AK Parti Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş, gazeteciler Adem Nakçı ve Adem Sarıkaya'nın hazırlayıp sunduğu 'Gerçek Haberci ile Ege'ye Bakış' programının konuğu oldu. Başdaş, Konak Belediyesi'nin çalışmaları, kentsel dönüşüm ve Konak Belediye Başkanı Nilüfer Mutlu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.AK Parti Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş, programa partisinin il başkanlığı kongresini değerlendirerek başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı İzmir'de ağırlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Başdaş, "Çok güzel bir kongre geçirdik. Güzel bir hazırlık yaptık. Cumhurbaşkanımızı buradan mutlu gönderdik. Yeni yönetimi tebrik ediyorum. İnşallah İzmir için hayırlı işler yapacağına ben gönülden inanıyorum. Zaten biz de seçim bittiği gün bir gün sonra öbür seçimin hazırlıkları başlar. Biz ilçe olarak hazırlıklarımıza başlamıştık. İl ile birlikte önce 2028'e daha sonra 2029'a İzmir'i CHP zihniyetinden kurtarıp hizmet belediyeciliği ile tanıştıracağız. Hazırlıklarımız başladı" diye konuştu.Konak Belediyesi'nin aynı binanın adını sürekli değiştirip açılış yaptığını söyleyen Başdaş, "Geçenlerde bir açılış yaptılar. 7 genel başkan yardımcısı gördüm. 6 yada 7 vekil vardı. 7-8 belediye başkanı vardı. Büyükşehir belediye başkanı vardı. Konak'taki açılış 500 kişiyi geçmedi. Konak Belediyesi gündemi değiştirmek için sıkıştığı yerde Ayla Öğretmenin adını taşıyan ufak bir yer var. Açılışını yapıyorlar. Dördüncü açılışı oldu. Ben şaşırıyorum. Bütün programlarda CHP'nin yapamadığını anlatıyoruz. Ben onu görünce çok şaşırdım. 34 kişilik kreş dedi ama gittiğimizde 17 kişilik bir kreş olduğunu gördük. Konak'ta 10 tane muhteşem okul yapıldı. Depremden sonra. Depreme dayanıksız okulları yıkıp teknolojinin son ürünlerinin kullanıldığı okullar yapıldı. Akıllı tahtalar, kreşler hepsini içinde barındırır. Biz onların açılışını yapmıyoruz. Bunlar 17 kişilik kreşin açılışını sadece verdikleri ilanla bile üç tane kreş açılırdı. Yaptıkları masrafla iki üç tane daha yeni kreş açılırdı. Bunlar sadece gündemi değiştirmek için Ayla Ökmen Kadın Evi, Ayla Ökmen Çocuk Evi, Ayla Ökmen Aile Evi diye adını açılışlarını yapıyorlar. Roman Kültür Merkezi vardı. Yüzde 80'ini valiliğin yaptığı. Onun bile 3-4 defa açılışını yaptırdılar. Abdül Batur gitmemiş olsaydı iki tane daha açılışını yapardı" şeklinde konuştu."Konak Belediyesi'nin 7 yıldır kentsel dönüşümle ilgili başvurusu yok"
Konak halkının yararına olan her türlü çalışmayı desteklediğini dönemin Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'a söylediğinin altını çizen Başdaş, "Ben 7 yıldır ilçe başkanıyım. Abdül Batur zamanından beri ilçe başkanıyım. O zaman Abdül Batur'a dedim ki Konak halkının yararına yapacağın her türlü projeye destek olacağım. Gel beraber gidelim dedim. Beş yıl boyunca her sene 'Biz bu sene başlıyoruz. Bu sene bitiriyoruz.' Konak Belediyesi'nin daha kentsel dönüşümle ilgili başvurusu yok. Bunun altını çiziyorum. Çünkü kentsel dönüşümü yapmak için bakanlığa müracaat etmek gerekiyor. Konak Belediyesi'nin 7 yıldır kentsel dönüşümle ilgili başvurusu yok" dedi."Bakanlığın projesini baltalamak için uğraştılar, öğrendik ki hepsi yalan"
