YSK kararını pazartesi günü verecek

TAKİP ET

Gazeteci Gürkan Hacır, Seyr-i Sabah programında Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) vermesi muhtemel kararları ve bunların sonuçlarını değerlendirdi. Hacır, YSK'nın aldığı verilerle kararını pazartesi gününden önce veremeyeceğini dile getirdi.

YSK’nın vereceği nihai kararların arifesinde CHP, İYİ Parti, AK Parti ve MHP liderleri açıklamalarda bulundu. Tansiyon giderek yükselse de liderler YSK’nın alacağı kararlara saygı duyulması gerektiği ortak noktasında birleşti. Gazeteci ve yazar Gürkan Hacır, Seyr-i Sabah programında gazetecilerin YSK üyelerinin hiçbirinden görüş alamadığını, sonuçların tahmin edilemez olduğunu dile getirdi. Hacır, sonuçların pazartesi günü belli olabileceğini dile getirdi:

‘YSK ÜYELERİNDEN KULİS BİLGİSİ YOK’

“Seçimle ilgili kesin karar bu hafta çıkmayacak. YSK, ilçe ve ilden gelen bilgilerle pazartesi günü toplantı yapacağını açıkladı. O gün kararın açıklanması bekleniyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener seçim sonuçlarının onaylanması ve YSK’nın kararını vermesi gerektiğini söylediler. Özellikle CHP’nin seçimlerin yenileneceğine ilişkin bir kanaati yok. İmamoğlu aldığı mazbatayla görevine devam edecek. Ancak kamuoyunda YSK’nın yapılan itirazları karara bağlayamaması dolayısıyla insanların aklına 'Acaba seçim iptal mi olacak?' sorusu geliyor. Yolda herkes bizi çevirip soruyor. Türkiye’nin tüm siyasi sosyal ve ekonomik gelişmeleri buna odaklandı. Bunu bilen yok. 11 YSK üyesi var. Bunlardan birinin herhangi bir demeci, açıklaması, kulis bilgisi, dedikodusunu alan yok. Kimseye görüş beyan etmediler. Ankara’nın en deneyimli gazetecilerine bir ima bile yapmadılar. Bu dedikodular nereden çıkıyor? İki sebebi var: Birisi sürecin uzaması, ikincisi Kızılcahamam kampında Erdoğan’ın önümüzde seçim olacakmış gibi hazırlanın beyanı.

YSK’daki havayı aksettirdiğini söyleyen düşüncelerin doğru olmadığını söylemek istiyorum. Onlar kimseye fikir beyan edemiyorlar. Liderler de YSK’nın vereceği nihai kararı bekliyoruz dediler. Erdoğan’ın seçimlere hazırlanın demesiyle kastettiğinin erken seçim olduğunu düşünmüyorum. Ama Kılıçdaroğlu’nun parti meclisi toplantısında çok açık şekilde bu sonbaharda veya önümüzdeki yıl ilkbaharda erken seçime hazırlanın beyanı var. Bunun başka bir parametresi ekonomik gelişmeler. Kılıçdaroğlu dedi ki 'Ekonomik gelişmeler bir erken seçimi zorunlu kılabilir'. Kılıçdaroğlu söylese de söylemese de bir erken seçim var.

‘AK PARTİ BİR İSTANBUL VE YEREL YÖNETİM HAREKETİ’

AK Parti bir İstanbul ve yerel yönetim hareketi. Böyle olmasına rağmen çok önemli metropollerde seçimi kaybetti. Önemli sanayi ve turizm merkezleri kaybedildi. Böyle olunca erken seçim tedavüle girer, bir de bunun üstüne ekonomiyi koyarsanız, Türkiye seçimsiz 4.5 sene gidemez diye düşünüyorum. Beyanları esas almak lazım, niyet okumak doğru bir gazetecilik olmaz. Dün Bahçeli’nin açıklamalarını dinledim. Kesin ve net bir dille bizim aramıza fitne sokmayın, Cumhur İttifakı yerli yerinde duruyor dedi. Ama bunu söyleyen sayın Erdoğan’dı. Erdoğan, Türkiye İttifakı dediğinde Bahçeli, Türkiye İttifakı’yla ne denmek istemektedir diye sordu. Cevap 6 gün sonra geldi. Sayın Bahçeli anladığımız kadarıyla bunu dile getirenlerle değil Türkiye İttifakı çerçevesinde bir araya gelme ihtimali olanlara gözdağı veriyor. Bu arada Davutoğlu ve Babacan gibi isimlere de uyarıda bulunuyor bizim ittifakımız burasıdır diye. Türkiye İttifakı mahcup şekilde gündeme geldi ama hala hayalet gibi siyaset üstünde geziyor. Adı var sahibi yok kendi var mı hiç bilmiyoruz. Ben Türkiye İttifakı konusundaki asıl muhatabın ve kastın HDP olmadığını biliyorum. Burada kasıt CHP ve İYİ Parti. Türkiye İttifakı’nın şekli şemali yok ortada. Bir kart açıldı. Bu kartlar İstanbul seçimleriyle doğrudan ilgili. Bu dosya sonrasında raftan inebilir. Şu anda rafta duruyor. Pazartesinden sonra bu ittifakı sonradan konuşabiliriz.

‘KILIÇDAROĞLU LİDERLİĞİNİ PEKİŞTİRDİ’

Davutoğlu parti içinde kalacak şekilde ama çok sert ifadelere sahip bir deklarasyon yayınladı. Sürekli partimiz lafını kullandı. Ama AK Parti içinde istediği yankıyı uyandıramadı. Tabandan beklediği hareketlenme ve ilgi gelmedi. 50-55 kişi lafları havada kaldı. Bir başka isim var ki ser veriyor sır vermiyor, ama alttan alta çalışıyor. O isim de Ali Babacan. Bu isim AK Parti içinde daha fazla taraftar buluyor. Partinin iç kamuoyunda yürüyen faaliyetler bunlar. Ali Babacan’ın etkisi daha yüksek. Ama pazartesinden sonra ete kemiğe bürünür stratejisi belli olur.

Hem 31 Mart hem Çubuk’tan sonra Kılıçdaroğlu’nun liderliği tartışılmaz bir hal almıştı. Çubuk sonrası duygusal bir hal aldı. Linç girişimine maruz kalması, bir evde mahsur kalması... 31 Mart’ta İmamoğlu çok büyük iş başardı ama arkasındaki mimar Kılıçdaroğlu. Çünkü o İmamoğlu ismini önerdiğinde herkes ona karşı çıktı ve Kılıçdaroğlu bütün eleştirilere göğüs gerdi. Sadece o da değil. Mansur Yavaş ile de aynı şeyler yaşandı. Pek çok aday çıkmıştı parti içinde. İzmir’de Tunç Soyer adının arkasında durdu. Adana ve Antalya’da aynı şeyler yaşandı arkasında durup siyasi riski üstlendi. Gerçekten 1989’un bile ötesinde bir seçim zaferi yaşandığını söylemek mümkün. Böyle bir zaferin ardından parti içi muhalefet, savaş baltalarını gömdü. Kılıçdaroğlu’nun liderliği perçinledi. Ben kurultay beklemiyorum. Sürecinde kurultay yapılacak ama belki bir MYK değişikliğine gidebilir.” 

açıklama olağanüstü itiraz ahmet davutoğlu halkların demokratik partisi (hdp) İyİ parti millet İttifakı cumhur İttifakı milliyetçi hareket partisi (mhp) cumhuriyet halk partisi (chp) ak parti 31 mart yerel seçimleri yüksek seçim kurulu (ysk) seyr-i sabah