“300 kişinin 250'si polis”

Siyasetin ülke ve insan sevgisi için yapıldığını belirten
Başkan Aziz Kocaoğlu, “Politika meşakkatli, yorucu bir iştir. Siyasette millet
ve ülke birinci gelir, örgüt ve siyasi parti sonra gelir. Millet için, devlet
için siyasi parti bir araçtır; hepimiz millet için bir aracız. Kimimize
belediye başkanlığı, milletvekilliği, ilçe başkanlığı görevi düşer. Kimimize
düşmez. İlla bir şey olacağım, en iyisini ben yaparım, benden sonrası tufan
diye siyaset yapılmaz” diye konuştu.

Kimin değirmenine su
taşır?

Adaylık sürecini de değinen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Her türlü
mevkii, makamı tatmış, o koltuklarda hizmet etmiş, onurlanmış bazı
arkadaşlarımız, 2014 yerel seçim sürecinde Genel Merkez aday göstermeyince
istifa edip başka partilere geçerek aday oldular. Bu kimin değirmenine su
taşır? İzmir’de, Türkiye’de ne işe yarar? Hepinizin bunu mutlaka ve mutlaka iyi
düşünmenizi istirham ediyorum. Ben ölünceye kadar belediye başkanlığı yapacağım
diye bir şey ‘yok’, belediye başkanlığını yarıda bırakıp milletvekilliği
yapacağım ‘yok’…Yok böyle bir siyaset, yok böyle bir insan sevgisi… İnsan geldiği
mevki ve makamı Aliağalıların ve CHP’nin verdiğini unutmaz. Vefa bittiyse her
şey bitmiştir” dedi.

“Korsan” seçim
çalışması

AKP Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Binali Yıldırım’a da
yüklenen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Yandaş basında belli fotoğraflar, ‘şuradaydık
buradaydık, şunun eline kaldırdık’ diye bülten çıkıyor. Gittikleri seçim
çalışmalarına birkaç miting hariç hiçbir basın mensubunu götürmüyor. Yandaş
basına bile haber vermiyor. Kendilerinin de haber yok. 3 kişi gidiyor
sabahleyin, korsan seçim çalışması yapıyor. 300 kişi varsa 200-250’si sivil
polis. Halktan korkarak, korsan seçim çalışması yapılır mı?” dedi.

“Sandıklara sahip
çıkın”

Başkan Aziz Kocaoğlu şöyle devam etti: “İzmir, Türkiye’nin
en aydınlık kenti. O zaman bu iktidardan kurtuluş meşalesini İzmir’den
başlatmak zorundayız. İzmir’in öncü olmak gibi bir görevi var. Aynı Hasan
Tahsin gibi… Ne yaparsanız yapın, ne düşünürseniz düşünün, 30 Mart akşamına
kadar, sandıkların sonucunu imzalatıncaya kadar çalışmak, sandıklara sahip
çıkmak zorundayız. Bilgisayar oyunlarına dikkatli olmak zorundayız. Sandık
sonucundan başka seçim sonuçlarına itiraz vesikamız yoktur. Mutlaka almak
zorundayız. Ülke için, geleceğimiz için 30 Mart günü sabah saat 6’dan gece
12’ye kadar hepimiz asker olmalıyız. Hepimiz sahip çıkmalı çalışmalıyız. 30
Mart’ta kime oy verirseniz verin ama namusluya oy verin. Kimi namuslu
görüyorsanız, kime inanıyorsunuz ona oy verin.”