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Mutlu'nun seçim beyannamesinde 'direnişli kentler, direnişli binalar yapacağız' dediğini hatırlatan Başdaş, "Şu an bizim için en önemli konulardan biri. Ve bir haftadır İzmir'in gündemini de meşgul eden deprem konusu var. Yine yaptıkları hiçbir şey yok. 2011 yılının Ağustos ayında büyükşehir acil kentsel dönüşüm kararı aldı. Konak'ta beş mahalle için. 2012 yılında Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakan'dı. Bakanlar Kurulu kararı ile onaylıyor. Kentsel Dönüşüm ofisi açılıyor. Şu anda güvenlikçi ve iki üç çalışan var. 12 yıl oldu bir çivi çakılmıyor. EXPO olayı var. 2020 yılında bakanımız, Sabancı Kültür Merkezi'nde deprem ile ilgili bir panel vardı. Oraya gittik. Çıkışta karşı geldikleri Konak Tüneli'nden geçtik. Yol tıkalıydı, bir alt yoldan geçerken aracı durdurdu. İzmir'e ve Türkiye'ye yakışmayan bir görüntü vardı. Şu anda ülkemize yakışmayan bir görüntü. Araçtan indik, 'Bu ne dedi, hangi çağda yaşıyoruz' dedi. Hemen genel müdürlerini davet etti. 'Buraya 500+500 konut yapalım. Kötü görüntüyü toparlayalım. En azından bir hizmetimiz olsun' dedi. Biz çok sevindik. Bir hafta sonra genel müdür atandı. Mahalleye sorduk. 25-30 yıldır hizmet gelmediği, hizmet geleceğinden memnun oldular. Aradan 5-6 ay geçti. Biz çalışmalara başladık. Muhteşem bir proje çizildi" diye konuştu.Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Pınarbaşı bölgesinde kurulması planlanan EXPO'yu konut yapılacak olan alana taşıdığını hatırlatan Başdaş, "Bunu gören o zamanın belediye başkanı Tunç Soyer, Pınarbaşı'nda olacak EXPO'yu aldı buraya getirdi. Amaçları sadece bakanın projeydi. Orayı rezerv alan ilan edip yapacaktı. Sonra vatandaşlar isyan etti. Hepsi mahkemeye gitti. 1000'e yakın mahkeme vardı. Birkaç kişi için mahkeme karar verdi. Bu sefer emsal teşkil attı. Mahkemeyi kazanmış gibi oldu. Bu sene büyükşehir planları değiştirip yeni bir kamulaştırma yaptı. O insanların hepsini mağdur ediyor. Üç katlı eve 700 bin lira 800 bin lira 1 milyon gibi paralar verip evlerini aldılar. Anlaşma yaptıkları vatandaşların evleri yıkıldı. Bakanlığa gittik. 'Bu insanlar diyor ki siz olmasaydınız mağdur olmayacaktık. Bakan bunu ilan etmeseydi ne belediye bizi görürdü ne evlerimize bir şey olurdu.' Yine yetkililere dedi ki 'Şurayı rezerv alan ilan et. Gidip orada en azından insanları mağdur etmeyelim. Orayı biz yapalım' dedi. Sonra bir geldiler. Sudan görüş alınması istendi. Dere yolundan çekme ne kadar? Belediye sırf bakanlığın projesini baltalamak için 'çekme 30 metredir. Burası olmuyor.' Sonra bir öğrendik ki bunların hepsi yalan. Sadece bakanın yapacağı projeyi baltalamak için. Ben on kez belediyeye insanları mağdur etmemeleri için seslendim" ifadelerini kullandı."CHP'li meclis üyelerinin yer topladığını da duyduk"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın, söz konusu alana EXPO'nun yapılamayacağı yönündeki söylemini hatırlatan Başdaş, "Cemil Tugay beyefendi geldi. Buraya EXPO olmaz dedi. Bütün o insanların hayalleri yıkıldı. Türkiye'de insanları mağdur eden bir belediye bulamazsınız. Bir belediye başkanı geliyor. Diyor ki 'Buraya EXPO yapacağız. Evleri kamulaştırıyoruz. Üç daire şu anda 1 milyon liraya alınabilinir mi? O adamlar mağdur oldu. Şimdi ikinci davaya hazırlanıyorlar. Dikey yapılar başlamış. İnsanlar şimdi düşünüyorlar. 