5 bin yıl önce de meme kanseri varmış

Sivas Numune Hastanesi Onkoloji Uzmanı Dr. Mahmut Uçar çağın hastalığı olarak adlandırılan kanserin aslında 5 bin yıl önceki insanlarda da görüldüğünü belirtip, “Ülkemizde Nisan ayının ilk haftası kanser haftası olarak belirlenmiştir. Bunun amacı ülkemizde kansere dikkat çekmek ve önemini anlatabilmektir. Kanser hastalığının geçmişi aslında insanlık tarihi kadar eski. İlk olarak milattan önce 3000 yılına ait papirüslerde bile meme kanserli kadınların olduğu ve bunun çaresiz bir hastalık olduğu geçmektedir. Günümüzde ilerleyen teknolojiler kanser yolaklarının, büyüme yolaklarının, büyüme sebebinin anlaşılması ve kanserin büyümek için kullandığı mekanizmaların anlaşılmasıyla birlikte günümüzde kanser artık tedavi edilebilir bir hastalık haline gelmiştir. Aynı zamanda da gelişen yeni teknoloji ilaçlarla hedefe yönelik tedavilerle akıllı ilaçlarla kanser hastalarının iyilik halinin devamında ve yaşam kalitesinin artmada etkili ilaçlar haline gelmiştir. Bugün için kanser tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul edilmektedir” dedi. 

Grip bile kanser belirtisi olabilir 

Uzun süren grip vakalarının dahi kanser belirtisi olabileceğini ifade edip, “Kanser hastalarının semptomlarından bahsedecek olursak, grip, nezle ya da bir akciğer enfeksiyonu gibi bir neden olmadan sebat eden inatçı ateş kanserin belirtisi olabilir. Yine sebepsiz kilo verme, hastanın kilo kaybının olması, kansızlığa bağlı halsizlik, yorgunluk yaşaması kanser semptomu olabilir. Bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler, sürekli bir kabız hali ya da sürekli ishal kanser belirtisi olabilir. Öksürükle birlikte ağızdan kan gelmesi, büyük abdestten ya da idrardan kan gelmesi, vücutta darbe almadan morarmalar olması kanser belirtisi olabilir. Var olan benlerde büyüme, şeklinde değişiklik kanser belirtisi olabilir. Vücutta kitlelerin fark edilmesi, vücutta şişliklerin olması, meme dokusunda olabilir, ciltte olabilir, bunlar kanser belirtisi olabilir, dolayısıyla üzerine gidilmelidir” dedi. 

Erken tanı önemli 

Kanserde erken tanının önemine değinen Uçar, ”Önemli olan şey kanseri erken safhada tanımak. Bunun için de çeşitli tarama programları yapılmaktadır. Bu tarama programlarına uyumda kanserin erken tanınması açısından önemlidir. Özellikle kadınlarda 45 yaşından sonra yıllık mamografi, 20 yaşından sonra kendi kendine ve doktor tarafından meme muayenesi önemli. 50 yaşından sonra kalın bağırsak kanseri için yıllık dışkıda gizli kan tahliline bakılması ya da 10 yılda bir kolonoskopi yapılması önemlidir. 50 yaşından sonra erkek hastalar için prostat kanseri taraması açısından PSA yani bir kan tahlili ve hekim muayenesi önemlidir. Rahim ağzı kanseri için de cinsel hayat başladıktan sonra 3 yıl geçtikten sonra düzenli olarak rahim ağzından bir örnek alınarak incelenmesi kanserin erken teşhisinde ve tedavisinde önemlidir. Bunların yapılması gerekmektedir.”şeklinde konuştu.