Yorgancılar, "İzmir'de kapanan firma sayısı 2021 yılına göre yüzde 60 arttı"
Ege Bölge Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, '2021 yılının ilk 10 ayına göre yapılan karşılaştırmada bu sene İzmir'de kurulan firma sayısının yüzde 20, kapanan firma sayısının yüzde 60,8 arttı' dedi.
Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-Ege Bölge Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, EBSO Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda ekonomik değerlendirme yaparak hem EYT hem de asgari ücret noktasında uyarılarda bulundu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) kurulan kapanan şirket verilerini aktaran Yorgancılar, 2021 yılının ilk 10 ayına göre yapılan karşılaştırmada bu sene İzmir’de kurulan firma sayısının yüzde 20, kapanan firma sayısının yüzde 60,8 arttığını dile getirdi.
“Şirketler faaliyetlerini sürdürmekte zorlanıyor”
Küresel iflas raporundan anladığımız birçok ülkede şirketler faaliyetlerini sürdürmekte zorlandığını aktaran Yorgancılar, “Dönüp ülkemize baktığımızda, TOBB’un kurulan kapanan şirket verileri bizi aydınlatmaktadır.2021 yılının ilk 10 ayına göre yapılan karşılaştırmada bu sene İzmir’de kurulan firma sayısının yüzde 20, kapanan firma sayısının yüzde 60,8 arttığını görmekteyiz. Bu oran Türkiye genelinde yüzde 25’e yüzde 56’dır. Önemli diğer bir nokta da Türkiye genelinde imalat sanayide kurulan firma sayısının yüzde 5,9’u İzmir’den, yüzde 8’i Ankara’dan, yüzde 37,8’i İstanbul’dandır. Benzer şekilde imalat sanayide kapanan firmaların yüzde 6,5’u İzmir’de, yüzde 7,7’si Ankara’da yüzde 46,5’i İstanbul’da yerleşik firmalardır” diye konuştu.
Mecliste kış saati çağrısı
Yorgancılar, mart ayından bu yana 8 aydır baraj altındaki seyrini devam ettiren genel PMI endeksi Ekim itibari ile yılın en düşük seviyesinde olduğunu vurgulayarak, “Öyle ki, 46,4 olan Ekim 2022 verisi 29 ayın en düşük seviyesidir. Ekim itibari ile 12 aylık ortalamada ise sadece 3 sektörün dışında tüm sektörlerin ve genel ortalamanın baraj altında kaldığını görüyoruz. Yani bu azalan talebin, artan maliyetlerin bir yansıması olarak çok net ortaya çıkmaktadır. Maliyetlerimiz içinde önemli bir kalem olan ve agresif zam artışları ile enerji maliyetleri de ortada iken, Avrupa ile saat farkı doğuran, uyandığımızda elektriğe muhtaç eden yaz saati yerine kış saati uygulamasına geçilmesi hususunu bir kez daha talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Sektör tecrübeli ve nitelikli elemanlarını kaybedecek”
1,5 milyon EYT’linin yüzde 87'si özel sektörde çalıştığını aktaran Yorgancılar, “Bu ilerleyen yıllarda atarak devam edecek. O zaman yük kimin sırtında özel sektörün. Peki, yükten kastımız nedir? EYT yasalaştığında firmalara göre değişmekle birlikte işgücü kaybı da ortalama yüzde 30 civarında olabilecektir. Bu grup, 45-55 arası yaş ortalamasında hem kurum kültürü hem de tecrübe açısından önemli bir kazanıma sahiptir. Bu da firmalarımızı farklı açılardan olumsuz etkileyecektir. Birincisi bir anda yüklü bir kıdem tazminatını ödemekle yükümlü kalacaklardır. İkincisi, en verimli yaşlardaki tecrübeli, nitelikli elemanlarını kaybedecekler ve bu da verim ve üretim kaybına sebep olabilecektir” açıklamasını yaptı.
İşverenlerin kıdem tazminatı yüküne ‘EYT finansman kredisi’ önerisi!
EBSO Başkanı Yorgancılar EYT ile ilgili oluşacak mağduriyetlerin giderilmesini noktasında taleplerini sıraladı ve şunları kaydetti:
“Emekli olacak çalışan sayısına göre firmalara uygun faizli ve uzun vadeli hazine kaynaklı bir KGF kredisi verilmesidir. Kamu bankalarının, TCMB politika faizinin belli oranı üzerinden, bir-iki yıl geri ödemesiz dönemi içerecek şekilde, başta kıdem tazminatı ödemeleri olmak üzere doğacak kaynak ihtiyacı için, işletmelere orta ve uzun vadeli ‘EYT finansman kredisi’ verebilmesi gibi alternatif finansman destekleri sunulmalıdır. Nitelikli istihdam kaybındaki olumsuzluğu en aza indirgemek için yaş ve çalışma süreleri dikkate alınarak kademeli bir ayrılış planlanması çok daha uygun olacaktır. Ocak ayında 20 kişi ben emekli oluyorum derse işveren kıdem nasıl bir anda karşılasın. Bu durum, şirketlerin işgücü açısından en az zarar görmelerini ve planlama yapabilmelerini sağlayacaktır.”
“Vergi dilimleri asgari ücret artışı ölçüsünde yeniden belirlenmelidir”EYT’nin 2023 yılında yasalaşması ve asgari ücrete yaklaşık yüzde 40 gibi bir zam yapılması ile kıdem tazminatı hesabına katılan ücretler de aynı oranlarda artacağına dikkat çeken Yorgancılar, “Bu da dikkate alınmalıdır. Bu noktada, çok yüksek enflasyon ortamında refah kaybı önlenemeyen, her geçen gün alım gücü azalan asgari ücretli vatandaşlarımız için de mutlaka vergi dilimleri asgari ücret artışı ölçüsünde yeniden belirlenmelidir” görüşünü aktardı.