Tunç Soyer Cezaevinden İlk Günlüğünü Paylaştı: "Zaman içeride yavaş akıyor"
Tutuklu bulunan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, cezaevinden kaleme aldığı ilk günlüğünde gözaltı ve tutukluluk sürecine dair çarpıcı ifadelerde bulundu.
Soyer, günlüğünün ilk satırlarında içeride olmanın "en güzel yanının sabaha karşı bir şafak operasyonuyla evinin basılması ve gözaltına alınma ihtimalinin olmaması" olduğunu yazdı.
Gözaltı sürecinde devletin kendisini nezarethaneye “attığını” ve burada kötü muameleye maruz kaldığını belirten Soyer, “3-5 saat değil, tam 72 saat beton üzerinde bir çift battaniyeyle bırakıyor” dedi. 70 kişinin tek bir alaturka tuvaleti kullanmak zorunda bırakıldığını vurgulayan Soyer, bu durumun “taleplerin sıraya sokulmasıyla mümkün olabildiğini” ifade etti. “Yani, 24 saatte bir kez yapılan temizlik nedeniyle son derece pis koşullarda ama ihtiyaç giderebiliyorsanız kendinizi mutlu hissediyorsunuz” diyerek gözaltı koşullarını çarpıcı bir dille tarif etti.
Tutuklandığında ise devletin kendisini “emanet” olarak aldığını kaydeden Soyer, pek çok kuralın geçerli olduğunu ancak bu kuralların açıkça anlatılmadığını söyledi. “O kuralların öğrenilmesi sürekli olarak ‘size söylerler’ denildiği için biraz zaman alacağa benziyor,” dedi.
Gözaltına alındığı andan itibaren beş gündür telefonsuz ve saatsiz olduğunu aktaran Soyer, “Benim gibi telefonu elinden hiç düşmeyen biri için telefonsuzluğa alışmak biraz zaman alacak galiba, ama daha şimdiden alışmanın hoşuma gittiğini söyleyebilirim,” ifadelerini kullandı. Cezaevinde zamanın daha yavaş aktığını vurguladı.
Soyer, içeride ilk andan itibaren bir tür sadeleşmenin başladığını belirtti. “Tek kişi kaldığım odamda bir karyola, bir plastik masa ve sandalye, bir de fevkalade iyi çalışan bir vantilatör var,” dedi. Bu ortamın kendisine “hayatın ne kadar çok ve gereksiz eşya ile dolu olduğunu” düşündürttüğünü yazdı. “Ama daha çok kafa yormadan, çok uykusuz geçen 4 günün ardından kavuştuğum yatağı çok sevdim ve deliksiz uyudum,” diyerek fiziksel yorgunluğun ardından gelen ilk rahatlamayı dile getirdi.
Cezaevindeki ilk sabah yaptığı bir gafı da aktaran Soyer, ışığı açmak için bastığı düğmenin aslında acil durum düğmesi olduğunu, bunun üzerine siren çaldığını ve kısa süre sonra bir görevlinin kapıya geldiğini belirtti. Görevliye “Çok özür dilerim, ışığı açmak istemiştim,” dediğini aktaran Soyer, görevlinin kendisini anlayışla karşıladığını ve “Sorun yok, tamam” diyerek onu rahatlattığını yazdı. “Neyse ki tüm süreçteki memurlar gibi çok büyük bir anlayışla karşıladı,” dedi.
Bu süreçte düşünmeye bol vakti olacağını belirten Soyer, ilk anda aklına kendisiyle aynı kaderi paylaşan dostlarının ve çalışma arkadaşlarının geldiğini yazdı. “Yoldaşlarımı, birbirinden değerli insanları düşündüm,” dedi.
İlk ziyaretçisinin Avukat Deman Güler olduğunu belirten Soyer, onun kendisine Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Hatay Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin sabaha karşı gözaltına alındığını haber verdiğini ifade etti. “Çok üzüldüm. Zeydan Başkan daha dün akşam arkadaşının telefonundan benim için üzüldüğünü söylemişti,” diyen Soyer, “Dilerim akıbetleri bize benzemez ve tutuklanmazlar,” şeklinde temennide bulundu.
Soyer, kendisine yöneltilen suçlamaları da günlüğünde ele aldı. “Maruz kaldığımız bu haksızlıklar kabul edilebilir değil. Hukuki dayanaktan yoksun suçlamalar ve tamamen hukuk dışı bir şekilde sürdürülen tutuklamalar aslında yok hükmünde ve mutlak butlanla batıl bence,” dedi. Tutuklanmasına neden olan maddenin TCK 158/1 olduğunu belirtti. Bu maddenin, hile ve desise ile çıkar sağlamak amacıyla bir kişiyi aldatmaya yönelik “nitelikli dolandırıcılık” suçunu tanımladığını hatırlattı.
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ben planlı bir şekilde, hile ve desise yaparak bu suçu işlemişim,” diyerek ironiyle yaklaşan Soyer, “Kimi dolandırmışım, kimden ne menfaat elde etmişim bunların hiçbiri savcılık dosyasında yok elbette ama ben bu suçtan tutuklandım,” ifadelerini kullandı. Bu nedenle tutuklama kararının hukuken “yok hükmünde” olduğunu savundu.
5 Temmuz günü ikinci ziyaretçilerini de kabul ettiğini belirten Soyer, “Önceki dönem Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve değerli İzmir milletvekillerimizdi,” diyerek ziyaretçilerine teşekkür etti. “Hem evimize, ailemize hem bana moral veren ziyareti için kendisine ve değerli eşlerine çok teşekkür ediyorum,” ifadelerine yer verdi.
Günlüğünü, cezaevinde geçireceği süreç boyunca yazmaya devam edeceğini belirten Soyer, kamuoyuna “Arada sırada siz de bana yazarsanız sevinirim,” çağrısında bulundu.
Adresini de paylaşan Soyer, mektup göndermek isteyenler için şu bilgileri verdi:
Buca Kırıklar F Tipi 1 Nolu Cezaevi Koğuş B/63
Soyer, günlüğünü “Hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Sağlıcakla kalın…!” diyerek tamamladı.