Uzun bir süredir bir konu hakkında ziyadesiyle rahatsızım. Ki bu konu sadece beni değil, birçoğumuzu rahatsız ediyor aslında. Birçok sanatçı bu yaralara dair yazıp çizdi, kelam etti diye buna dair yazmamıştım ama özellikle şu salgın sürecinde sabrım kalmadı.
Gazeteci olmakla birlikte, aynı zamanda tiyatrocuyum. Aktif olarak tiyatro yapıyorum sevgili dost Cemal Uçarman ile. Ki Cemal Uçarman, İstanbul/Avcılar’da Çığlık Sanat Merkezinin kurucusudur ve Çığlık, 24 yıldır var olan çok yönlü bir sanat merkezidir. Cemal hoca ile "Öteki" adlı kendisinin yazdığı bir oyunda ilk defa birlikte aynı sahneye çıkmıştık, sonrasında başka oyunlar da beraberinde geldi ve bir ekip olduk. "Öteki" adlı oyunumuzun prömiyerini Avcılar Belediyesi bünyesinde Barış Manço Kültür Merkezinde yapmıştık. Oyuna birçok güzel dostumuzla beraber, sevgili dostum Dersim Belediyesi başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu (O zamanlar Ovacık Belediyesi başkanı idi) ve yine canım kadın, dost HDP milletvekili Hüda Kaya da gelmişti. Ancak, Avcılar Belediyesi kültür müdürü bu iki kişiden rahatsız olmuş ki, bir daha bize sahne vermedi hakkımız olduğu halde. Çok mücadele ettik bu konuda ama bu terbiyesizlik, adaletsizlik devam etti.
Seçimler zamanı gelince Turan Hançerli seçim çalışmalarına başladığında ilk Çığlık Sanat Merkezine, Cemal hocanın yanına gitti. Çünkü Cemal hoca, Avcılar ve civarında oldukça saygı duyulan ve sözü baş üstüne konan bir insandır. Cemal hoca Turan başkana, onun duruşuna inandı ve büyük bir mücadele verdi seçilmesi yönünde. Turan başkan, sanata dair birçok şey yapacağı vaadinde bulunmuştu ama Cemal hocanın derdi, bu vaatlerde bulunması değildi. O, menfaat için değil, Turan başkanın duruşuna inandığı için o kadar koşturmuştu.
Turan başkan belediye başkanı olunca hepimiz çok sevindik. Çünkü Avcılar, iyi bir başkanı hak ediyordu. Sonra bir baktık ki, önceki başkanda var olan sorunlar, katlanarak artmış. Çığlık'a engellemeler daha da arttı. Gerek Cemal hoca, gerekse bizler ne zaman bu konuda her isyan etsek, belediye yetkilileri bizlerle iletişime geçip meseleyi çözeceklerini, bir yanlış anlaşılma olduğunu söylediler ama kimse bu konuda kılını kıpırdatmadı. O iddia ettikleri yanlış anlaşılma asla düzeltilmedi. Gerek Turan başkanın, gerekse belediye yetkililerinin verdiği sözler uçup gitti. Çığlık Sanat Merkezine resmen ambargo uygulandı. Bizler birçok belediyede sahne alabiliyorken, Avcılar Belediyesinde anlamsızca dışarıda bırakıldık. Sadece bu da değil. Avcılar’da sanat adına doğru dürüst bir şey yapılmadı. Turan başkanın sanat adına söylediği tüm cümleler havada asılı kaldı.
Belediye ve başkanlarının en büyük görevlerinden biri, o bölgenin sanat ağacını yeşermek, sanatı ayakta tutmaktır. Bir bölgenin sanatı gerideyse bu, o belediyenin ne kadar geride kaldığının ve eksik olduğunun bir göstergesidir. Sanatın görevi, her türlü duyguyu, her türlü olguyu, isyanı, coşkuyu vs topluma sergilemek, toplumla buluşturmaktır. Sanata ve sanatçıya vefasızlık, adaletsizlik asla karşılıksız kalmaz. Sanatçı, tüm bunları ve fazlasını halka yansıtmayı çok iyi bilir.
Gelelim şu ânımıza.
Şuan salgın dönemindeyiz malum. Salgından ötürü tiyatrolar kapatıldı ama kapatılırken, oradan geçimini sağlayan insanlar için zerre adım atılmadı ne devlet, ne de belediyeler tarafından. Gerek Çığlık, gerekse diğer tiyatro kuruluşları ve tiyatrocular oldukça zor durumda. Ne tiyatroların kirası ödenebiliyor, ne de çalışanlar bir şey kazanabiliyor. Evet, öncelik elbette sanatı icra etmek. Ancak emeğin karşılığını da almak gerek, ki insanlar evini geçindirebilsin.
Belediyelere ve devlete çok kez çağrı yapıldı bu konuda ama hiçbiri sanatçıların yanında olacak bir tavır sergilemedi şimdiye kadar. Avcılar Belediyesi sorarsanız, zaten sanatı katletmişti, o yüzden onların bir şey yapacağını ummak, saçma bir beklenti olur.
Sanat, bir ülkenin olmazsa olmazıdır ve sanatsız bir toplum, o ülkenin ne kadar geri kaldığının bir göstergesidir. Tiyatro ve tiyatrocuların acilen maddi anlamda desteklenmesi gerek. Ki toplumun aynası olan sanatçıların sesi soluğu kesilmesin, ülke sanatsız kalmasın. Bizler her şeye ayna olup topluma yansıtmayı iyi biliriz. Zamanı gelince kimi nasıl yansıtacağımızı da yine zaman gösterecek!...