Oktar ifadesinde, "Lakap kullanırım ancak kod adım yoktur. Yurtdışı görüşmelerim Türkiye aleyhine değil, Türkiye lehine yapılan görüşmelerdir. Gizli anlaşılmaz örgüt lideri bir kişi değilim" dedi.Öte yandan Oktar, aylık gelirinin yalnızca 3 bin 500 lira olduğunu savundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma doğrultusunda gözaltına alınan ve tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk edilen 176 şüpheliden 133'ünün işlemleri tamamlandı.
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından sorgulanan, aralarında Adnan Oktar'ın da bulunduğu 157 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. 17 kişinin ise serbest bırakılmasına karar verildi.
Adnan Oktar'ın ifadesi
Sorgusunda geniş bir arkadaş grubunun bulunduğunu söyleyen Adnan Oktar'ın, "Lakap kullanırım ancak kod adım yoktur. Türk polisine karşı iddia edildiği gibi düşüncem olmadığını beyan etmek isterim" dediği öğrenildi.
"Aylık gelirim 3 bin 500 lira"
Sorgusunda aylık gelirinin 3 bin 500 lira olduğunu beyan ettiği öğrenilen Oktar'ın, "Müştekiler bana kumpas kurmuşlardır. Yurt dışı görüşmelerim Türkiye aleyhine değil, Türkiye lehine yapılan görüşmelerdir. Küçük kızları evine alarak cinsel tacizde bulunduğuma dair iddiaları da kabul etmiyorum. Ben kanuna, hukuka uygun yaşayan bir kişiyim. İddiaları çirkin buluyorum, kabul etmiyorum. Gittiğim yerler bellidir. Gizli anlaşılmaz örgüt lideri bir kişi değilim" dediği kaydedildi.
Ne oldu?
Savcılık, örgüt lideri olduğu öne sürülen Adnan Oktar ile Didem Ürer, Alev Babuna, Ayşegül Hüma Babuna ve Ahmet Oktar Babuna'nın da aralarında bulunduğu 59 şüpheliyi "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "çocuğun cinsel istismarı", "nitelikli cinsel saldırı", "şantaj", "mal varlığı değerlerini yurt dışına çıkarma", "cebir, şiddet ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti.
Diğer 117 şüpheli de benzer suçlarından tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk edildi.
Savcılığın hazırladığı sevk yazısında, şüpheli Adnan Oktar'ın örgütü kurduğu ve dini değerlere zarar vermek, toplumun yapısını bozmak ve haksız elde ettikleri kazançları meşrulaştırıp lüks bir hayat sürerek devamlılığını sağlayacak şekilde yapılandırdığı anlatıldı.Gruptaki birçok kişinin ise gerçeğe aykırı kuyumculuk faaliyetleri üzerinden alınan ruhsatlarla silahlandırıldıkları vurgulanan sevk yazısında, şöyle dneildi:
''Yapılanmaya yurt dışından da geldiği tespit edilen paraları örgüte mensup kişilerin kurmuş oldukları şirketler üzerinden akladıktan sonra örgüte aktardığı MASAK raporuna göre örgüt mensupları ve yöneticilerine ait şirketlerin yetkililerin şirketlerin mal satışlarından elde edilen gelirleri şirkete aktarmadan örgütle bağlantılı şahıslara vermek suretiyle parayı kaynağından uzaklaştırma, banka kredilerini ödemeyerek üçüncü kişilere aktarma, yeni kurulan ticari faaliyeti olmayan şirket hesaplarına nakit yatırma ve bu hesaplardan para çekme, gayrimenkul edinme ve akabinde gayrimenkulün mülkiyet yapısını sürekli değiştirerek kara para aklamaya matuf olmuşlardır.''
Sevk yazısında, "grubun Global Yayıncılık firmasına yurt dışı şirketlerden gelen bir kısım transferlerin de yine örgütsel kaynakları gizleme ve aklamaya yönelik işlemler olduğu, aktarılan bu paraların örgüt içinde güvenilir olan şahısların adına çok hisseli olacak şekilde menkul ve gayrimenkul alınarak aklandığı, kayıtlı ya da kayıt dışı olarak örgüte gelen paraların nasıl değerlendirileceğine örgüt elebaşısı Adnan Oktar'ın karar verdiği" kaydedildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: