AKP Karşıyaka’da çaresiz

AKP Karşıyaka İlçe Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı
basın toplantısında dile getirdiği iddialara Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çalışkan tarafından cevap geldi. İddialarla ilgili yazılı açıklama
yapan Çalışkan, Sürekli’nin basın toplantısındaki tavrının AKP’nin
çaresizliğini en net şekilde ortaya koyduğunu dile getirdiği açıklama şöyle;

“AKP’nin İzmir
yerelinde de iktidar olma çabalarının mihenk noktası konumundaki Karşıyaka’da
bugünlerde ‘siyasi komedya’nın yeni perdeleri yaşanıyor. AKP Karşıyaka İlçe Başkanı
Kerem Ali Sürekli’nin “muhalefet” etme çırpınışları traji-komik görüntülere yol
açıyor.

Bunun son
örneğini de iki gün önce yaşadık. Sayın Sürekli’nin bünyesi bile yaptığı
eleştirileri almıyor olsa gerek ki; bu durum vücut diline de yansıyor.

“İzmir’i
almanın yolu Karşıyaka’dan geçer” söylemini sıkça dile getirmeye başlayan AKP,
kendisinden daha iddialı çıkışlar bekleyenlerde hayal kırıklığı yaratmış olsa
gerek. Ama biz Sayın Sürekli’yi anlayabiliyoruz. Karşıyaka gibi bir ilçede,
Cevat Durak gibi bir belediye başkanının karşısında muhalefet yapmak zordur.
Parti baskısıyla bir şeyler yapmaya kalktığınızda da, böylesi talihsiz
açıklamalara imza atarsınız.

Kerem Ali
Sürekli’nin bu açıklaması bir kez daha göstermiştir ki, AKP Karşıyaka’da
çaresiz durumdadır.

Belediye
Başkanımız Cevat Durak’ın yerel yönetimde gösterdiği başarı karşısında
söyleyecek söz bulamayan AKP’nin, kendi partililerinden oluşan hükümetin yapması
gereken görevler üzerinden CHP’ye ve Belediye Başkanımıza muhalefet etmeye çalışması
bu çaresizliğin kanıtıdır.

Sayın
Durak, AKP İlçe Başkanı’nın eleştirdiği stat ve marina konusunda, yasaların
kendisine tanıdığı yetkiler çerçevesinde yapılabilecek her şeyi yapmış. Hem
stat yeri, hem de marina için, Karşıyaka’da en uygun alanların alt yapısını
hazırlamıştır.

Marina
konusunda, Belediyemiz tarafından belirlenen Mavişehir’deki bölgenin
derinliğinin az olmasının gerekçe gösterilerek, şehrin göbeğine getirilmeye
çalışılması, Ulaştırma Bakanlığı’nın “işi ucuza getirme” çabasından öte bir anlam
taşımamaktadır. Mavişehir’de, belediyemizin belirlediği alanda yapılması
gereken derinleştirme çalışması Büyükşehir Belediyemiz tarafından kolaylıkla
yapılabilecek bir iştir.

Bakanlığın,
marinayı yapmaya çalıştığı bölge ise, getireceği hem kara, hem de deniz trafiği
yoğunluğunu kaldıramayacak bir alandır. Bunu görebilmek için şehir plancısı
olmaya bile gerek yok. Karşıyaka’da yaşayan herkes bunu görebiliyorken,
AKP’lilerin göremiyor olması Karşıyaka’ya yabancılıktan başka bir şey değildir.

Karşıyaka’yı
bilmeyenlerin, kilometrelerce uzakta, makam odalarında hazırladıkları
projelerin bu kente dayatılmaya çalışılmasını kabul etmek, Karşıyaka’ya
ihanettir.

Stat
konusuna gelince; AKP kentimize 2 stat taahhüdünde bulundu. Bizim endişemiz, değil
iki, birinin bile yapılamayacağıdır. Gidişat onu göstermektedir.

Burada bir
kez daha altını çizmek isterim ki; Belediye Başkanımız, “Ben bu
projeleri yapmam” demiyor. “Yetkim yok, yapamam” diyor.

Benim Sayın
Sürekli’ye çağrım: Başkan Durak’ın açıklamalarını çarpıtarak, muhalefet yapmaya
çalışmayın. Gelin, hep birlikte mevcut 5216 ve 5393 sayılı yasaları
değiştirelim. İlçe belediye başkanlarının yetkilerini arttıralım. İşte, o zaman
bu projeleri yapamazsak konuşma hakkınız doğar.

Sayın
Sürekli, açıklamasında Şemikler üst geçidini bir kez daha diline dolamış. Ne
diyelim; Sayın Sürekli bir de Büyükşehir Meclis üyesi olacaksınız.

AKP “geçit
kabusu” görmekte haklı; çünkü Karşıyaka’da AKP’ye “geçit” yok.

AKP İlçe
Başkanının, “CHP İlçe ile biz seçime kadar birlikte çalışma konusunda
anlaşmıştık. Ancak, Başkan Durak, açıklamalarıyla buna limon sıktı”
ifadelerinin ne anlama geldiğini açıklamak ise yine Sayın Sürekli’ye
düşmektedir.

Ayrıca,
Şemikler’de müteahhitlerle ilgili kendisinin ortaya attığı iddialar konusunda
da garip bir üslup takınmıştır. Yasal olmayan bir durumdan haberdar olup da,
gereğini yapmıyorsa, demek ki Sayın Sürekli’nin, sadece siyasetçiliği değil,
hukukçuluğu da tartışmalıdır.

AKP’ye son
bir hatırlatma; Karşıyaka 2014’den sonra da sosyal demokrat
belediyeciliğin ayrıcalıklarını yaşamaya devam edecek. Bundan ötesi beyhude bir
çabadır…”