Sputnik’te yer alan habere göre, ABD’deki Columbia Business School Üniversitesi’nden profesör Michael Slepian ve ekibi insanların sır saklama alışkanlığı üzerine yaptığı bir araştırmada ilginç sonuçlara ulaştı.
Toplanan veriler kapsamında 13 bin sır örneği incelendi. Bu veriler daha sonra ‘sınavda kopya çekme’den ‘cinsel yönelimi gizleme’ye kadar uzanan 38 farklı başlık altında sınıflandırılıp numaralandırıldı.
Araştırmacılar daha sonra derledikleri bu verileri kullanarak iki bin kişi üzerinde bir anket gerçekleştirdi. Ankette, katılımcılardan, sırlarını ilişkili kategoriye göre numaralandırılması istendi.
Yalan söylemeyen yok
Araştırmanın sonucu ortalama bir insanın 13 ila 38 adet sırrı olduğu ve bunların en az beşini kimseyle paylaşmadığını ortaya koydu. En çok yalan söylenen başlıklar arasında ise ‘basit yalan’ ya da ‘maddi sıkıntılar, güveni boşa çıkarma, hırsızlık, gizli ilişki ya da işinden memnun olmama’ öne çıktı.
‘Sırtta yük taşımaya benzer’
The Atlantic’e konuşan Michael Slepian’a göre, gizlenen sırrın kendisi değil ancak üzerine düşünülmesi zihni yoruyor.
Sır tutmayı ‘sırtta yük taşımaya’ benzeten Slepian, bunun nedenini sırrın, hiçbir çözüme bağlanamayan ve hep ortada duran doğasından kaynaklandığını açıkladı: “Aslında sırlarımızı gizlemek zorunda kaldığımız durumlara pek de fazla düşmüyoruz. Genelde gizlediğimiz şey zihnimize davetsizce giriyor ve bizi meşgul ediyor.”
Toplanan veriler kapsamında 13 bin sır örneği incelendi. Bu veriler daha sonra ‘sınavda kopya çekme’den ‘cinsel yönelimi gizleme’ye kadar uzanan 38 farklı başlık altında sınıflandırılıp numaralandırıldı.
Araştırmacılar daha sonra derledikleri bu verileri kullanarak iki bin kişi üzerinde bir anket gerçekleştirdi. Ankette, katılımcılardan, sırlarını ilişkili kategoriye göre numaralandırılması istendi.
Yalan söylemeyen yok
Araştırmanın sonucu ortalama bir insanın 13 ila 38 adet sırrı olduğu ve bunların en az beşini kimseyle paylaşmadığını ortaya koydu. En çok yalan söylenen başlıklar arasında ise ‘basit yalan’ ya da ‘maddi sıkıntılar, güveni boşa çıkarma, hırsızlık, gizli ilişki ya da işinden memnun olmama’ öne çıktı.
‘Sırtta yük taşımaya benzer’
The Atlantic’e konuşan Michael Slepian’a göre, gizlenen sırrın kendisi değil ancak üzerine düşünülmesi zihni yoruyor.
Sır tutmayı ‘sırtta yük taşımaya’ benzeten Slepian, bunun nedenini sırrın, hiçbir çözüme bağlanamayan ve hep ortada duran doğasından kaynaklandığını açıkladı: “Aslında sırlarımızı gizlemek zorunda kaldığımız durumlara pek de fazla düşmüyoruz. Genelde gizlediğimiz şey zihnimize davetsizce giriyor ve bizi meşgul ediyor.”