'Acaba buraları birilerine rantsal dönüşüm mü sağlayacaksınız?' Aldığımız duyumlarda CHP'li meclis üyelerinin yer topladığını da duyduk. Bu duyumları da aldık. Orada büyük bir rantsal dönüşüm var. Ama biz bu işin takipçisi olacağız. Biz buradan sesleniyoruz. Konak Belediye Başkanısın git büyükşehire araştır. Oradaki insanlar sana oy verdi. Seçmenindir. Mağdur etme. Bütün basın mensuplarını oraya davet ediyorum. Suriye'de bile böyle bir yer yok. Mecbur kalan insanlar. Gidecek yeri olmayan insanlar orada yaşamaya devam ediyor. Ama etrafında korkudan bir şey yapamıyorlar. Her taraf yıkık, metruk yerler. Maalesef kendi vatandaşına bu kadar zulüm eden başka belediye göremezsin" diye ifade etti."Koyu CHP'liler beni arıyor. 'Böyle bir yönetim tarzı görmedim' diye isyan ediyor"
Başkanlığı sürecinde 5 belediye başkanı ile çalışma durumu olduğunu anlatan Sait Başdaş, "Her gelen öbürünü suçluyor. Hepsi de CHP. Her gelen diyor 'enkaz bıraktı.' Belki umutluyduk. Nilüfer hanım. Ama bu hepsinden daha kötü çıktı. Çünkü bizi hayal kırıklığına uğrattı. Şu anda belediyede bütün çalışanlar mutsuz. Bütün müdürler mutsuz. Başkan yardımcıları mutsuz. Vatandaş mutsuz. Şu anda Konak'ta Nilüfer Hanım'ın bir sloganı var. 'Konak mutlu olacak.' Şu anda Nilüfer Hanım'ın dışında mutlu bir kişi yok. Kendi yöneticileri dahil. Belediyedekiler diken üstünde. Tek mutlu Nilüfer hanım. O da mutlu mudur bilmiyorum? Yüzüne baktığımız zaman o da mutsuz gözüküyor. Çünkü işler öyle bir hale döndü ki kendi ağzıyla ifade etti. Dedi ki 'Ben aybaşı geldiğinde korkudan ne yapacağımı bilmiyorum. İşçilerin maaşını nasıl ödeyeceğim diye düşünce içerisindeyim' dedi. Böyle bir belediye. Daha önce 20 yıl boyunca görev yapan başkan yardımcılarını aldı. Bütün müdürleri değiştirdi. Değiştirdikleri müdürleri bir daha değiştirmeye başladı. 6-7 tane değiştirdiği müdürleri tekrar değiştirdi. Şu anda yeni atadıkları da dahil 'Acaba beni yarın görevden alır mı?' endişesi var. Personellerde de bu var. O personeller de ne yapacaklarını bilmiyorlar. Çünkü her gün yeni gelen bir müdür yeni bir işleyiş onlar da şaşırmış durumdalar. Daha önce meclis üyeliği yaptığım için belediyede çalışanlarla aram çok iyi. Günde 20-30 defa beni arayıp isyan ediyorlar. Arayanların hepsi koyu CHP'li. Yönetimde de yer alan CHP'liler var. Meclis üyeleri de var. Başkan yardımcıları da var. İsyan ediyorlar. Bana 'Bu örgütte ömrüm geçti. Böyle bir yönetim tarzı görmedim' diyor" şeklinde konuştu."Konak'ı Nilüfer hanımın yönetmediğinin farkına vardım"
Konak Belediyesi'nin revize olan logosuna ilişkin de konuşan Başdaş, "Bütün CHP'liler karşı geldi. Meclis üyeleri dahil karşı geldi. 9. ayda Kayserili bir firma ile anlaşmış. 10. ayda parayı ödemiş. Tasarım ücreti şimdi orada belki büyük para gözükmüyor 700 bin liraya yakın bir para. Ben bunu dile getirdikten sonra yüzlerce tasarımcı dediler ki 'Bu yaptıkları logoyu biz ücretsiz yapardık.' Biz gündeme getirdik diye orada kaldı. Ne meclis üyesini takıyor. Ne kimseyi takıyor. Bir de meclise getirdi 'Bunu oylayın.' Belediye başkanının bu kadar hata yapacağına ben inanmıyorum. Konak'ı Nilüfer hanımın yönetmediğinin farkına vardım. Nilüfer hanım yönetmiyor. Dışarıdan birileri yönetiyor. Sen çık mahalleleri gez. Mahallede ol. Vatandaşlarla iç içe ol. Haftanın bir günü de Kordon'da oyun oyna. Spor yapıyor. Şirin gözük. Diğer hiçbir şeye karışma. Bir şeye karıştığına ben inanmıyorum. Biz üç defa uyarıyoruz. Halkın seçtiği meclis üyelerini yok sayma. Üç olay aynı oldu. Çocuk parkı yaptı. Açılışını yaptı. Narin kızımızın ismini verdi. Açılışını yapıyor. Bütün gazetelerde çıkıyor. Bir ay sonra meclise getiriyor. Diyor ki park yapacağız. Yapmışsın. Logo olayını getirdi. Berlin ile bir protokol yapmış. O da ocakta geldi. Proje kapsamında sözleşme yapılmış. Meclise yeni geliyor. Biz araştırdık. Berlin ekibi 10 yada 11. ayda gelmiş. Burada konaklamış. Konak Belediyesi'nin sözleşmede üzerine düşen hakları yerine getirmiş. Şimdi Konak Belediyesi Berlin'e gidecek. Herşey bitmiş. Projenin yarısına gelmiş. Yeni getiriyor meclise. Bu hukuka aykırı. Meclisi yok saymak demek. Resmi olarak bu faturaları istedik. Sayıştay var, bilmem ne cevaplar oldu. Konak Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Görevi kötüye kullanmaktan. Resmen görevi kötüye kullanıyor. Faturalarla ilgili resmi yazımıza daha cevap vermediler. Meclise getirdiğinde CHP'liler karşı geldi. 15 meclis üyesi 'Biz bugün karşıyız. Kabul etmiyoruz. Artık buna dur dememiz lazım' dedi. Berlin projesinde sadece müdürler gidecekti. Bir bakıyoruz 4 CHP'li. Bu olaya karşı gelen CHP'li meclis üyesi Berlin'e gidiyor. Dedik ki anlaşma olmuş. Berlin'e götürme karşılığı bunlar onay vermişler. Üç CHP'li ben onları buradan tebrik ediyorum" ifadelerine yer verdi.
Konak halkının yararına olan her türlü çalışmayı desteklediğini dönemin Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'a söylediğinin altını çizen Başdaş, "Ben 7 yıldır ilçe başkanıyım. Abdül Batur zamanından beri ilçe başkanıyım. O zaman Abdül Batur'a dedim ki Konak halkının yararına yapacağın her türlü projeye destek olacağım. Gel beraber gidelim dedim. Beş yıl boyunca her sene 'Biz bu sene başlıyoruz. Bu sene bitiriyoruz.' Konak Belediyesi'nin daha kentsel dönüşümle ilgili başvurusu yok. Bunun altını çiziyorum. Çünkü kentsel dönüşümü yapmak için bakanlığa müracaat etmek gerekiyor. Konak Belediyesi'nin 7 yıldır kentsel dönüşümle ilgili başvurusu yok" dedi."Bakanlığın projesini baltalamak için uğraştılar, öğrendik ki hepsi yalan"
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Mutlu'nun seçim beyannamesinde 'direnişli kentler, direnişli binalar yapacağız' dediğini hatırlatan Başdaş, "Şu an bizim için en önemli konulardan biri. Ve bir haftadır İzmir'in gündemini de meşgul eden deprem konusu var. Yine yaptıkları hiçbir şey yok. 2011 yılının Ağustos ayında büyükşehir acil kentsel dönüşüm kararı aldı. Konak'ta beş mahalle için. 2012 yılında Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakan'dı. Bakanlar Kurulu kararı ile onaylıyor. Kentsel Dönüşüm ofisi açılıyor. Şu anda güvenlikçi ve iki üç çalışan var. 12 yıl oldu bir çivi çakılmıyor. EXPO olayı var. 2020 yılında bakanımız, Sabancı Kültür Merkezi'nde deprem ile ilgili bir panel vardı. Oraya gittik. Çıkışta karşı geldikleri Konak Tüneli'nden geçtik. Yol tıkalıydı, bir alt yoldan geçerken aracı durdurdu. İzmir'e ve Türkiye'ye yakışmayan bir görüntü vardı. Şu anda ülkemize yakışmayan bir görüntü. Araçtan indik, 'Bu ne dedi, hangi çağda yaşıyoruz' dedi. Hemen genel müdürlerini davet etti. 'Buraya 500+500 konut yapalım. Kötü görüntüyü toparlayalım. En azından bir hizmetimiz olsun' dedi. Biz çok sevindik. Bir hafta sonra genel müdür atandı. Mahalleye sorduk. 25-30 yıldır hizmet gelmediği, hizmet geleceğinden memnun oldular. Aradan 5-6 ay geçti. Biz çalışmalara başladık. Muhteşem bir proje çizildi" diye konuştu.Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Pınarbaşı bölgesinde kurulması planlanan EXPO'yu konut yapılacak olan alana taşıdığını hatırlatan Başdaş, "Bunu gören o zamanın belediye başkanı Tunç Soyer, Pınarbaşı'nda olacak EXPO'yu aldı buraya getirdi. Amaçları sadece bakanın projeydi. Orayı rezerv alan ilan edip yapacaktı. Sonra vatandaşlar isyan etti. Hepsi mahkemeye gitti. 1000'e yakın mahkeme vardı. Birkaç kişi için mahkeme karar verdi. Bu sefer emsal teşkil attı. Mahkemeyi kazanmış gibi oldu. Bu sene büyükşehir planları değiştirip yeni bir kamulaştırma yaptı. O insanların hepsini mağdur ediyor. Üç katlı eve 700 bin lira 800 bin lira 1 milyon gibi paralar verip evlerini aldılar. Anlaşma yaptıkları vatandaşların evleri yıkıldı. Bakanlığa gittik. 'Bu insanlar diyor ki siz olmasaydınız mağdur olmayacaktık. Bakan bunu ilan etmeseydi ne belediye bizi görürdü ne evlerimize bir şey olurdu.' Yine yetkililere dedi ki 'Şurayı rezerv alan ilan et. Gidip orada en azından insanları mağdur etmeyelim. Orayı biz yapalım' dedi. Sonra bir geldiler. Sudan görüş alınması istendi. Dere yolundan çekme ne kadar? Belediye sırf bakanlığın projesini baltalamak için 'çekme 30 metredir. Burası olmuyor.' Sonra bir öğrendik ki bunların hepsi yalan. Sadece bakanın yapacağı projeyi baltalamak için. Ben on kez belediyeye insanları mağdur etmemeleri için seslendim" ifadelerini kullandı."CHP'li meclis üyelerinin yer topladığını da duyduk"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın, söz konusu alana EXPO'nun yapılamayacağı yönündeki söylemini hatırlatan Başdaş, "Cemil Tugay beyefendi geldi. Buraya EXPO olmaz dedi. Bütün o insanların hayalleri yıkıldı. Türkiye'de insanları mağdur eden bir belediye bulamazsınız. Bir belediye başkanı geliyor. Diyor ki 'Buraya EXPO yapacağız. Evleri kamulaştırıyoruz. Üç daire şu anda 1 milyon liraya alınabilinir mi? O adamlar mağdur oldu. Şimdi ikinci davaya hazırlanıyorlar. Dikey yapılar başlamış. İnsanlar şimdi düşünüyorlar. 'Acaba buraları birilerine rantsal dönüşüm mü sağlayacaksınız?' Aldığımız duyumlarda CHP'li meclis üyelerinin yer topladığını da duyduk. Bu duyumları da aldık. Orada büyük bir rantsal dönüşüm var. Ama biz bu işin takipçisi olacağız. Biz buradan sesleniyoruz. Konak Belediye Başkanısın git büyükşehire araştır. Oradaki insanlar sana oy verdi. Seçmenindir. Mağdur etme. Bütün basın mensuplarını oraya davet ediyorum. Suriye'de bile böyle bir yer yok. Mecbur kalan insanlar. Gidecek yeri olmayan insanlar orada yaşamaya devam ediyor. Ama etrafında korkudan bir şey yapamıyorlar. Her taraf yıkık, metruk yerler. Maalesef kendi vatandaşına bu kadar zulüm eden başka belediye göremezsin" diye ifade etti."Koyu CHP'liler beni arıyor. 'Böyle bir yönetim tarzı görmedim' diye isyan ediyor"
Başkanlığı sürecinde 5 belediye başkanı ile çalışma durumu olduğunu anlatan Sait Başdaş, "Her gelen öbürünü suçluyor. Hepsi de CHP. Her gelen diyor 'enkaz bıraktı.' Belki umutluyduk. Nilüfer hanım. Ama bu hepsinden daha kötü çıktı. Çünkü bizi hayal kırıklığına uğrattı. Şu anda belediyede bütün çalışanlar mutsuz. Bütün müdürler mutsuz. Başkan yardımcıları mutsuz. Vatandaş mutsuz. Şu anda Konak'ta Nilüfer Hanım'ın bir sloganı var. 'Konak mutlu olacak.' Şu anda Nilüfer Hanım'ın dışında mutlu bir kişi yok. Kendi yöneticileri dahil. Belediyedekiler diken üstünde. Tek mutlu Nilüfer hanım. O da mutlu mudur bilmiyorum? Yüzüne baktığımız zaman o da mutsuz gözüküyor. Çünkü işler öyle bir hale döndü ki kendi ağzıyla ifade etti. Dedi ki 'Ben aybaşı geldiğinde korkudan ne yapacağımı bilmiyorum. İşçilerin maaşını nasıl ödeyeceğim diye düşünce içerisindeyim' dedi. Böyle bir belediye. Daha önce 20 yıl boyunca görev yapan başkan yardımcılarını aldı. Bütün müdürleri değiştirdi. Değiştirdikleri müdürleri bir daha değiştirmeye başladı. 6-7 tane değiştirdiği müdürleri tekrar değiştirdi. Şu anda yeni atadıkları da dahil 'Acaba beni yarın görevden alır mı?' endişesi var. Personellerde de bu var. O personeller de ne yapacaklarını bilmiyorlar. Çünkü her gün yeni gelen bir müdür yeni bir işleyiş onlar da şaşırmış durumdalar. Daha önce meclis üyeliği yaptığım için belediyede çalışanlarla aram çok iyi. Günde 20-30 defa beni arayıp isyan ediyorlar. Arayanların hepsi koyu CHP'li. Yönetimde de yer alan CHP'liler var. Meclis üyeleri de var. Başkan yardımcıları da var. İsyan ediyorlar. Bana 'Bu örgütte ömrüm geçti. Böyle bir yönetim tarzı görmedim' diyor" şeklinde konuştu."Konak'ı Nilüfer hanımın yönetmediğinin farkına vardım"
Konak Belediyesi'nin revize olan logosuna ilişkin de konuşan Başdaş, "Bütün CHP'liler karşı geldi. Meclis üyeleri dahil karşı geldi. 9. ayda Kayserili bir firma ile anlaşmış. 10. ayda parayı ödemiş. Tasarım ücreti şimdi orada belki büyük para gözükmüyor 700 bin liraya yakın bir para. Ben bunu dile getirdikten sonra yüzlerce tasarımcı dediler ki 'Bu yaptıkları logoyu biz ücretsiz yapardık.' Biz gündeme getirdik diye orada kaldı. Ne meclis üyesini takıyor. Ne kimseyi takıyor. Bir de meclise getirdi 'Bunu oylayın.' Belediye başkanının bu kadar hata yapacağına ben inanmıyorum. Konak'ı Nilüfer hanımın yönetmediğinin farkına vardım. Nilüfer hanım yönetmiyor. Dışarıdan birileri yönetiyor. Sen çık mahalleleri gez. Mahallede ol. Vatandaşlarla iç içe ol. Haftanın bir günü de Kordon'da oyun oyna. Spor yapıyor. Şirin gözük. Diğer hiçbir şeye karışma. Bir şeye karıştığına ben inanmıyorum. Biz üç defa uyarıyoruz. Halkın seçtiği meclis üyelerini yok sayma. Üç olay aynı oldu. Çocuk parkı yaptı. Açılışını yaptı. Narin kızımızın ismini verdi. Açılışını yapıyor. Bütün gazetelerde çıkıyor. Bir ay sonra meclise getiriyor. Diyor ki park yapacağız. Yapmışsın. Logo olayını getirdi. Berlin ile bir protokol yapmış. O da ocakta geldi. Proje kapsamında sözleşme yapılmış. Meclise yeni geliyor. Biz araştırdık. Berlin ekibi 10 yada 11. ayda gelmiş. Burada konaklamış. Konak Belediyesi'nin sözleşmede üzerine düşen hakları yerine getirmiş. Şimdi Konak Belediyesi Berlin'e gidecek. Herşey bitmiş. Projenin yarısına gelmiş. Yeni getiriyor meclise. Bu hukuka aykırı. Meclisi yok saymak demek. Resmi olarak bu faturaları istedik. Sayıştay var, bilmem ne cevaplar oldu. Konak Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Görevi kötüye kullanmaktan. Resmen görevi kötüye kullanıyor. Faturalarla ilgili resmi yazımıza daha cevap vermediler. Meclise getirdiğinde CHP'liler karşı geldi. 15 meclis üyesi 'Biz bugün karşıyız. Kabul etmiyoruz. Artık buna dur dememiz lazım' dedi. Berlin projesinde sadece müdürler gidecekti. Bir bakıyoruz 4 CHP'li. Bu olaya karşı gelen CHP'li meclis üyesi Berlin'e gidiyor. Dedik ki anlaşma olmuş. Berlin'e götürme karşılığı bunlar onay vermişler. Üç CHP'li ben onları buradan tebrik ediyorum" ifadelerine yer verdi.