CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, salgın nedeniyle ara verdiği TBMM Grup Toplantısı’nı 16 Haziran 2020’de yaptı.
Basın özgürlüğünden kadına şiddete, devlet yönetimindeki liyakatten adalete uzanan konuşmasına, ben dahil aklı başında bütün vatandaşlar imzasını atar.
Konuşma ne kadar etki yaratır tartışılır.
Çünkü halk artık televizyon izlemiyor, gazete okumuyor.
Ama tarihe not düşülmesi açısından çok önemliydi.
CHP Lideri konuşmasının bir bölümünde şu tümceleri kurdu:
“Yandaşa her türlü parayı veriyorlar. Her türlü bir, iki, üç, dört yönetim kurulu üyeliği, her taraftan para yağıyor. Sen sefahat içinde yaşayacaksın, saraylarda yaşayacaksın, yandaşların saraylarda yaşayacak, bir eliniz yağda, bir eliniz balda olacak; bu ülkede yüz binlerce çocuk yatağa aç girecek ve ben de susacağım, Cumhuriyet Halk Partisi susacak! Susmayacağız, her yerde bu adaletsizliği anlatacağız! Her yerde anlatmak zorundayız…”
Dokuz Eylül Gazetesi’nde çalıştığım dönemde, CHP’den Karşıyaka Belediye Başkan Aday Adayı olan emekli hakim Murat Aydın ile tanışma fırsatım oldu.
Sohbetimizi “CHP’nin kazancı” başlıklı yazımda vurgulayarak, “CHP genel merkezi de il yönetimi de şanslı bence. Böyle hukukçulara çok ihtiyacımız olacak. Dilerim siyasetin kirli labirentlerinde harcamazlar. Dilerim, ülkemize katkısı daha çok olur. Yolu açık olsun…” dedim.
Sonrası herkesin bildiği gibi gelişti.
Aydın CHP Karşıyaka Belediye Başkan adayı olamadı ama meclis üyesi listesinde yer alarak seçildi ve şu anda da bu görevi yürütüyor.
İkinci görüşmemiz ise Karşıyaka Belediyesi’ne ait arsanın yandaş Cengiz İnşaat’a satılması haberiyle ile oldu.
“Belediyenin denize sıfır arsasını Cengiz İnşaat’a sattılar” haberinden sonra kendisine ait sosyal medya hesabından yanıt vermesiyle başlayan ve internet üzerinden yürüyen sohbetimiz oldu.
Eleştirilerin bir bölümüne saygı gösterdim, bir bölümüne ise katılmadığımı söyledim.
Aklıma asıl takılan ise görüşünü savunurken hukukçu değil de çoğu zaman siyasetçi gibi davranmasıydı. Bunu da yönetimin önemli ismi olmasına bağlamıştım.
Zaman geçti, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun özellikle yerel yönetimlere yaptığı uyarılara ve CHP’li belediyelere çizdiği yol haritasına uyulup uyulmadığını araştırdık.
Özellikle belediye şirketlerinin yönetim kurulu üyeliklerinin nasıl liyakate uyulmadan dağıtıldığını yazdık.
Onlarca belgeyi incelerken elbette çok ilginç sonuçlara da ulaştık.
Bunlardan biri de Karşıyaka Belediyesi’nin CHP’li meclis ve encümen üyesi eski hâkim Murat Aydın’a aitti.
Araştırmalar sonucunda Aydın’ın çok çalıştığını gördük.
Neydi bu görevler?
1) Karşıyaka Belediye Meclisi Üyesi,
2) Karşıyaka Belediye Meclisi AB ve Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi,
3) Karşıyaka Belediye Meclisi Ege Belediyeler Birliği Komisyonu Başkanı,
4) Karşıyaka Belediyesi Encümen Üyesi,
5) İzmir Büyükşehir Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı,
6) CHP İzmir İl Başkanlığı Hukuk Komisyonu Başkanı.
7) Karşıyaka Belediyesi Personel Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı,
8) Bayraklı Belediyesi Baybel Genel Personel Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı,
9) Bayraklı Belediyesi Personel Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı.
İlk altı görev için diyecek söz yok.
Umarım vakit bulup onca görevin üzerinden hakkıyla gelebiliyordur.
Ama son üç görevi, her ortamda eleştiriye açık.
Çünkü meclis üyeliği ve encümeni ücretli de olsa akla makul gelse de hem meclis üyesi olup hem Karşıyaka hem de Bayraklı belediyelerinde şirket yönetiminde olması şaşırtıcı.
Çünkü bu işler profesyonelce ve yüksek ücretlerle yapılan görevler.
Ve tıpkı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun vurguladığı, “İki, üç, dört yönetim kurulu üyeliği, her taraftan para yağıyor. Her yerde bu adaletsizliği anlatacağız! Her yerde anlatmak zorundayız” sözlerine tam da oturuyor.
Acaba CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendi belediyeleri tarafından yanıltılıyor, sözlerinin yalan çıkması için özel bir çaba mı harcanıyor ki bunlar yapılıyor?
Elbette, konunun muhataplarının da söyleyecekleri vardır diye, yukarıdaki görevleri yapıp yapmadığını Murat Aydın’a yazılı olarak da sordum.
Gelen yanıtı aynen yayınlıyorum:
7 ve 8. maddelerde belirtilen Bayraklı Belediyesindeki görevleri şirketlerin yeniden yapılanması sürecinde hukuki destek sağlamak için almıştım. Bu kapsamdaki çalışmalarımı tamamlayınca bu görevlerden geçen ay sonu kendi isteğimle ayrıldım.
3. sıradaki bilgi hatalı. Ege Belediyeler Birliğinde komisyon başkanlığı görevi yoktur. Orada diğer meclis üyeleri gibi Karşıyaka Belediyesi’nden delege olarak yılda bir kez yapılan genel kurula katıldım.
Karşıyaka Meclis üyesi seçilme sıram (4. sıra) nedeniyle aynı zamanda İBB meclis üyesi de oldum. Ve bunun sonucu olarak hem Karşıyaka hem de İBB Meclisinde ihtisas komisyonlarında görev aldığım doğrudur. Bu durum İBB Meclis üyesi olan diğerleri için de geçerlidir. İBB ve ilçe meclisinde en az sayıda komisyon üyeliği üstlenenlerden biriyim.
Sanırım bir görevim eksik bildirilmiş. Türkiye Belediyeler Birliği Genel Kurulu’na İzmir delegesi olarak katılmıştım.
Karşıyaka Belediye Meclisi’nde bu dönem içinde kurulan İnsan Hakları Komisyonu üyeliği görevini de bu ay sonuna kadar sürdürüyorum. Yeni dönemde bu görevim de sona erecek.
Sorduğunuz için teşekkür ederim.
Karar her zaman olduğu gibi sizin.
Elbette bir de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun…