AK Partili Hızal'dan Büyükşehir'e: "Siyasi kararlar meclis fesih gerekçesidir"
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, gündeme dair açıklamalarda bulundu
Yayınlanma :
26.10.2022 15:23


“Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi?”
Buca Cezaevi alanı ile ilgili yapılan açıklamalara dikkat çeken Hızal, “Ama keşke aynı kişiler kaldırılması noktasında da aynı çaba içerisinde olmasını isterdik. Birileri bu çabayı gösterdi başta Genel Başkan Yardımcımız Hamza Dağ, İzmir Milletvekilimiz Mahmut Atilla Kaya, Sayın Başbakanımız, İl Başkanımız, Bakanlarımız ve Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç. Erhan Bey bu konuda çok hassas bir çalışma yaptı. Sonunda da böyle bir tartışma ortamı çıktı. Burada amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi. Elbette ki sizce eksik olan bir planı eleştirip itiraz edebilirsiniz. Yasa zaten size bu hakkı vermiş. Askı süreci içerisinde itiraz daha sonrasında da dava hakkı var. Bunu biz Karabağlar’da TOKİ örneğinde görüyoruz. Hal böyleyken Bakanlık yetkisinde olan rezerv alanı olarak ilan edilmiş alanda meseleyi farklı bir mecraya çekmek için bir plan yaparsanız bu kanuni olmaz. Siz bu hukuk kuralları dışında çıkarsanız suç işlemiş olursunuz. Mecliste alınmış bir karar siyasi saikla alınırsa feshi gerekçesidir. Biz bunların olmasını istemeyiz, elbette planı tartışabiliriz” diye konuştu.
“Siyaset samimi insanların işi”
Hızal sıkça eleştirilen AVM planlarına dikkat çekerek, “Orada bakanlığın isteği ile yapılmış bir AVM planı yok. Bakanlık sadece revizyon yapın diyor, ilçe ve büyükşehir belediyesi AVM yapıyor. Bu planı bakanlık ortadan kaldırdı. Bunlar yapılırken Buca Belediye Başkanlığı ile iş birliği yapıldı. Yapılan plana itiraz edebilirsiniz, eksik bulabilirsiniz, düzenleme isteyebilirsiniz; ama bunları yaparken samimi olacaksınız. Siyaset samimi insanların işi, eğer siz samimi olmazsanız size oy verenleri kandırmış olursunuz. Hukuki olmayan bir plan yapıp meclisten geçiren İBB’nin uhdesinde olan kimsenin elinden tutmadığı yerler var. Mesela yakın mesafesinde 25 bin metrekarelik bir imar planlarında yeşil alan olarak gözüken yeri belediye hizmet binası yapacaklar. Oranın yakınında olan herkesin beklediği Şirinyer Parkı… Adı park; ama çoluğunuz çocuğunuzla vakit geçirme şansınız yok. Bunları yapmıyorsunuz sonra meclisten hukuksuz plan geçiriyorsunuz. Bakanlığın planı iptal olacak büyükşehirin zaten planı hukuksuz sonra burası eski plan ile devam edecek” ifadelerini kullandı.
“İBB, Buca Belediyesi’ne fikrini sormadı”
Bakanlık, bu planları yaparken İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yazı yazıp fikrini sorduğunu dile getiren Hızal, “Devlet yönetmek bunu gerektirir. İBB bir plan yapıyorsa mülk sahibine sormalı. Yeşil alanı hizmet binası yapan İBB, Buca Belediyesi’ne fikrini sormadı. Bütün sorun samimiyet ile ilgili. Size görüş soruluyor; ama siz ilçe belediyesinin görüşünü almıyorsunuz. O yüzden de samimi değiller. Planlar objektif kriterler ile yapılmazsa ona göre buna göre planlama yapılır. AVM yanlış plandı, eleştiriyorum. Bu planlar da düzeltiliyor. Siz İBB başkanıysanız o sıfata uygun hareket etmelisiniz. Sabah kalkıp elinize telefon alıp twit görüp buraya plan yapayım demekle olmaz. Buca Cezaevi planlarının bu şekilde gündeme alınmasının nedeni de Urla planlarında yapılmak istenenin gizlenmesi” açıklamasını yaptı.
“Kadifekale’ye Pagos demekle tarihe sahip çıkılmaz”
Urla’daki plan ile ilgili kurulun kararını eleştiren Hızal, “Ben bir AK Parti Grup Başkanvekili olarak söylüyorum kurulun kararı doğru değil. Samimiyet işte burada devreye giriyor. Bakanlığın yaptığı her planı öcü gibi gören her şeye itiraz eden İBB şimdi kurul kararının arkasında sığınarak SİT alanı içinde karadelik açıyor. 2 milyon 800 bin metrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Bu alanda tarihi kalıntılarının olduğu hemen yanı başındaki alandan görüyoruz. Orada çok ciddi bir rant var. Ben orayı görmek için Urla’ya gittim. Hemen yanı başında kazılar devam ediyor. Urla’da elbette ki yargı yoluna gideceğiz. Etrafında tarımın olduğu zeytin ağaçlarının olduğu geniş bir alandan bahsediyoruz. Kadifekale’ye Pagos demekle tarihe sahip çıkılmaz. O planı herhangi bir vatandaş getirseydi kabul edilecek miydi? Birçok yeri reddettiler, burası Yaşar Holding’in yeri” görüşünü aktardı.
“İBB çatısı akan bir hangarın içinde hizmet veriyor”
Hızal, deprem siyaset üstü bir konu olduğunu dile getirdi ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i kentsel dönüşümde kooperatifleşme konusunda şu şekilde eleştirdi:
“Yerel yönetim ve merkezi yönetim ile ciddi iş birliği yapıldı. Bakanlık yetkilileri ile toplantılar yapıldı. 1 milyara yakın yatırım ile hak sahiplerine evler teslim edildi. Siz eğer kat yüksekliğini indirdiniz gibi şeyler derseniz ya yalandır ya da işi bilmiyorsunuzdur. Mesele insanların kullanabildiği alanlar ve inşaat alanıdır. Buraları çok daha kıymetli alanlar oluşturdu. Bu süre içinde büyükşehir 2 yıl boyunca kendi hizmet binasının yıkımını düşündü. Şu anda İBB çatısı akan bir hangarın içinde hizmet veriyor. Tunç Soyer, 3 buçuk yılda kentsel dönüşüme ne kadar para harcadı? Ben söyleyeyim size 20 milyonu geçmez. O da yıkım, kira desteğidir. Tamamen yalan, algı ve manipülasyon üzerinden kentsel dönüşüm yürütmeye çalışırsanız İzmirlilere haksızlık yapmış olursunuz.”
“Bir meclis üyesinden ticari sır denerek bilgi saklanır mı?”
İZBETON’a yönelik eleştirilerde bulunan Hızal, “İZBETON belediye şirketi, meclis yetkisi ile işi alabilir. Ama taşeronlara ihale vermesi gerekiyor. Ama İZBETON tamamen hukuk dışı bir yöntemle kooperatif kurdu. Düşünebiliyor musunuz? İstanbul’daki bir meclis üyesi o kadar iyi niyetli ki kalkıyor oradan buraya gelip Gaziemir’de kooperatif kuruyor ve kentsel dönüşüme el attı. Siz size ihalesiz verilmiş bir işi kanuna hile yaparak ihalesiz veremezsiniz. Yarın bir gün kooperatiflere üye olan vatandaşlar sorun yaşadığında ne olacak? Ben bir meclis üyesi olarak sözleşme istedim veremediler. Sözleşme yoksa problem vermiyorlarsa başka bir problem. Bir meclis üyesinden ticari sır denerek bilgi saklanır mı?” dedi.
“Orası kamuya ait bir yol”
Hızal, Çiğli Arıtma Tesisi’nde güvenlik görevlileri ile çıkan arbedeye dikkat çekerek, “Biz sayın il başkanımız ile birlikte arıtma tesisine girme çabası içinde olmadık. Orası kamuya ait bir yol. Orada 6-7 güvenlik görevlisi basın açıklaması yapmamıza mani olmaya çalıştılar. Oradaki güvenlik görevlileri, Bornova’dan görevlendirme olarak geldi. Şimdi çıkıp gidelim orada güvenlik görevlisi var mı bakalım. Ya bir tane vardır ya da hiç yoktur. Orası İZSU’nun tesisine giden bir yol da değil. O gün o güvenlik amirinin bizim yanımıza gelip konuşması lazımdı. Orada güvenlik görevlisi çocukları dizip, kendisi kulübenin arkasına saklanmış. İZSU tarafından gazeteci arkadaşların çektiği dışında çekilen görüntüler var. Bu tamamen kurgulanmış bir olay. Tunç Soyer açıklama yapıyor, güvenlik görevlilerin darp edildiği üzerine ve keşke bizi arasaydınız diyor. Külliyen yalan, keşke siz bizi arayıp sorsaydınız” diye konuştu.
“Siyasetçinin vaadi samimiyeti ölçer”
Çiğli Arıtma Tesisi’ne kesilen cezaya değinen Hızal, “Artırma tesisine kesilen ceza ilk değil. Öncesinde de kesilmiş. Siz çıkıp siyasi karar diyorsunuz. Neyi inkâr ediyorsunuz? Tunç Soyer körfezde yüzeceğim dedi, hadi buyursun yüzsün. Bir siyasetçinin vaadi önemlidir, onun samimiyetini ölçer. Yerel yöneticiler icracılığı ile ön plan çıkar. Bugüne kadar körfez ile ilgili İBB başkanı ne yaptı? Gediz kirletiyor dedi oraya gitti, dış körfeze bir daldı temiz dedi. Defalarca yüzeceğim dedi. Bunlar somut mu? Hepsi soyut. Dördüncü faz inşaatına yapması gerekiyordu, yağmur suyu ve kanalizasyon ayrıştırma işini yapması gerekiyordu. Bunları yapmayız yüzeceğim derseniz aldatmış olursunuz” açıklamasını yaptı.
“Bu konuda tartışma taraftarı değilim”
Son olarak ulusal siyasette AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tartışılan ifadelerini değerlendiren Hızal şunları söyledi:
“Ben cumhuriyetin çocuğuyum, 14 yaşında bir evladım da var. Biz cumhuriyetin ilelebet var olması için mücadele ediyoruz. Burada yakın zamanda mensubu olduğum bir baronun seçimi oldu. Bazı arkadaşların çıkıp TSK’nın kimyasal silah kullanıyor yalanı ile devletimizi ve ordumuzu zor durumda bırakmaya çalışan densizlere birilerinin cevap vermesini beklerdim. Devlet Bahçeli’nin acıkması, parti sözcümüzün açıklamaları yanlışsa yanlıştır başka bir şey. Biz burada bir saate yakın Türkçe anlaştık kendimizi ifade ettik. Ben bu konuda hiçbir şekilde tartışma açılması taraftarı değilim.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: