STK'lerden Çeşme Projesi'nde 'kamu zararı' uyarısı!

TAKİP ET

TMMOB İKK, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve EGEÇEP bir araya gelerek Danıştay'ın Çeşme Projesi kararı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak bilinen Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Çeşme Kültür ve Turizm Bölgesi Projesi’nde (Çeşme Projesi) yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve EGEÇEP bir araya gelerek Danıştay’ın konu ile ilgili kararı hakkında açıklamalarda bulundu. TMOBB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na seslenerek, “Hukuk içerisinde yürütülen her türlü süre kamu zararıdır. Bu projeye yapılan her türlü işlem kamu zararına neden olacaktır. Tekrar tüm kamu görevlilerini uyarıyoruz” dedi.

TMMOB İKK Sekreteri Akdemir, bu açıklamalarının yanı sıra Selçuk, Çeşme, Urla ve Karaburun belediye başkanlarına seslendi. Akdemir, belediye başkanlarına bu projeye karşı olmaları noktasında çağrıda bulundu.

Yılmaz, “İrtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacak”

Bir araya gelen bileşenler adına basın açıklamasını okuyan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilecek. Bu alanın tümünde ve adaları da içeren deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır. Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır. Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır.  Alan, Doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar vb. yapılacaktır” diye konuştu.

Yılmaz, Danıştay 6. Dairesi’nin daha önce gerekçesiz olarak yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verdiğini hatırlatarak, “Ancak itirazımız üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı ile Danıştay 6. Dairesinin kararı kaldırıldı. 12.02.2020 tarihli Resmi Gazetede ilan edilen İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinin sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Her işlem kamu görevlilerinin cezai ve mali sorumluluğunu gerektirecek”

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararında deniz alanlarını da kapsayan bu denli büyük bir alanın gereklilikleri açıklanmadan turizm bölgesi ilan edilmesi hukuka aykırı bulduğuna işaret eden Yılmaz şunları söyledi:

“Bu karar ile davalı Kültür ve Turizm Bakanlığına da tebliğ edilmiş olup İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 27. Maddesi gereğince Bakanlıkça Çeşme Turizm Bölgesi projesi kapsamında artık hiçbir işlem ve tasarrufta bulunulamayacaktır. Yürütmenin durdurulması kararına rağmen yapılacak her işlem kamu görevlilerinin cezai ve mali sorumluluğunu gerektirecektir. Kurumlarımız kararın gereklerine uyulmasını titizlikle takip ederek ihlal edenler hakkında gerekli hukuki işlemleri başlatıp takip edecektir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun hukuka aykırı bulduğu işlem hakkında Danıştay 6. Dairesi tarafından aynı yönde nihai karar verilmesi beklenmektedir. Korunması gereken doğal alanları, korunması gereken su havzalarını, orman alanlarını, deniz alanlarını, kıyıları, kamuya ait devasa alanları kamunun elinden alıp bir azınlığın kullanımına terk edecek bu işlemin hukuka aykırı bulunarak durdurulmuş olması ile kamusal sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Halkımıza ve tüm İzmirlilere armağan olsun.”

Akdemir, “Her türlü işlem kamu zararına neden olacaktır”

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, hukuk normlarına göre normal Türkiye şartlarına göre bir mucizeyle karşı karşıya olduklarını dile getirerek, Biz bu süreci Gezi davasıyla karşılaştırıyoruz. Gezi kazanmıştır. Gezi parkı tümüyle kamunun kullanımına açık bir haldedir. Bu projede ise yüzde 94’ü kamuya ait olan alanın tümüyle ranta ve talana açık edildiği bir süreç vardı. Mesleğimizi, vicdanımı ve halkın talepleri üzerinde yaptığımız için projeye itiraz ettik ve rapor hazırladık. Bilirkişi raporu sonrası ise yürütmeyi durdurma kararı alındı. Bu konuda mücadelemizin devam edeceğini dostlarımızın kendi mesleklerini yaptığı için tutsak oldukları için mücadele edeceğimizi bundan sonra bütün kamuya açık alanların kamuya açık olması için mücadele edeceğimizi söylüyoruz. Hukuk içerisinde yürütülen her türlü süre kamu zararıdır. Bu projeye yapılan her türlü işlem kamu zararına neden olacaktır, buradan tüm kamu görevlilerini uyarıyoruz” dedi.

Ertal, “Bundan sonra hiçbir plan çalışması yapılamaz”

Avukat Ömer Ertal ise basın mensuplarından gelen soruları yanıtlayarak, “Bakanlık yürütmenin durdurulması kararına istinaden bütün işlemleri durdurmakla hükümlüdür. Aksi takdirde bu işlemler yapan kamu görevlileri suç işler. Kamu zararları devletin ve kamu görevlilerin görevi altındadır. Görevi kötüye kullanma ve ihmalden suç işlerler. Hukuk devleti ilkesince yargı kararlarına uyuşması zorunludur. Sayın Bakan’ın bu konu ile ilgili bir açıklaması var; ‘Aralık ayında planları askıya çıkaracağız’ diyor. Bundan sonra hiçbir plan çalışması yapılamaz, planlama için bir kuruş harcanamaz. Bunların hepsi suç teşkil eder. Tahsis işlemlerinin iptal edilmesi lazım” görüşünü aktardı.

 

STK Çeşme Projesi kamu zararı