
insan olma tarihinin başlangıcı, bağımsızlık yolunda atılmış büyük bir adım
olduğu kadar, Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden sürecin de habercisi olan
İzmir’in kurtuluşunun yıl dönümü 9 Eylül’de yaşanılan nahoş hadiseler üzerine,
10.09.2012 tarihinde yaptığımız basın toplantısında bir gerçeğin altını
çizmiştik. 9 Eylül kutlama törenlerinin programını AK Parti’nin yapmadığını,
kutlama törenlerinin programını Büyükşehir Belediyesi’nin de
temsilcisinin içerisinde bulunduğu ve imzasıyla onayladığı bir komitenin 1
Ağustos 2012 Çarşamba günü saat 14.00’da yaptığı toplantıyla belirlemiş olduğu
gerçeğini kamuoyuna açıklamıştık. Bizim basın toplantımızdan sonra İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu yazılı bir basın açıklaması
yapmış, “Siz İzmirlileri saf mı sanıyorsunuz?” diyerek her zaman yaptığı gibi
yaşanan olayların sorumluluğunu AK Parti’nin üzerine yıkmaya çalışmıştır.
Yazılı açıklamadan 1 gün sonra yeni bir açıklama yapan Sayın Aziz Kocaoğlu Valiliği
suçlamış, törenlere ilişkin komisyon tutanağının toplantıdan 41 gün sonra imza
altına alındığını iddia etmiş, “Kamera kayıtları var. Bu iddiayı ispat ederim”
demiştir. Valilikten bir görevlinin 10 Eylül’de yani kutlamalardan 1 gün sonra
belediyeye gelerek Pınar Kavasoğlu’na protokol metnini imzalattığını söyleyen Sayın
Aziz Kocaoğlu, “Bizim güvenlik kameralarımızda Valilik görevlisinin girişi
çıkışı var. 11.45’te giriyor. 11.59’da çıkıyor” diyerek tartışmaya yeni bir
boyut getirmiştir. Tüm bu yaşananlar üzerine İzmir Valisi Sayın Cahit Kıraç bir
açıklama yapmış ve Sayın Aziz Kocaoğlu’nun verdiği bilginin doğru olmadığını
söyleyerek, törenden sonra imzalatılan tutanağın yapılan ikinci toplantının
tutanağı olduğunu açıklamıştır. Sayın Vali Cahit Kıraç, “Türk yıldızları
gösteri programı, ilk ana programda yer almamış. Sonradan eklemişler. İmzalanan
evrak odur.” açıklamasıyla Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği bilginin doğru
olmadığını ifade etmiştir. Kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden bu hadiseler
üzerine partimiz tarafından basına servisi yapılan belgenin kaynağını ve
tarafımıza ne zaman ulaştığını açıklama zorunluluğu doğmuştur.
1)
10.09.2012
tarihinde yaptığımız basın toplantısında basına dağıttığımız evrak partimize
Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay tarafından gönderilmiştir.
İzmir’in Milletvekili olan, törenlere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni temsilen
katılan Sayın Ertuğrul Günay’ın talebimiz üzerine bize gönderdiği evrak ekte
görüleceği üzere 10.09.2012 tarihinde saat 11.39’da partimize ulaşmıştır. Oysa
Sayın Kocaoğlu basına yaptığı açıklamada evrakın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne
10.09.2012 tarihinde saat 11.45’te geldiğini ifade etmiştir. Partimize saat
11.39’da ulaşan imzalı evrakın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 11.45’te geldiği ve
o saatte imzalandığı iddiası tamamen hayal ürünüdür.
2)
İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu basına yaptığı açıklamada, sadece
evrakta imzası bulunduğu basına yansıyan isim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi
Protokol Koordinatörü Pınar Kavasoğlu’ndan söz etmekte, Valilik personelinin bu
personelin yanına girip evrakı imzalatıp çıktığını iddia etmektedir. Oysa aynı
evrakta İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Şube Müdürü Veysel Çıldır’ın
da imzası bulunmaktadır. İddia edildiğine göre basına dağıtılan evrak Pınar
Kavasoğlu’na toplantıdan 41 gün sonra imzalatıldıysa, aynı evrakı Veysel Çıldır
ne zaman imzalamıştır? Görüldüğü gibi yapılan açıklamalar birbirleriyle
örtüşmemekte ve ortada ciddi bir tutarsızlık olduğu gerçeği önümüzde
durmaktadır.
3)
İzmir
Valisi Sayın Cahit Kıraç’ın açıklamalarından sonra daha önceden “Elimizde
kamera kayıtları var, kayıtları ortaya koyar her şeyi açıklarız.” kabilinden
söylemlerde bulunan Sayın Aziz Kocaoğlu, önceki gün yapılan İzmir Büyükşehir
Belediye Meclisi Toplantısı’nda, “Bu konuya ne kadar erken nokta koyarsak hepimiz için o kadar faydalı
olacağına inanıyorum.” şeklinde konuşmuştur. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Sayın Aziz Kocaoğlu’nun çark etmesinin sebebi nedir? Acaba Sayın Aziz Kocaoğlu belediye
bürokratları tarafından yanlış yönlendirilmiş olduğunu anladığı için bir
mahcubiyet duygusu içerisinde olabilir mi?
Daha önceden yaptığımız basın toplantısında belirttiğimiz gibi, AK Parti çatışma değil uzlaşma kültüründen beslenen bir siyasi
anlayışın ve milletin bu yöndeki güçlü iradesinin bir tezahürüdür. AK Parti’nin
tarihinde kavgadan beslendiği bir dönem yoktur ve olmamıştır. Kamuoyunun
gözleri üzerinde cereyan eden bu olayda ilk günkü netliğimizi ve
tutarlılığımızı muhafaza etmekte, söylediklerimizin ve açıkladıklarımızın
arkasında durmaktayız. Bir kez daha güçlü bir şekilde haykırıyoruz, bu millet
bu tezgâhlara gelmez. İzmir’in güzel insanları milletimizin hassasiyetleri
üzerinden partimize kurulmak istenen tuzağın farkına varmıştır. Tuzak kuranlar
kendi kurdukları tuzağa düşmüşlerdir. Dün, “Siz İzmirlileri saf mı
sanıyorsunuz?” diyenlerin düştüğü komik durum ortadadır. 9 Eylül’den bugüne
yaşananları İzmirliler vicdanlarında değerlendirecek ve her zaman olduğu gibi
en doğru kararı vereceklerdir. Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur."
Yorumlar
Kalan Karakter: