Tekelioğlu; "Ali Babacan ne diyor, Ak Parti ne anlıyor?"

TAKİP ET

Ak Parti’de 3 dönem milletvekilliği yapan Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu;  “Ali Babacan ne diyor, Ak Parti ne anlıyor?” başlıklı köşe yazısında Ak Parti’nin içinde olduğu durumu değerlendirerek, Ali Babacan tarafından yapılan açıklamaların farklı yorumlanmasına tepki gösterdi.

Ak Parti eski İzmir Milletvekili olan aynı zamanda Abdullah Gül’ün akrabası olarak bilinen Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu Ocakmedya’da yayınlanan köşe yazısı ile Ak Parti’deki son duruma yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. “İyi yönetilmeyen bir Türkiye’de yaşıyoruz” diyen Tekelioğlu; şunları dile getirdi;

“Bu durumda daha iyi yönetmeye talip olanların çıkması normal değil midir? Bunu kavrayamayanlar anlamsız argümanlar geliştiriyorlar. Sanki her şey dört dörtlükmüş gibi Ali Babacan hareketini sadece Ak Parti’yi bitirme gayreti olarak görmeye çalışıyorlar. Ak Parti, asıl bu anlayış yüzünden kaybedecek gibi geliyor bana. Ortada bir yanlış var ve bu yanlışı düzeltmenin ilk adımı onun ne olduğunu tespit etmek…

Bir başka hata daha var. Bazıları yeni oluşumların tek gayesini, 2023 seçimlerinde Tayyip Erdoğan’ın kaybetmesi olarak açıklama gafletine düşüyor.”

Yanlışları görmek için sorgulama yapılmıyor

Partide uzun süredir yapılan yanlışlar ve içinde bulunan kötü duruma yönelik tahlil ve çözüm üretilmediğini de ileri süren Prof. Dr Tekelioğlu şöyle devam etti;

“Sözüm biraz Ak Parti camiasına… Camia tabirini de bilerek kullanıyorum, zira Ak Parti Genel Merkezindeki yapıdan bir şey beklenemeyeceğini vurgulamak derdindeyim. Ak Parti camiasında aklı başında çok insan bulunduğuna eminim. Peki, ama nasıl oluyor da Erdoğan – Bahçeli yönetimindeki Türkiye’nin, başta demokrasi ve hukuk olmak üzere önemli alanlardaki sıkıntıları görmezden geliniyor? Nasıl oluyor da 31 Mart yerel seçimlerinin ortaya koyduğu ağır yenilginin muhasebesi yapılmıyor? Nasıl oluyor da “İstanbul seçimlerinin yenilenmesi yanlıştı” diyen biri çıkmıyor? Nasıl oluyor da kaç yıldır yönettiği büyük şehirler kaybedilince bunun sorumlusu kimler ve hangi politikalardır diye bir defter açılmıyor? 

Sona bırakır gibi olduğuma bakmayın… Belki en önemlisi, nasıl oluyor da insanlar Ak Parti’nin temsil ettigine inandıkları gönüllere seslenen değerlerimizden, bunlarla ilgili kavramlardan ve kutsal bilinen mefhumlardan nefret eder hale geliyor? Nasıl oluyor da bir türlü yerli yerine oturtamadığımız İmam Hatiplerdeki öğrenciler arasında deizm yayılıyor, gençler arasında Ak Parti her gün irtifa kaybediyor? Nasıl oluyor?

Nasıl oldu da 16 Nisan 2017 referandumu ile getirilen garip sistem Türkiye’yi iyiye götürmüyor diye haykıran içerden bir ses duyulmadı? Nasıl oldu da denge ve denetleme mekanizmaları olmadan demokrasi standartlarında geriye düşeriz diyen çıkmadı? Nasıl oldu da bu sistemle getirilen %50+1 şartı Ak Parti’yi kuruluş ilkelerinden taviz vermek zorunda bırakabilecek ittifaklara mecbur edebilir diyen akil adam kıtlığı yaşandı? Nasıl oldu da başlangıçta çizilen rotayı değiştiren Ak Parti treninin yanlış rotasına dikkat çekenler hem trenden atıldılar hem de trenden inmekle suçlandılar?”

Realist düşünmek lazım

Yazısında Ak Parti’nin realist düşünme k zorunda olduğunu da değerlendiren Tekelioğlu; “ Öyle, proje, Ak Parti’yi bitirmek, Tayyip Erdoğan’ı düşürmek gibi ucuz sloganlara sığınmak yerine bir zamanlar tek başına %50”leri aşma noktasından şimdi neden %30’lara doğru yol aldığını düşünmek gibi daha ulvi adımlara yelken açmalıdır” dedi.