Vatandaşın bankalara olan kredi borcunun hacimsel gelişimi hane halkı harcamalarının borç ile döndüğünü ortaya koyuyor. Hükümetin iktidara geldiği 2002 yılında vatandaşın bankalara olan tüketici ve kredi kart borcu dahil borcu 6.3 milyar TL seviyesindeydi. 2006 yılında 10 kat artarak 68.9 milyar TL'ye yükseldi. 2010'a geldiğinde bu borç 172.7 milyar TL oldu. 2015 yılında 375.2 milyar TL, 2020 yılında ise 820.7 milyar TL düzeyine ulaştı. 2021'in ilk yarısında 53.5 milyar TL'lik artışla 874.2 milyar TL'yi buldu.Sözcü'den Mehtap Özcan Ertürk'ün haberine göre bu borcun sorunsuz bir şekilde ödenmeyeceğini belirten uzmanlara göre bankaların takip oranlarının yapay olarak azalmasında 90 günlük takip süresinin 180 güne çıkarılması etkili oldu.Uzmanlar, sorunların halı altına süpürülerek ötelendiğini bankaların da bu kredileri döndürmekte zorlandığı belirtiyor. Bankacılık uzmanı, ekonomist Erol Taşdelen, kredi hacminin artması yanı sıra alınan kredilerin dağılımının da çok önemli olduğuna değindi. Konut ve taşıt gibi elle tutulan, nereye harcandığı kısmen belli olan kredilere bakıldığında; 2021 Haziran sonunda 874.2 milyar TL'ye yükselen vatandaşın borcunun sadece 277.3 milyar TL'lik kısmının konut kredisi ( yüzde 31.7'si), 14.9 milyar TL'lik kısmının da taşıt kredisi (yüzde 1.7'si) olduğuna işaret eden Taşdelen, analizini şöyle sürdürdü:
GÜNDEM
14 Eylül 2021 - 10:52
"Vatandaşların 581.9 milyar TL olan ihtiyaç kredisi ve kredi kart borcunun nereye harcandığı bilinmiyor"
"Vatandaşın borcunun yüzde 47.46'lık kısmı ihtiyaç kredisi"
GÜNDEM
14 Eylül 2021 - 10:52