Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplanan AK Parti MKYK toplantısı sona erdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik toplantı sonrası tepki gösteren Çelik, "Yaptıkları bir örtbas etme faaliyetidir. CHP'li arkadaşlarınız tarafından dile getirilenlerle ilgili ne diyorsunuz, bir şey söyleyin. Bunun hiçbir tarafında biz yokuz." dedi.
Çelik, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
MYK'mızda tabii birinci gündemimiz Gazze'ydi. Orada öldürülen çocuklara bir kez daha dikkat çekmek için. Dünyanın her yerinde çocuklar okuluna kavuşurken bundan mahkum bırakılan çocuklara dikkat çekmek için gençlik kollarımız boş sıralar adında bir etkinlik gerçekleştirdi. Bütün illerimizde bu etkinliği gerçekleştiren gençlerimizi tebrik ediyoruz.
Varılan süreç İsrail'in kendini savunma hakkı diyenleri mahcup edecek diyorduk. İsrail saldırganlığı İran'a Yemen'e yayıldığı gibi dost ülke Katar'da saldırı gerçekleştirdi. Hamas bir irade koymuştu ortaya. Meşru şartları kabul edeceğini söylemiş ve çağrılara olumlu yanıt vermişti. Ne zaman Hamas barışı için çağrıları kabul etse ya bir suikast gerçekleştirdiler ya bir değerlendiren toplantıda Katar'da hedef aldılar Hamas'ı. Müzakere heyetini bile tuzağa düşürecek kadar sinsi yaklaşımdalar. Bu çağrı yapan ülkeler de bu şekilde hedef alındı. Bu İsrail saldırganlığı, bu barbarca terör eylemi barış isteyen ülkelere dönük saldırıdır.
Netanyahu durdurulmadan diğer konuların konuşulacağı zeminin olmayacağı görülmüştür. Bu doğrudan uluslararası toplumun çağrısına dönük saldırıdır. Aynı şekilde insanlığın çeşitli ailelerinden Gazze'deki Siyonist siyasetin parçası haline getirilmiş, kıtlığın silah olmasına karşı çıkmak için yola çıkan filoya iki kere saldırmıştır İsrail. Her türlü insani duruşa saldırmak için fırsat bekliyorlar. Bunun da uluslararası toplum tarafından engellenmeli.
"Odak bellidir, gündem bellidir"
Cumhur ittifakı olarak bu iradeyi canlı tutuyor ve gereken çalışmaları yapıyoruz. Sabotajları da bütünüyle takip ediyoruz. Birilerinin PKK'nın feshi dışında bir gündeme kaydırmaya çalışmasına müsaade etmeyeceğiz. Gündem silah bırakılması, silahların yakılmasıdır. Birilerinin burayı enfekte etmesine, odak kaybı oluşturmasına. Odak bellidir, gündem bellidir. Bir devlet politikası olarak ilgili kurumlar üzerine düşeni yapmaktadır. Yapılmak istenileni de görüyoruz. Silah bırakma sürecini saptırmaya dönük yaklaşımları yakından takip ediyoruz. Bunlara dönük yapılacak değerlendirmeler vardır ama esas mesele polemiklerle vakit kaybetmemektir. Türkiye milli güvenlik politikalarından vazgeçiş değildir. Terör devletçikleri oluşturmak isteyen ülkelerin bir takım karanlık merkezlerin faaliyetlerini de görüyoruz. Ajandamızı net tutarak, siyasi dilimizi bu enfeksiyonlardan koruyarak cevap vereceğiz. Terörün feshi için atılan adımların devam etmesi gerekiyor. Parti olarak OVP'deki unsurları yakından değerlendiriyoruz. Kapsamlı bir program. Bunun unsurları ile ilgili çalışmalar yapmaktayız.
Türkiye kudretli bir ülkedir. Şu gazeteci bu gazeteci bir şey söylemiş; bunları değerlendirmek bile zaman kaybı. Bu kişilere gerektiğinden fazla alan almak gibi sonuç doğuruyor. Bunların hepsi yok hükmündedir. Bu şer şebekelerinin bizi övmesi halinde bu bizim için alarm durumudur. Bunları konuşmak yerine Türkiye'nin bölge barışı için attığı adımları konuşmak daha iyi yaklaşım olacaktır. Tarih boyunca ülkemiz birçok kez tehdit edildi. Bu tehditlere verilen tarihi cevaplardan biri Atatürk'ün 'Geldikleri gibi giderler' sözüdür. Diğeri de Cumhurbaşkanımızın "Bir gece ansızın geliriz' sözüdür. Önemli olan kimin olumsuz söz söylediği değil Türkiye'nin ne yaptığıdır.
"İddiaları ilk dile getirenler CHP'liler"
Şimdiye kadar yaptığımız çağrılara rağmen, hatta sağduyulu bazı CHP'lilerin çağrısına rağmen Özgür Özel bu meseleyle yüzleşmekten geri duruyor. Meseleyi de kendileri ile AK Parti arasında bir süreçmiş gibi davranıyorlar. Bizim bu iddialardan haberimiz yoktu, medyanın da yoktu. Bu iddiaları ilk dile getirenler CHP'liler. Birtakım skandallarla Birtakım usulsüzlüklerle hareket ettiklerini söylediler. Bu iddialarla ilgili olarak CHP'de belediye başkanlığı yapmış kişiler suç duyurusunda bulundular. Bu mesele CHP içindeki tartışmalarla ortaya çıktı. Bu iddiaları biz süreçleri inceledi. Yargıya zemin teşkil eden konular CHP'lilerin suç duyurusu ile ortaya çıkan konular. Burada hiçbir AK Partili’nin şikâyeti yok. Sizin il başkanlarınız, yöneticileriniz diyor ki çürüme var, yolsuzluk var diyor. Bunu önünüze alıp tartışacaksınız. Yaptıkları bir örtbas etme faaliyetidir. Suçlayan da suçlanan da CHP'liler. Özel yönetimi doğru bakış açısıyla bakmaktan kaçıyor. CHP yönetimi kamuoyuna bir şeyler söylemeli. CHP'li arkadaşlarınız tarafından dile getirilenlerle ilgili ne diyorsunuz, bir şey söyleyin. Bunun hiçbir tarafında biz yokuz. Meseleyi doğru yere koyalım. En büyük haksızlık milletimize yapılıyor: CHP siyaset kurumunun kendi arkadaşları tarafından dile getirilen kirlilikle mücadele edeceğine vatandaşı sokağa çağırıyor. Bir grup usulsüzlük yapmışsa bu sivil siyasetin güvenliğini tehlikeye atan bir durumdur. Partilerin içinin yozlaştırılarak tehdit edilmesine müsaade etmemeliyiz. CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza da haksızlık yapılıyor.
Bahçeli'nin suça sürüklenen çocuklar çağrısı
Sayın Bahçeli'nin açıklamasında ortaya koyduğu kavramsal çerçeve son derece önemli. Çocuk yaşta suç işleyenlerle ilgili genel başkanımız da çeşitli açıklamalar yapmıştı. Yaşı küçük ama terör eylemi yapmış, bunları motive edenlerin, suç makinesi gibi yetiştiren şebekenin çözülmesi gerekiyor. Asayiş açısından ne yapılması mecrası öne çıkıyor. Adalet bakanımız da açıkladı; yasal düzenleme yapılması konusunda onlar da çalışmasını yapıyor. Bazı hukukçularımız da suça sürüklenmiş çocuk kavramını ortadan kaldırırsak bu da çocukların korunmasına zarar verir deniyor, bunu da dikkate alıyoruz. İçişleri Bakanlığı'mız bunların takibi konusunda çalışmalarını tamamladı. Adalet Bakanlığı'mız da evrensel kazanımları dikkate alarak yasal düzenlemeyi nasıl ortaya koyacağımız konusunda çalışma yapıyor.
Özgür Özel'in "hayatı yaşanmaz hale getiririz" sözleri
CHP rakip partimiz. Başında kimin olacağı bizim konumuz değil, o CHP delegesinin vereceği bir karar. Her gelen CHP başkanı AK Parti ve Cumhur İttifakı'nı yeneceğinden bahsediyor; biz de onlara seçim yenilgisi tattırmanın hangi siyasetle yapılacağını iyi biliyoruz. Buradaki tartışma CHP içinde yaşanılan bir tartışma. Kimse sosyal hayatı zehirleme konusunda sayın Özel ile yarışamaz. Bunlara kapılan bazı fanatikler gidip buralara saldırdı. Bu zihin dünyasında kendisine destek verenleri birinci sınıf vatandaş, vermeyenleri ikinci sınıf vatandaş gibi son derece rahatsız edici tutum gösteriyor. Yetmezmiş gibi gidip Sinop'taki balıklarla uğraşıyor. Şimdi de biz hayatı felç ederiz, sosyal hayatı felç edeceğim' diye ortaya çıkacaksınız da vatandaş buna müsaade mi edecek? Bu siyasetin üstünlüğünü tehlikeye atan bir dil. Bundan sonra da Sinop'taki balıklardan sonra CHP'nin üstünden uçan kuşlarla ilgili bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Biz CHP'li vatandaşlarımızın iradesine saygı duyuyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: