İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay: "23 bin kişiye aynı ücreti verirsek belediye batar"

Tugay, geçmiş dönemde yapılan anlaşmaların “anormal artışlar” içerdiğini ve bu ücretlerin emsal gösterilerek aynı rakamların talep edilmesinin belediyeyi ekonomik olarak batma noktasına getireceğini söyledi.

Tugay, “Biz 6 aydır toplu iş sözleşmeleri görüşmesini sürdürüyoruz. Ocak ayının başından beri hatta biraz daha gerisinden beri bu süreç boyunca olası ücretleri ve hakları konuştuk. Ücretler belirlenirken neye göre belirlenir, referans olarak neye alırsınız mesela? Genel-İş Sendikasının son günlerde, son haftalarda imzalamış olduğu diğer belediyelerle olan sözleşmeler var. Onlarda öngördüğü ücretlere bakarsınız ya da Türkiye'nin genelinde belediye hizmetlerinde çalışanların ücretlerine bakarsınız. Buralardan bir rakam belirlersiniz ama bizde bu rakamların çok üzerinde bir rakam talep etti Genel-İş Sendikası,” dedi.

“Önceki başkanın yaptığı artışı referans alıyorlar, bu kabul edilemez”

Tugay, göreve gelmeden sadece 5 gün önce yapılan bir toplu iş sözleşmesine dikkat çekerek, bu anlaşmanın bugün yaşanan sorunların temelini oluşturduğunu ifade etti. “Ben göreve gelmeden 5 gün önce eski belediye başkanının bir başka sendikayla bizim belediyemizde çalışan işçilerle ilgili bir başka sendikayla yapmış olduğu anormal artışı gerekçe gösteriyorlar. Onlar da bu belediyenin çalışanı. Onlara yüksek verildiği için biz de aynı ücretle talep ediyoruz diyorlar. Ancak işte bu şey değil yani makul bir davranış değil. Doğru bulduğumuz bir şey değil ve doğru bulmadığımız için biz diğer sendikayı uyardık bu konuda. Yani bakın burada anormal bir artış verilmiş size. Ama bu belediye için aşırı yük oluyor, bu sürdürülemez bir şey,” ifadelerini kullandı.

Söz konusu artışla ilgili dava açtıklarını belirten Tugay, “Genel merkezine kadar, genel başkanlarına kadar bunu ilettik. Ayrıca bir dava açtık. Düzeltilmesi için dava henüz sonuçlanmadı. Ama orada bir yanlış var. 5 bin kişi civarında işçiyi kapsayan bir yüksek ücret o. Burada şu anda 23 bin kişi için öyle bir sözleşme imzalıyoruz. 23 bin kişiye aynı rakamı vermeye kalkarsak belediye olarak biz batıyoruz. Yani böyle bir şeyi kabul edebilmemiz mümkün değil,” dedi.

“Son beş yılda 11-12 bin kişi işe alınmış”

Tugay, selefi Tunç Soyer döneminde sadece son günlerde değil, beş yıllık süreçte toplam 11-12 bin kişinin belediye kadrosuna eklendiğini söyledi. “İşe alma konusu ayrı bir sorun. Yani o son aylarda iyice böyle anormal rakamlara ulaşmış ama o 5 yıllık süreç içerisinde belediyeye ilave 11-12 bin kişinin ilave olarak, fazla olarak eklendiği bir süreç olmuş. Ama burada iki tane sendikanın birisiyle hiç de hani o tarihte imzalanması zorunlu olmayan bir zamanda, seçime 5 gün kalıp sadece seçimle ilgili değil yani bu süreçler genellikle 5-6 ay görüşmeden sürer ondan sonra imzalanır ama daha henüz Ocak'ta Mart'a geliyorken daha iki buçuk ay geçmişken çok yüksek bir rakamla imzalamış olmayı ben sorumsuzluk olarak gördüğümü söyledim,” açıklamasında bulundu.

