BBC Türkçe'de yer alan habere göre Bakan Tunç Dolmabahçe'deki Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde uluslararası basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Tunç burada yaptığı konuşmada, Ekrem İmamoğlu soruşturmasına ilişkin detaylı bilgiler verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı dosyada, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları, vergi uzmanı incelemeleri, mülkiye müfettişleri tevdi raporu, tanık beyanlarıyla diğer delillerin mevcut olduğunu söyledi.
Görevden alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaklaşık 100 kişinin iki soruşturma kapsamında gözaltına alındığı 19 Mart'tan bu yana protestolar düzenleniyor.
Avrupa Konseyi'ne bağlı Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nden yapılan son açıklamada, İmamoğlu'na yönelik soruşturmaların "cumhurbaşkanı adaylığını engellemek" amacı taşıdığının düşünüldüğü ifade edildi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Türkiye'de "muhalefete yönelik sistematik kovuşturmalar ve özgürlüklere saldırıların" üzücü olduğunu söyledi.
'Soruşturmanın sonucu beklenmeli'
Dolmabahçe'deki bilgilendirme toplantısında Bakan Tunç, soruşturmayı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilendiren açıklamaları "kesin bir dille reddediyoruz" dedi.
Tunç, AKP hükümetlerinde "temel hak ve özgürlükler her alanda güçlendirilmiş, siyasal ve hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önündeki engeller kaldırılmıştır" dedi.
19 Mart'taki gözaltılar sonrası üç büyük şehirde gösteri ve yürüyüş yasakları duyuruldu. Çok sayıda kişi tutuklu durumda bulunuyor.
Bakan Tunç, protestolara da değindi ve "Hukuk devletinde suç işlendiğine dair bir iddia varsa, savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır" dedi.
Tunç uluslararası kamuoyunun sürece müdahale ettiğini de savundu:
"Yargılama süreçlerine müdahale hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Maalesef uluslararası toplumda yapılan son açıklamalarda bu temel ilkenin gözardı edildiğini görüyoruz.
"Türkiye'ye yönelik bu tür ön yargılı ve çifte standartlı tutumları kesinlikle kabul etmiyoruz. Kaldı ki; bu açıklamaların yapıldığı ülkelerde, birçok siyasetçinin ve devlet yöneticisinin adli soruşturmalara ve kovuşturmalara tabi tutuldukları da hepinizin malumudur.
"Bu nedenle Avrupalı dostlarımızın bu konuda sağduyulu yaklaşım göstermeleri ülkemizin iç hukukuna saygının bir gereği olduğu gibi, devam eden soruşturmanın sonucunun sorumlu bir tavırla beklenmesi en büyük temennimizdir"