Yeni Orta Vadeli Program (OVP), 2026-2028 yıllarını kapsayacak şekilde Resmi Gazete’de yayımlandı. Program kapsamında büyüme, enflasyon, işsizlik, kişi başına gelir ve dış ticaret hedefleri güncellenerek kamuoyuyla paylaşıldı.
Büyüme oranı revize edildi
Geçtiğimiz yıl 2025 için yüzde 4 olarak öngörülen büyüme oranı yüzde 3,3’e düşürülürken, 2026 yılı için yüzde 4,5 olan hedef yüzde 3,8’e revize edildi. 2027’de büyümenin yüzde 4,3, 2028’de ise yüzde 5 seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
2025 yılı enflasyon hedefi, önceki programda yüzde 17,52 olarak belirlenmişti. Bu oran yeni OVP’de yüzde 28,5’e çıkarıldı. 2026 yılı için yüzde 9,7 olan enflasyon beklentisi yüzde 16’ya yükseltilirken, 2027 ve 2028 yılları için sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 8 enflasyon hedefleri açıklandı.
Milli gelir, 2025 yılında 1 trilyon 569 milyar dolar, 2026’da 1 trilyon 658 milyar dolar, 2027’de 1 trilyon 763 milyar dolar ve 2028’de 1 trilyon 886 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Aynı yıllar için kişi başına düşen gelir ise sırasıyla 17.748 dolar, 18.621 dolar, 19.710 dolar ve 20.987 dolar seviyelerinde öngörülüyor.
İşsizlik oranının gerilemesi hedefleniyor
2025 yılında yüzde 8,5 olarak belirlenen işsizlik oranının, 2026’da yüzde 8,4’e, 2027’de yüzde 8,2’ye ve 2028’de yüzde 7,8’e gerilemesi hedefleniyor.
Yeni programa göre, 2026 yılında cari açığın 22,3 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Bu rakamın 2027’de 20,5 milyar dolara, 2028’de ise 18,5 milyar dolara düşeceği öngörülüyor. Cari açığın milli gelire oranı 2026 için yüzde 1,3, 2027 için yüzde 1,2 ve 2028 için yüzde 1 olarak belirlenmiş durumda.
OVP kapsamında 2026 yılı için ihracat hedefi 282 milyar dolar, 2027 için 294 milyar dolar ve 2028 için 308,5 milyar dolar olarak belirlendi. İthalat ise aynı yıllar için sırasıyla 378 milyar dolar, 393 milyar dolar ve 410 milyar dolar olarak öngörülüyor.
Yıl ortalaması baz alınarak yapılan döviz kuru tahminlerine göre; dolar/TL kuru 2025’te 39,63, 2026’da 46,60, 2027’de 50,71 ve 2028’de 53,76 seviyelerinde gerçekleşecek. Bu oranlar, yıllık bazda sırasıyla yüzde 20,7, yüzde 17,6, yüzde 8,8 ve yüzde 6,0 oranında artışı temsil ediyor.
Programın değerlendirme bölümünde, özellikle hizmet sektöründe fiyat katılığı ve gıda fiyatlarındaki artışların enflasyonun öngörülerin üzerinde seyretmesine yol açtığı vurgulandı. Haziran 2024’te başlayan dezenflasyon süreci, sıkı para politikası ve iç talepteki dengelenme ile desteklenmiş olsa da, bazı yapısal faktörlerin etkisi sürüyor.
Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın rezervlerinin 178 milyar dolar seviyesine çıktığı, Kur Korumalı Mevduat (KKM) stokunun ise 1 trilyon 197 milyar TL azalarak 397 milyar TL’ye gerilediği kaydedildi. Aynı dönemde, kredi risk priminin (CDS) 270 baz puanın altına inmesi de olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi.
2025 yılı boyunca bütçede harcamalar hedeflere uygun şekilde yönetilirken, gelirlerde yaşanan sapmalar nedeniyle bütçe açığının milli gelire oranının hedefin üzerinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Ancak alınan mali tedbirlerin bütçe disiplinini büyük ölçüde koruduğu ifade edildi.
'Türkiye tedbirleri kararlılıkla uyguladı'
OVP’de yeşil ve dijital dönüşüm adımlarına yer verilirken, sanayiye uygun nitelikte iş gücünün yetiştirilmesine yönelik çalışmalara da ağırlık verildi. Kamu harcamalarının verimli kullanılması, adil vergilendirme, kayıt dışılıkla mücadele ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi alanlarda reformlar sürdürülüyor.
Jeopolitik gelişmelerin ve ticaretteki belirsizliklerin küresel ekonomik faaliyetleri olumsuz etkilediği belirtilen OVP değerlendirmesinde, Türkiye’nin bu zorluklara rağmen program kapsamındaki politikaları ve tedbirleri kararlılıkla uyguladığı vurgulandı. Dış ticaret ortamındaki değişkenlik ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalara rağmen, temel hedeflerin büyük oranda tutturulacağı öngörüldü
Yorumlar
Kalan Karakter: