ADAYIN HAKKINI KİM SAVUNACAK?
Yayınlanma :
21.10.2013 11:41


Değerli
okuyucular, gazetemizde yayınlanacak, ikinci yazım. İlk yazımda belirttiğim
gibi yaşadığımız kentle ilgi yerel yönetimler ve demokrasi konusunda yazacağıma
dair kendimi sınırlayacağımı ifade etmiştim. Bu çerçeveye uymaya çalışacağım.
Fakat ne
yazık ki; örgüt ve yerel yöneticilerimiz sayesinde öncelik sürekli anti
demokratik davranışlar üzerine yoğunlaşacak gibi.
CHP İl Başkanımız sayın Ali Engin “Tüm değerlendirmeleri göz
önüne alıyorum. Böyle bir durumda başka bir başkan adayı GÖSTERMEK zorlama olur
diyor.” Ben de naçizane yazımda bazı CHP örgütlerinin belediye
başkanlarının güdümünden kurtulamadıkları için ciddi anlamda kitleselleşememe sorunu
yaşamaktadırlar diyorum. Bu durumda sayın il başkanımız benim
değerlendirmelerimi doğruluyor. Fakat bu doğrulamadan memnun olup sevinemeyeceğimize
göre, Büyükşehir belediye başkanımız Aziz Kocaoğlu aday adayı dahi olmadan, il
başkanımızın kendisini canhıraş savunmasını, diğer aday adaylarının hakları
açısından, demokrasiyle nasıl bağdaştıracağız.
Adaylığını
ilan etmiş, geçmişte Kemal Kılıçdaroğlu’nu en hararetli eleştiren Canan
Arıtman, Aziz beyin heykelini sipariş vermek üzere sanırım heykeltıraşları
dolaşıyor. Yine adaylarımızdan Birgül Ayman Güler Büyükşehir adaylığını unutup
kendisini partide ve ülkede popüler kılan millet/milliyet tartışmalarına geri
döndü. Konak Belediye Başkanımız sayın Hakan Tartan, “sayın il başkanım haksızlık ediyorsun kamuoyu yoklamalarında en yüksek
oy şahsıma çıkmaktadır. Niye hakkımı teslim etmiyorsun.” “Belki yarın, siz yine
il başkanı, ben Büyükşehir belediye başkanı olur, birlikte partimizi temsil
edeceğiz” demiyor. Yani adaylık hakkını savunamayan aday adaylarımız
İzmirlinin hakkını savunabilecekler mi?
İl Başkanı parti yetkililerine, Genel Başkana, Büyükşehir
Belediye başkanlığı için, çok “başarılı”
bulduğu Aziz Kocaoğlu’yla partinin en yüksek oyu alabileceğini elbette
söyleyebilir. Hatta bu kanaatlerini İl Yönetim Kurulu toplantısında dile
getirip, karar haline dönüştürüp, alıp CHP İzmir İl Başkanlığının kararı ve
kanaati budur deyip genel başkana dahi sunabilir. Bunların tümü en doğal
hakkıdır. Ancak kanaati ne olursa olsun
bunu basının önünde söylemesi açık bir haksızlıktır. Bu söylem siyasi
olarak demokratik olmadığı gibi, aday adayı olan ve kimi partimizde geçmişte ve
günümüzde milletvekili, kimi hali hazırda partimiz adına belediye başkanımız
olarak görev yapan kimi de yıllarca partimize hizmet etmiş yoldaşlarımıza açık
bir haksızlıktır. Bazı sözler sarf edilmek için değil toplumda bir etki
yaratsın diye söylenir. Cumhuriyeti
kuran parti cumhuriyetin vatandaşın hakkını koruyan bir siyasi sistem olduğunu
bilir. Hani Cumhuriyet kimsesizlerin sahibiydi.
Geçen yıl
CHP İzmir il kongresi gerek, İzmir Büyükşehir Belediye başkanının açıktan
müdahil olması, gerekse bulunduğu makamın etkisiyle bazı Genel Başkan yardımcılarını
konuya müdahil etmesi parti adına ciddi bir olumsuzluk yaratmıştı. Konu o kadar
ileri boyuta taşındı ki Belediye
Başkanımız ben Levent Eyipişiren ile çalışmam dahi diyebilmişti. Sanki
kendisine özel kalem müdürü seçiyor. Hakkı var mı yok mu? Demokratik mi? Hatta
etik mi? Üstüne üstlük İzmir’de ve partide hiçbir siyasi çıkıp bu söyleme tek
kelime söz söylemedi.
Seçimlerden
sonra il Başkanı davranışlarıyla bu süreci geride bıraktığına dair belirtiler
sergilemişti. “Benim görevim tüm
oyuncuları oyuna dahil etmektir.” diyerek
veciz sözler sarfederek tüm kanayan yaraları sardığını gösteriyordu. Oysa son
demecleri geçmiş davranışlarıyla bağdaşmıyor. Tam tersine il başkanlığı
üzerindeki “Aziz Kocaoğlu gölgesi”ni silememiştir.
Oysa il
başkanımız sayın Ali Engin “İzmir o
kadar büyük ki; kimsenin cebine girmez” diyerek görevine uygun davranışlar
sergilemekte idi. Görünen o ki; sayın Engin, sayın Kocaoğluyla birlikte yerel
yönetimde, İzmiri ceplerine sığdırmaya
çalışıyorlar. Parti hüviyeti taşımadan sayın Engin’in bunu yapmasına söz
söylemek kimsenin haddine değil. İl Başkanı olarak “başka aday göstermek zorlama olur” demek partinin önünü kesmek demektir.
Partiye sempati duyan toplumda sevilen durum değerlendirmesi yapan nice insanın
şevkini kırmaktan başka bir amaca hizmet etmez.
AZİMET GÜRBÜZ (Konuk Yazar)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: