Ülke genelinde meydana gelen yangınlara da değinen Yücel, yangınların AKP’nin doğayı, çevreyi, yeşili ve insanı korumaya karşı rantı, talanı ve kâr etmeyi tercih etmesinin bir sonucu olduğunu söyledi.
Yücel, açıklamasında İzmir’de yaşanan orman yangınlarının elektrik iletim hatlarından çıktığı bilgisi karşısında, elektrik dağıtım şirketletinin özelleştirilmesine CHP’nin karşı çıkmasının ne kadar haklı olduğunu bir kez daha dile getirken, Orman yangınları konusunda sorumluluğun Orman Bakanlığın’da ve Orman Bölge Müdürlüğü’nde olduğunun altını çizdi.
3 gündür tutuklu bulunan geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Sayın Şenol Aslanoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi üst düzey bürokratlara ilişkin Yücel, şunları söyledi:
“Çok sayıda arkadaşımız, yoldaşımız şu anda haksız bir suçlamayla 3 gündür gözaltındalar. İfade verme süreçleri başladı. Avukatlarıyla birlikte ifadelerini veriyorlar. Umuyoruz ki en kısa süre en kısa sürede savcılığa çıkarılırlar. Yetkili soruşturmayı yürüten savcılık makamına da ifadelerini verirler ve serbest bırakılırlar.
Daha önce de bunu defaatle ifade ettik. Herkes soruşturulabilir, Herkes kovuşturulabilir,
Biz umuyoruz ki bu süreç, bu soruşturma bu saatten sonra daha hukuki, şeffaf, insanların savunma hakkı kısıtlanmadan, masumiyet karinesi gözetilerek, insanların lekelenmeme hakkı ihlal edilmeden yürütülür. Biz arkadaşlarımıza inanıyoruz en kısa sürede aklanacaklarına. Bu haksız suçlamalardan beraat edeceklerine inanıyoruz.”
ASLİ SORUMLULUK ORMAN BAKANLIĞININ VE ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNÜN…
“İzmir gündemi bir taraftan İzmir Büyükşehir Belediyesine ve bizim yol arkadaşlarımıza yönelen bu soruşturmayla ilgilenirken bir taraftan da İzmir'in ciğerleri yanıyor. Çeşme'de, Ödemiş'te, Buca'da devam eden yangınlar var. Urla ilçemize de sıçradığını biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde Seferihisar'da, Selçuk'ta, Menderes'te, Çiğli'de, Aliağa'da ve daha önce Foça ilçemizde yaşanan orman yangınları var. Hepimizin ciğerleri yanıyor, içimiz acıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, İzmir Büyükşehir itfaiyesi, ilçe belediyelerimiz ve Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri ellerinden geleni yapıyorlar. Burada kimsenin hakkını yemeyelim.. Ancak yangınların çıkış sebeplerine baktığımızda bundan bir süre önce İzmir Valisi de bu konuda bir açıklama yaptı. Elektrik kablolarından, elektrik iletim hatlarından kaynaklanan yangınlar olduğunu görüyoruz. Ormanda başlayan bir yangın, orman yangınları ile ilgili asli sorumluluk Orman Bakanlığının ve Orman Bölge Müdürlüğünün. Elbette kamu kurumları arasında işbirliği olur, koordinasyon olur. İlçe belediyesinden tutun da Büyükşehir itfaiyesi hatta ve hatta sivil toplum kuruluşları, gönüllüler kim olursa olsun bu yangınların söndürülmesi konusunda gerekli inisiyatifi alırlar. Gerekli çabayı, gayreti gösterirler.”
AKP’NİN BASİRETSİZLİĞİ, LİYAKATSİZ, RANTI ÖNCELEYEN YÖNETİM ANLAYIŞI İZMİR'İ YANGINLARA MAHKUM ETMİŞTİR.”
“Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi ile ilgili Cumhuriyet Halk Partisi buna itiraz etmiştir. Neden? Çünkü elektrik dağıtımı özel şirketlere verilmeyecek kadar hassas ve önemli bir konudur. Burada siz kar amacını kamu hizmetinden önde koyarsanız, önüne koyarsanız işte bugün yaşadığımız gibi orman yangınları yaşanır. Bu elektrik iletim hatlarının belli periyotlarda bakımlarının yapılması gerekir. Gereken ve gerekli yeterlilikte personelin çalıştırılması, buraların yangına sebebiyet vermemesi, bir kaçak yapmaması konusunda eğitimini almış liyakatli personelin çalıştırılması gerekir. Özel şirketlerin her zaman önceliği daha fazla kar etmektir. Dolayısıyla AKP iktidarının rant ve kar amacı buradaki orman yangınlarının temel sebebidir, asli sebebidir. Orman Bakanlığı yakın zamanda bundan birkaç ay önce Haziran ayında 3bin 500 personel aldığını açıkladı. Ne zaman? Yangın mevsimi, yangın sezonu başladığında. Halbuki bu 3 bin 500 personelin yangın sezonu başlamadan kışın alınması ve gerekli eğitimlerinin verilmesi, onların ormana ve yangınlara anında müdahale etmelerine imkan verecek yeterlilikte olmaları gerekirdi. Ancak siz Haziran ayında sezon başladığında bu personeli alırsanız ne eğitebilirsiniz ne de gerektiği gibi istihdam edebilirsiniz. Biz Büyükşehir itfaiyemizle, ilçe belediyelerimizle, tüm örgütümüzle bu yangınların söndürülmesi için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerine de emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Ancak çok net bir şekilde görülüyor ki bunlar yetersiz. İktidarın bu konuya derhal el atması gerekir. Yeterli sayıda yangın söndürme uçağı, yeterli sayıda söndürme helikopteri alınması gerekir ve sezon başlamadan, yangın sezonu, yangın mevsimi başlamadan bu konularda gerekli her türlü önlemin alınması gerekir. İzmir biliyorsunuz işgal döneminde Yunan işgalindeyken büyük bir yangına maruz kaldı. 1922'de İzmir büyük bir yangına maruz kaldı. Bugün de AKP yönetiminin ihmalkarlığı, basiretsizliği, liyakatsiz yönetim anlayışı ve rantı ve karı önceleyen yönetim anlayışı İzmir'i bu yangınlara mahkum etmiştir.”
