölünür” ise o kadar yarar sağlar…

Değil öyle.

Hayır oyu kullanacaklar da, evet oyu kullanacaklar da bu ülkenin “hakiki” vatandaşlarıdır.

Sadece görüş ayrılıkları vardır ve bu “en doğal” olanıdır.

Herkesin tek tip giyindiği, tek tip konuştuğu, tek tip düşündüğü ve tek tip davrandığı ülkeler, olsa olsa “diktatörlük” ile yönetilen baskıcı rejimlerdir.

Tıpkı Başbakan’ın dediği gibi, Türk ulusu 23 Nisan 1923’te tercihini yapmıştır. Bu tercih Cumhuriyet ve parlamenter demokrasidir.

Azı çoğu yoktur.

Aşağısı yukarısı yoktur.

Kin ve nefret yoktur.

Ayrıştırma, bölme, ötekileştirme, nefret etme yoktur.

Şöyle etrafınıza bir bakın.

Futbol maçlarında artık taraftarların yanında sporcular, hatta sahanın hemen dibindekiler bile birbirlerine “nefretle” davranmaktadır.

Ne olursa olsun, bu ülkenin bütün vatandaşları korkmadan, endişe etmeden düşünmeli, düşündüğünü açıklamalı, açıkladığı düşünceyi özgürce yaymalı ve o düşünce için yasaların kendisine verdiği olanakları “korkusuzca” kullanmalıdır.

Baskı ve zulüm mutlaka biter.

Ve bittiğinde güneş yine doğar.

Deniz yine dalgalanır.

Özgürlük yine şahlanır.

Korkmayın, hepimiz sahiciyiz…