AK Parti kulislerinde bir süredir teşkilat yapısındaki rahatsızlık öne çıkarken son dönemde açıkça konuşulmaya başlandı.
Partinin kuruluş yıllarında sokakla, mahalleyle ve hane ile birebir temas eden teşkilat modelinin, zamanla yerel güç dengeleri etrafında şekillenen daha dar bir yapıya evrildiği ifade ediliyor.
Değişimde 2015 sonrası etkinin güçlü olduğu curgulanırken “vefa” meselesinin göz ardı edildiği vurgulandı.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre; Teşkilatların giderek “program ve protokol odaklı” bir yapıya büründüğü belirtilirken, eskiden mahalle mahalle dolaşan kadroların yerini, daha sınırlı saha teması olan ekiplerin aldığı; bunun da halkla temasın azalmasına yol açtığı ifade edildi.
'2028'DE HÜSRAN... BU KADROYLA SEÇİM KAZANILMAZ' YORUMLARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vurguladığı “dava bilinci”nin, yerel dengelerin baskısı altında zayıfladığı görüşü parti içinde rahatsızlık yaratıyor.
Kulislerde, “Sorun kişilerden çok, oluşan yapı ve alışkanlıklar” yorumu öne çıkıyor.
Ayrıca kaynaklar, mevcut teşkilat yapısıyla yapılacak saha çalışmalarının 2028 seçimlerinde partiyi hüsrana uğratacağını savunuyor.
AK Parti’den bir yetkili ise, “Halktan kopuğuz. Bu kadroyla seçim kazanılmaz” yorumunu yaptı.
Bu yapının kalıcı hale geleceği endişesi ön plana çıkarken; kurucu kadrolarla bağın yeniden güçlendirilmesi ve vefa ilkesinin yeniden merkeze alınması gerektiği yönündeki görüş ise kulislerde ortak bir beklenti olarak ifade ediliyor.
'AKP'Lİ VEKİLLER EKRANA ÇIKMIYOR' RAHATSIZLIĞI
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan dün kaleme aldığı yazıda, iktidari savunma işinin 'gazetecilere terk edildiğini' belirterek "İktidarı savunmak, gazetecilere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir" dedi. Hakan, AK Parti'yi milletvekillerini televizyondan uzak tutmakla eleştirdi.
Bugün de Hürriyet yazarı Hande Fırat, "Şimdi iğneyi batırma zamanı" başlıklı yazı serisinin ikincisini kaleme aldı.
Fırat, siyasetçilerin tartışma programlarına çıkmadını veya çağırılmadığını belirterek; "Onların yerine vekalet yayınlarını ne yazık ki gazeteciler yapıyor. Hal böyle olunca da gazeteci siyasi parti sözcüsüne dönüyor" dedi.
Fırat, Cumhurbaşkanlığı uçağına binen gazetecilerin deneyim ve birikim seviyesine de değinerek; "Belli ki gazetecilik geçmişleri, muhabirlik yapıp yapmadıkları, meslek hayatları boyunca uluslararası zirve izleyip izlemedikleri, dış politika bilgileri gözden kaçırıldı" eleştirisinde bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: