Usta Gazeteci Öner çok konuşulan "CHP Yemeği"ni yazdı

TAKİP ET

9 Eylül Gazetesi yazarı Seçkin Öner, geçtiğimiz günlerde CHP İzmir İl Örgütü’nde yaklaşan yerel seçimler öncesi, 'İktidar yolunda birlik, beraberlik ve dayanışma' yemeğini ‘Emeksiz yemek’ başlığıyla köşesinde kaleme aldı.

Öner, “Anlaşıldı ki CHP’yi CHP yaptığını iddia edenlerin bir çoğu, ne yaptıklarını, nerede durduklarını, görevlerini asla bilmiyorlar. Üstelik bunlar, parti adına aday adayı olan bir sürü, boş bir kalabalık” dedi.

İşte Öner’in  o köşe yazısı:

Cebinde parti üyelik kartı, yakasında rozet taşıyan bir çok CHPli,

Partisinin il başkanlığınca verilen yemeğe katılmadı.

Üstelik bunların bir kısmı da belediye meclis üyeliklerine, hatta belediye başkanlıklarına aday adayı olanlardan oluştu.

Gerekçeler şunlardı;

“500 liraya iki tabak yemek olur mu?”

“Bu ne biçim halkın partisi, para topluyor?”

“Bu toplanan paralar esirgemedeki çocuklara verilsin!”

“Bu ekonomik krizde ben 500 lirayı nereden bulayım?”

“Sosyete partisi…”

Anlaşıldığı üzere, İzmir CHP İl Başkanlığı bir yemek organize etti.

Malum, seçim geliyor amaç gelir toplamak.

Gayet mantıklı bir girişim bile, kentte olay oldu.

CHP logosu altında kenti yönetmeye talip olanlar toz oldu.

Hele hele “Örgütün bel kemiğiyiz biz” diyenler.

Bırakın yemeğe katılıp, partisine destek olmayı, sosyal medyadan veryansın ettiler.

Anlaşıldı ki bu parti içerisindeki büyük kalabalığın yaptığı işten haberi yok.

Bunlar bir sivil toplum kuruluşunun üyesi olduklarının da farkında değiller.

Bugün en küçük bir amatör futbol kulübünün içine girsen,

Dayanışma yemekleri, bağış toplama gibi etkinliklerin ne kadar normal olduğunu,

Bu girişmler olmasa, o sivil toplum örgütü ayakta duramayacağını bilirsin.

Bu bile ağır bir bilgi… “Bu CHP nin tabanıyım” diyenler için.

Anlaşıldı ki CHP’yi CHP yaptığını iddia edenlerin bir çoğu, ne yaptıklarını, nerede durduklarını, görevlerini asla bilmiyorlar.

Üstelik bunlar, parti adına aday adayı olan bir sürü, boş bir kalabalık.

CHP’nin dayanışma yemeğine 500 TL vermeyi çok görüp yok olanlar, kıytırık bahçe-park açılışlarında en ön sırada yer kapmaya çalışırken,

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diyen cahil, aptal ve kibirli grubun üyeleri.

“Yerelde iktidarsınız niye para topluyorsunuz?” diyeni duydum…

Belliki çoğu, düzene uymuş, partileri karıştırmış.

Ne olacaktı?

Ya da ne olduğunu zannediyorsunuz ki?

Belediye başkanları, ilçe başkanlıklarına, il başkanlıklarına para mı pompalıyor?

Net yaşadığım olayı anlatayım.

Bir seçim içerisindeydik. İzmir İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı’nı aradı.

Derdi seçim kampanyasına destek yaratmaktı.

Çünkü Genel Merkez aynı düşünce içerisine girmiş,

“Yerelde iktidarız. Git belediyeden çöz” demişti.

İl başkanının telefonda destek istediğini kulaklarımla duydum.

Yanıt Büyükşehir belediye Başkanı’nından gelmişti;

“Anca bir aylık maaşımı bağışlayabilirim. Mümkün değil başka bir yol!”

***

Belki doğrusunu yapmıştı Büyükşehir Belediye Başkanı.

Ama sanmayınız ki belediyeler örgütlerine bir şey veriyor, pompalıyor.

Sonuçta;

CHP İl Başkanlığı buradan topladığı paraları seçimde harcayacak.

Bayrak alacak, matbaacıya parasını ödeyecek, bilmem neciden bilmem ne alacak.

Ne olmalıydı?

CHP dayanışma yemeğinde 10 liraya tırnaklı köfte ekmek mi dağıtmalıydı?

Bir kez daha görüldü ki, CHP’nin içini dışını, piranalar, sülükler, avantacılar sarmış.

Sarmakla kalmamış ele geçirmiş…

Mesele parti yemeği falan değil.

Sözüm asla, parası olmayan, sıkıntılı, gönüldaş parti üyesine değil. Amma; anlaşıldı ki bu piranalar, bu sülükler, bu parazitler, CHP adına aday olacaklar.

Sonra aralarından bazıları, sözüm ona bir şey olacak.

Bir sivil toplum örgütüne üye olduğunun farkında olmayan, gerektiğinde parti binasının camını silmekten gocunmayanlar yerine, emeksiz yemek peşinde koşanlarla dolmuş burası.

Benim için herhangi bir saygınlığı olmayan bu ucubelerin,

CHP’yi içeriden dışarıdan kuşatmış olmaları en üzücü taraf.

Taşın altına elini sokmayan, hatta köstek olan bu gruba sorsan, ülkenin devrimcileri.

Acaba bir kere olsun aidat yatırdılar mı?

CHP’de aylık aidatın 1 liradan 50 liraya kadar, ne istersen öde şeklinde olduğunu biliyorlar mı?

Kaç kere 1 lira ödediler?

Ben söyleyeyim hiç…

Bence Kemal Kılıçdaroğlu, adayları araştırma metodunu değiştirsin.

Partisine vereceği 500 lira yerine abidik gubidik sitelelere 5’er milyar gömenleri, yani, yemeğe destek vermek yerine bahane üretip toz olanları bulsun yeter…

Düzen bozulmuştu, bunlar da uymuş bu düzene…

Biri versin, bunlar havasını atsın, ekmeğini yesin…

Oh ne ala memleket…

Emeksiz yemek…

Devrimciye gel devrimciye…

***

ANCA HAYAL EDERSİN…

Şu CHP’nin dayanışma yemeği sinirlerimi bozdu.

Zamanında Fatih Terim Göztepe’ye antrenör olmuştu.

Kulüp mali açıdan zor ayakta duruyordu.

Yöneticilerin ceplerinden harcadığı paralarla yürüyordu.

Ucu ucuna ayakta duruyor, bir taraftan şampiyonluğa oynuyordu.

Fatih Terim, gelir gelmez futbolculara Vakko’dan üç kat, tek tip takım elbise istedi.

Deplasmanlara uçak istedi, kampı o zamanki Efes Oteli’ne taşıdı.

Hemen taşlandı, eleştirildi.

Ben de sordum kendisine, “Hocam bu nedir? İsraf değil mi ?” diye…

Bana verdiği yanıt ders olmuştu;

“Karşındakini yenmeye, şampiyonluğa psikolojik olarak hazır mıyız sence?

Maç başlamadan ezilmiş bir takım nasıl kazanacak, nasıl şampiyon olacak?”

İnandım.

CHP’nin dayanışma yemeğini muhtemelen bir belediye sponse etti.

Ses, ışık, sahne falan işleri.

Kıytırıktan ve özensiz bir sahne, yerler İZFAŞ’ın verdiği kel beton.

Yerlere halı serme zahmetine bile girilmemişti.

Köy kahvesi misali.

Bu mantık, sözde pop yıldızlarına 100-200-300 bin liraları savururken, görkemli bir sahne, salon yerine, yarım ağız yanıt verir, yarım ağız destekler bir tavır sergiledi.

Zevksiz evliliğin de, hasta çocuğu olur…

Mevzu bu.

Sizce CHP yenmeye hazır mı gerçekten?

Sizce CHP şampiyon olmaya hazır mı gerçekten?

Sizce CHP iktidara hazır mı gerçekten?

Telaffuzunu bile edemediğin şeyleri, anca hayal edersin…

İşte o kadar…