Sergenç İneler Urla için vizyonunu açıkladı: "Toplumun tamamını kucaklayan bir yönetim anlayışı getireceğiz"

Urla Belediye Başkan Aday Adayı Sergenç İneler, Artı 35'te Gazeteciler Adem Nakçı ve Adem Sarıkaya'nın konuğu oldu. İneler, konuk olduğu programda Urla için neden yola çıktığını ve nasıl bir yönetim anlayışı sergileyeceğini açıkladı.

Artı35’te Gazeteciler Adem Nakçı ve Adem Sarıkaya’nın konuğu olan Urla Belediye Başkan Aday Adayı Sergenç İneler, aday olup seçildiği takdirde Urla’da ortaya koyacağı yönetim anlayışını, “Urla’da STK, muhtarlar, Sendikalar, siyasi partiler ve Belediye arasındaki bağlar kopmuş görünüyor. Yeniden halkla, siyasi partilerle ve kurumlarla iş birliği içerisinde bir yönetim anlayışı tesis ederek Urla’yı yöneteceğiz” diyerek ifade etti.
“SORUNLARI TESPİT ETMEYE BAŞLADIK”
Urla’daki en önemli sorunları tespit ettiklerini ve çalışmaya başladıklarını ifade eden İneler, “Urla’da yaşamaya başladığımız günden itibaren bazı eksikler kendini belli ediyor. Kayyum atandıktan sonra bütün bağlar kopmaya başladı Urla’da. Belediyeden Sivil Toplum Kuruluşlarına (STK), muhtarlardan sendikalara bütün bağlar kopmuş durumda. Bu bağların kopması Urla’nın gelişmemesine neden oluyor. Biz ekibimizle bütün yerleri gezdik ve insanlarla konuşup sorunları tespit etmeye başladık” dedi.
“Kayyım Urla’nın 4 yılına mal oldu”
Urla’da kayyımın 4 yıl gibi bir kayba sebep olduğunu ve gelecek başkanın 1 günü 48 saat yaşar gibi çalışması gerektiğini ifade eden İneler şöyle devam etti;
“Bütün sorunları tek tek gözlemledik. Kıyı balıkçılığının, turizminin desteklenmesi, kıyıların daha çok korunması düşüncesiyle kaybedecek zaman dahi yok diyerek daha aday adayıyken projeleri açıklayarak yola çıktık. 86 tane proje fikrini alt alta sıraladık. Üç yıldır da bu projelere hangi ekip ve finansal yapıyla yapacağımızı çalıştık. Birçok kurumla görüştük. Biz başkan adayı olduğumuz gün hazırlıklarımıza başlayacağız. 86 tane fikirle yolca çıktık ve inanılmaz bir teveccühle halkımız bunlara yorum yapıyor. Halktan birçok proje önerisi geliyor. Örneğin bir tane amfi tiyatro yapma önerisi geldi. Bu öneri daha önce bizim aklımıza gelmedi. Bizim ekip şu an bu projenin yapılıp yapılmayacağı konusunda çalışmalar yapıyor.” 
“BÜTÜN ADAY ADAYLARIYLA YAN YANAYIZ”
Aday adaylarının sıkı bir elemeden geçtiğini belirten ve aday adaylarına birlik ve destek çağrısında bulunan İneler; “İthal aday değil tartışması bir yere kadar doğrudur. Bana göre Urla hakkında fikir taşıyan, esnaf hakkında bilgi sahibi olan, Urla’nın havasını soluyan herkes Urlalıdır. İlk başta bu konu bana tuhaf geldi ve bir taraf tutmadım. Daha önce Urla için bir fikir sahibi olmayan, Urla’yı tanımayan insanların aday adayı olduğu söylendiğinde açıkçası tepki ne diye öğrenmek istedim. Günün sonunda bir kişi Urla’da yaşıyorsa Urlalıdır o kişi. Ben o kişi Urla için bir şeyler yapmak istiyorsa sonuna kadar arkasında olacağım. Partimiz bu dönem daha hassas davranacağını düşünüyorum. Partimiz Urlalı mı değil mi tartışmasından önce geçmişte Urla’da ne yapmış gelecekte ne yapacak ve eksiden bir davası var mı yok mu araştırılsın. Halkla ilişki kurabilecek bütün partilerle ilişki kurabilecek tertemiz bir adayda buluşmak zorundayız” dedi.
“Kırmızı çizgimiz yaşayan Urla olacak”
Urla’nın değerlerinin korunması gerektiğini ve önceliğinin “Yaşayan Urla” olduğunu belirten İneler, “Urla’da pastayı büyütelim diyorum herkese. Bu anlamada iskele mahallesinde yapılmış bir işgal düzenlemesi var. Kayyumun yaptığı bir eylem var. Ben başkan olduğum zaman bir taviz vermeden Urla’daki esnafın, restoranların güçlü kalmasını sağlayacağım. Biz başkan olursak bütün sahil hattı başta olmak üzere kentin ayağa kalkması ve kentin niteliğinin artması en büyük önceliğimiz olacak. Bu yola ilk çıktığımız zaman Urla Urla’nın Urla’ya yettiğini gördük. Turizm olanakları yüksek kaliteli ve zeki insanlar var. Urla’nın küçük otel zihniyeti koruması karavan ve çadır turizminin korunması desteklenmesi için orada yeni nesil bir turizm akımın başlaması gerekir. Urla’da bütünleşmiş herkesi bu pastadan pay alabilecek bir hale getireceğiz.  Bizim kırmız çizgimiz yaşayan Urla olacak” diye konuştu. 
“Kıyı köylerine doğru projeler kazandırmalıyız”
Urla’nın turizm haricinde gelir kaynaklarına olan ihtiyacını dile getiren ve Çeşme Projesi’ne de değinen İneler, “Film ve sanat endüstrisi çok önemli. Ben geçmişte film sektörüyle uğraştım, sanatla da ilgim var. Uzun yıllar Avrupa Birliği (AB) kurumlarında çalıştım. Urla’nın kırsalında bu endüstrinin gelişmesi için elimden geleni yapacağız. Urla’da film ve dizi sektörü için gerekli izinlerin alınmasını kolaylaştıracağız ve hizmetlerin hızlı gerçekleştirilmesi için çalışmaları hemen yağacağız. Çeşme Projesi hem Urla için hem de çeşme için bir tehdittir. Kıyı köylerine doğru projeleri kazandırmazsak onların turizmden aldıkları payları artması oradaki köylülerimiz ve üreticilerimiz oradan ayrılabilirler. Bizim oluşturacağımız turizm projelerinin oraya kaymasını sağlamak zorundanız. Bizim, hizmetleri doğru bir şekilde dağıtmamız gerekiyor” dedi.
“Konut sorununun farkındayız”
Urla’daki konut sorunu ve pahalılığının farkında olduklarını ve 2 buçuk yıldır bu konuda çalışma yürüttüklerini belirten İneler şöyle konuştu:
“Urla’da alan sıkışıklığı ve yeni alan yerlerinin açılmaması gibi nedenlerden dolayı aslında Urlalı şu anda konut sıkıntısı yaşıyor. Urla’da mümkün oldukça bir veya iki katlı konutları korumak zorundayız. Villa olarak yapılan bazı konutlar aslında normal ev. Bu villalarda mesela öğrenciler de kalıyor ve bu öğrenciler klimayla ısınmak zorunda kalıyor bunun sebebi Hizmetlerin geç gitmesi. Herkesin klima kullanması trafolarda sıkıntılar neden oluyor. Elektrik sıkıntısı var ciddi bir şekilde. Elektrik sıkıntısı yanı sıra su sıkıntısı da var Urla’da. Biz Urla’ya hizmetlerin gelmesi için çok çabalamazsak bu sorunlar devam edecek. Biz 2 buçuk yıldır düşük ve orta gelirlerle nasıl konut edindirilir diye bir proje fikriyle çalışıyoruz.”