“En düşük ücret 47-48 bin lira, 71.500’e çıkacak”

Tugay, sosyal medyada yer alan düşük ücret iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu. “Şu anda en düşük ücret yani 40-50 arası bir rakam 47-48 gibi bir şey olabilir. Şimdi şöyle, ücretin bir çıplak maaş bölümü var, bir de yan ödemeler bölümü var. Yan ödemeler de 50'den fazla kalemde. Değişik konularda personele ödeme yapılıyor. Yani ödeme derken ikisini birlikte almamız ve görmemiz gerekiyor. Hiç kimsenin 20 bin alma ihtimali yok çünkü asgari ücret zaten 22 bin lira. Ama bizim personelimizden 47-48 binin altında alan kesinlikle yoktur,” dedi.

Ayrıca teklif ettikleri maaşlarla ilgili de bilgi veren Tugay, “Biz 43-44 alıyoruz diyenler var. Doğrudur. Ama bunlar sadece o parayı almıyor, başka ödemeler de alıyorlar. Ben o yüzden bir paylaşımımda dedim ki, insanların kafalarını sürekli karıştırıyorsunuz. Yani düşük rakamlar gösteriyorsunuz ya da böyle düşük rakamların olduğu bordrolar gösteriyorsunuz. Ben hani 100 bin liranın üzerinde bir sürü bordro gösterebilirim. Bunlar da belediye çalışanlar. İşçiler yani, işçi arkadaşlarımız. Ama o bordroların o hale gelmesinin nedeni yan ödemeler, fazla mesailer, bunun gibi şeyler. Fazla mesai ayrı bir konu ama yan ödemelerle birlikte toplamda herkese en az 65 bin lira ama bu en düşük grup yukarılarda 80 bin liraya çıkan bir ücret aralığında maaş önerdik. Bunda samimiyim, kararlıyım. Ayrıca Eylül ayında yüzde 10 daha artışla en düşük ücretin 71.500 olacağını, üstüne de 88.000 liraya kadar ücret alabileceklerini söyledim,” dedi.

“Konser iddiaları uydurma”

Tugay, sosyal medyada öne sürülen “konser bütçesi var ama işçiye yok” söylemine de yanıt verdi. “Yani kesinlikle uydurma. Hangi konseri yaptığımızı ben bilmiyorum ama biz bir konser yapmıyoruz. Yani yaptığımız ufak tefek konserler bunlar genellikle çok düşük bütçeli şeyler ve yani tamamen de sıfırlayamayız sosyal organizasyonları. İlçelerimiz yapıyor. Onlara biz sahne desteği, ses sistemi desteği... Bizim sadece fuar zamanı konserlerimiz oldu. Onlar da büyük ölçüde sponsorlarla karşılandı,” dedi.

Tugay sözlerine şöyle devam etti: “İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bin tane farklı faaliyeti var. Bunların bazıları için bazı masraflar elbette yapılır ama bunların hepsi düşük bütçeli işler. Ama personelde şöyle bir durum var. Şu anda biz toplu iş sözleşmesi imzalayacağız. 23.000 kişiye yani 1000 lira sadece ilave para verseniz ayda 23 milyon, yılda yaklaşık 300 milyon lira para vermeniz demektir. 300 milyon lira büyük bir tesisin parası. Şu anda eski maaşlara göre en az 25-30 bin lira daha farklı rakamlardan konuşuyoruz. Böyle olduğu zaman bize getireceği yükü düşünün. Sadece zam farkı pek çok ilçenin yıllık bütçesinden daha fazla.”

“Kordon’daki temizlik planlı değildi”

Grev nedeniyle şehirde biriken çöplerle ilgili de konuşan Tugay, tesadüfen bulunduğu Kordon’da bizzat temizlik yaptığını söyledi. “Tesadüfen Kordon'da bulunduğum akşam saatinde planlı bir şey değildi. Gerçekten böyle kokusuyla, görüntüsüyle, sağlık açısından risklerle çok kötü bir tablo olduğunu görünce birkaç arkadaşımızı çağırdım beraber toplayalım diye. Daha önce toplamaya çalıştı birkaç arkadaşımız ama sendika bunlara engel oldu. Bu bir yasal sorundur. Çalışmıyoruz denilebilir ama bu işi yapacağım dendiğinde de ona engel olamaz. Ama engel oluyor,” dedi.