Bölge eczacı odaları yazılı açıklamalarında özellikle kronik hastalıklarda kullanılan ve çoğunluğu ithal kökenli ilaçlar bulunamadığını söyledi.Açıklamada hastaların ellerinde reçeteleriyle, eczane eczane ilaçlarını bulmaya çalıştıkları belirtildi. Hastaların ilaçlarına ulaşamamasının ana nedeninin kamu otoritesinin sağlığa ve ilaca olan ekonomik bakışı olduğu vurgulanan açıklamada şöyle devam edildi: “Gayri Safi Milli Hasıla’dan (GSMH) sağlığa ve özelinde ilaca ayrılan payların yıllar içinde azaldığı istatistiklerle göz önünde. Son 13 yılda GSMH’den ilaca ayrılan pay yüzde 1.6‘lardan yüzde 0.7 -0.8’lere geriledi. Bu aynı zamanda ekonomik bir ürün olan ilacın üreticisi, ithalatçısı, tedarik sürecinde yer alan dağıtım kanalları ve zincirin en sonunda hastaya ilacı sunan eczaneler ekonomik açıdan çıkmaza itiliyor.”Cebimizden ödediğimiz oran sürekli yükseliyor
“Hastalarımız belirli dönemlerde neden ilaç yokluğu ile karşı karşıya kalıyorlar?” sorusuna eczacı odalarının bulduğu yanılar şöyle:* İlaca zam geleceği haberi ilaç yokluğuna asıl neden olarak düşünülse de konu derinlemesine incelendiğinde, zam haberinin nedenlerden sadece bir tanesi olduğu görülecektir.* Bu kısıtlamalardan yalnızca üretici, kooperatifler ile depolar ve eczane olumsuz etkilenmiyor. İnsanımız da aynı biçimde etkileniyor. Hastaların artık çok daha fazla ilaç fiyat farkı ödediği gözler önünde. Halkımızın cebinden ödediği sağlık gideri oranı TÜİK istatistiklerinde de görüldüğü gibi yüzde 20’lere doğru yükseliyor.* Özellikle ilaç sektöründe yıllardır süren sözde tasarruf politikalarından olumsuz etkilenmemizin başka bir boyutu da bilimin ve teknolojinin geliştirdiği yeni ilaçların bizim insanımızın tedavisi için kullanılamaması.Yeni ilaçlar uzak tutuluyor!
* Son 10 yılda küresel olarak üretilen 504 NAS (yeni aktif madde)’ın 404’ü Avrupa’da kullanıma sunuldu. 35 Avrupa ülkesi vatandaşlarının bu ilaçlardan ortalama kullanma sayısı 100 ilaç iken Türk halkının bu ilaçlara ulaşma oranı Avrupa ortalamasının yarısına bile yaklaşmıyor. Yani 404 ilaçtan ancak yüzde 12-13’ü ülkemizde kullanılabiliyor.* Öte yandan hayati öneme haiz bazı ilaçların ülkemizde ruhsatlı olmasına rağmen ilgili firmalar tarafından artık tedarik edilemeyeceğinin beyan edildiği de unutulmamalı. Nitekim bu ilaçlar yurtdışında halâ erişilebilir durumda. Halkımız eşdeğeri olmayan bu ilaçlardan mahrum kalıyor.* İnsanımızın ilaca ulaşamaması ve hastalıklarının tedavisi için yeni ilaç seçeneklerinden mahrum kalması, eczacının hastasına ilacını temin edememesi ve eczanesini ayakta tutmak için zorluklar içinde olmasının temel nedeni kamunun ilacın finansmanı ve fiyatlandırması için uyguladığı politikalar. İlaç Fiyat Kararnamesi günün ekonomik koşulları ile uyumlu olmaktan uza. Son yapılan güncellemeler enflasyon ve artan maliyetlerle birlikte eriyip gitti.
“Hastalarımız belirli dönemlerde neden ilaç yokluğu ile karşı karşıya kalıyorlar?” sorusuna eczacı odalarının bulduğu yanılar şöyle:* İlaca zam geleceği haberi ilaç yokluğuna asıl neden olarak düşünülse de konu derinlemesine incelendiğinde, zam haberinin nedenlerden sadece bir tanesi olduğu görülecektir.* Bu kısıtlamalardan yalnızca üretici, kooperatifler ile depolar ve eczane olumsuz etkilenmiyor. İnsanımız da aynı biçimde etkileniyor. Hastaların artık çok daha fazla ilaç fiyat farkı ödediği gözler önünde. Halkımızın cebinden ödediği sağlık gideri oranı TÜİK istatistiklerinde de görüldüğü gibi yüzde 20’lere doğru yükseliyor.* Özellikle ilaç sektöründe yıllardır süren sözde tasarruf politikalarından olumsuz etkilenmemizin başka bir boyutu da bilimin ve teknolojinin geliştirdiği yeni ilaçların bizim insanımızın tedavisi için kullanılamaması.Yeni ilaçlar uzak tutuluyor!
* Son 10 yılda küresel olarak üretilen 504 NAS (yeni aktif madde)’ın 404’ü Avrupa’da kullanıma sunuldu. 35 Avrupa ülkesi vatandaşlarının bu ilaçlardan ortalama kullanma sayısı 100 ilaç iken Türk halkının bu ilaçlara ulaşma oranı Avrupa ortalamasının yarısına bile yaklaşmıyor. Yani 404 ilaçtan ancak yüzde 12-13’ü ülkemizde kullanılabiliyor.* Öte yandan hayati öneme haiz bazı ilaçların ülkemizde ruhsatlı olmasına rağmen ilgili firmalar tarafından artık tedarik edilemeyeceğinin beyan edildiği de unutulmamalı. Nitekim bu ilaçlar yurtdışında halâ erişilebilir durumda. Halkımız eşdeğeri olmayan bu ilaçlardan mahrum kalıyor.* İnsanımızın ilaca ulaşamaması ve hastalıklarının tedavisi için yeni ilaç seçeneklerinden mahrum kalması, eczacının hastasına ilacını temin edememesi ve eczanesini ayakta tutmak için zorluklar içinde olmasının temel nedeni kamunun ilacın finansmanı ve fiyatlandırması için uyguladığı politikalar. İlaç Fiyat Kararnamesi günün ekonomik koşulları ile uyumlu olmaktan uza. Son yapılan güncellemeler enflasyon ve artan maliyetlerle birlikte eriyip gitti.