Kılıçdaroğlu, pazartesi akşamı “Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız” demişti. Ertesi gün CHP, başörtüsüne güvenceyle ilgili yasa teklifini Meclis’e sunmuştu.
Çarşamba partisinin grup toplantısından konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşılığıysa şöyle olmuştu: “Kılıçdaroğlu’nun son teklifini bir taktik olarak görüyorum. Kanun teklifi diye sundukları metin kapsayıcı olmaktan ve çözümden uzaktır. Yeni yasakların dayanağı haline bile gelebilir. Eğer dürüstsen, samimiysen gençlerimizin en büyük hassasiyetleri olan bu meselenin arkasındaysan gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım. Hatta bununla kalmayalım kadının ve erkeğin birlikteliğinden oluşan aile kurumumuza da güçlendirerek ilave değişikler de yapalım”.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın çağrısına “Erdoğan; eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa tabii ki Alevi vatandaşlarımız dahil, hak ve özgürlükler konusunda getireceğiniz öneriye her türlü desteği vermeye hazırız” yanıtını vermişti.
Karşılıklı açıklamaların ardından Meclis ve siyasi partilerin genel merkezlerinde farklı fikirler ortaya çıkmıştı.
Sözcü gazetesine konuşan Akşener, başörtüsü güvencesiyle ilgili soruya “Kapanmış yaraların üzerinde konuşmayı doğru bulmadığımı ifade etmek isterim” yanıtını verdi. Türkiye’de çok fazla kanayan yara bulunduğuna belirten Akşener, şunları söyledi: “Derin yoksulluk içindeki evleri geziyorum. Bir kapağı yamuk buzdolabını açtığımda içinde hiçbir başka gıdanın yer almadığı, mercimek çorbaları görüyorum. Yağ bile yok. 3,5 yaşında kucağınıza aldığınızda kemikleri sayılan kız ya da erkek çocukları görüyorum. Rutubet dolayısıyla astım olmuş çocuklar görüyorum. 15’inden sonra da obez olmuş kız ve erkek çocuklar görüyorum.”
‘Başörtüsü gündemimizden çıktı’
“Bir kadının başını örterek ya da açarak gezmesi insan hakkıdır” diyen Akşener, bununla ilgili bir problemleri bulunmadığını vurguladı. Akşener, şunları söyledi: “Başörtüsüne dair geçmişte yaşananlar yanlıştı. O yanlışlığı da bağıra bağıra ifade edenlerden birisiyim. Ama o konunun artık problem olmaması, gündemimizden çıkması söz konusu. Hatta başörtüsüyle Meclis’e girecek olan kadın milletvekilleriyle ilgili görüşmeyi Sayın Cemil Çiçek’in isteğiyle ben yönettim. Sayın Kılıçdaroğlu genel başkandı. Kendisiyle de konuşarak hiçbir probleme, incitmeye sebep vermeden yönettik ve o iş de bitti. Temel prensip olarak elbette hakkın hukukun yanındayız. Biz gıdaya erişim gibi kanayan yaraları konuşmak durumundayız.”
Yorumlar
Kalan Karakter: