
“Vatandaş insan hakları ihlalleriyle mücadele ediyor”
Günümüzde en çok yaşanan sıkıntılardan bir tanesi olan yoksulluğa değinen CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, “Pandemi sürecinde derin yoksulluk yaşadık. Vatandaş bir yandan da açlıkla mücadele ederken bir ryandan da insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek zorunda kaldı. Kişisel hakların ve basın özgürlüğü konusunda çok ciddi sıkıntıların yaşandığı dönemlerden geçiyoruz” diye konuştu.
“Demokrasiye ihtiyacımız var”
Gruşçu, Türkiye’de demokrasi idealinin gerçekleşmesi gereken bir dönemde olduğumuzu ifade ederek, “Demokrasiye çok ihtiyacımız var eğer ülkemizde demokrasi olursa açlık, yoksulluk ve her türlü insan hakları ihlalleri ortadan kalkar. Güçlü devletimizin güçlü kaynakları herkese eşit dağıtılırsa bu ülkede adalet, eşitlik olur ve açlık yoksulluk ortadan kalkar, hiçbir çocuk yatağa aç girmez. Adalet de özgürlüklerde yoksullukları kaldırılması için önce birbirimizi sevmeye ihtiyacımız var, her bir yurttaşımızın birbirini sevdiği saydığı ülkeyi birlikte görmek istiyoruz biz tüm dünyada barış içinde yaşama idealine sahip olmak istiyoruz. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ diyoruz ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün düşüncesini her yerde savunmaya devam edeceğiz” dedi.

“İzmir bizim için çağdaşlığın kenti”
Malatya CHP İl Başkanı Enver Kiraz ise, İzmir’i ziyaret ettiği için mutlu olduğunu aktararak, “İzmir bizim için her zaman umut ifade ediyor İzmir bizim içim cumhuriyetin, çağdaşlığın kenti. Bizim ideallerimiz bunlar, bunun için mücadele veriyoruz. Barışı bu topraklarda haykırmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

“İnsanoğlunun başaramadığı tek şey barış”
Barışın her geçen gün azaldığı gibi savaşa doğru sürüklendiğini savunan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “İnsanoğlunun yaşadığımız dünyada başaramadığı tek şey barış. Dünyanın her yerine etnik katliam ve savaşlar var. Bunun en acı faturasını masumlar ödüyor. Dünyamızın savaşa değil barışa ihtiyacı var. Böyle bir günde, milyonlarca insanın öldüğü savaşları unutmamak ve barışları hatırlamak için bir kez daha birlikteyiz. Buradan haykırıyoruz; savaşa hayır, barışa evet demeliyiz. Bizler acının, gözyaşının ve savaşların olmadığı insanca yaşamanın egemen olduğu bir dünya istiyoruz. Bizim parolamız dünyaya emsal olmuş büyük lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesidir” diye konuştu.

“Dayanışmayı gündelik yaşamımızın bir parçası haline getirmeliyiz”
Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, Kapitalizm kendi yarattığı tahribatla mücadelenin devam ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Bir yandan salgın, iklim krizi, deprem, sel ve yangınlarla kavrulurken diğer yandan savaş ve insanlık dramlarının altında eziliyor. Birleşmiş Milletler Raporuna göre savaş ve zulümler yüzünden 82 milyondan fazla kişi zorla yerinden edilmiş durumda. İnsanlık için tehlike olan pandemi, küresel adaletsizliği en vahşi boyutu ile kendini ortaya koymakta. Oysa demokrasi için, bir arada yaşamak için, barışın dili oluşturulmalı, geleneklerimizde olan dayanışmanın gücü yeniden yaşama taşınmalı. Eğitim aşamalarından başlayarak, barış dilinde ortaklaşmalı, bu dilin benimsetilmesi ve yaygınlaştırılmasını ilke edinmeliyiz. Demokrasiyi, adaleti, barışı, dayanışmayı gündelik yaşamımızın bir parçası haline getirmeliyiz.”
“Sorunlar bomba gibi patlıyor”
Barış talebinin, adalet talebinin, demokrasi talebinin ve eşitlik talebinin hak olduğunu savunan Mumcu, “Bu hakların kullanımının önünde engel olmamalıdır. Buna karşın, kapitalist sistemin kendi elleriyle ördüğü sorunlar ardı ardına yok edici birer bomba olarak patlıyor ve patlamaya devam edecek. Sistem bütün bileşenleri ile kendini sorgulamak yerine, doğası gereği süreçten kendine pay çıkarma senaryoları yazıyor” ifadelerini kullandı.
“Bu topraklar barışı hak ediyor”
Mumcu, barış için mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “İç barışını sağlamış bir Türkiye bölge insanları içinde önemli işlevler görecektir. İhtiyaç barıştır, dayanışmadır, adalettir, demokrasidir, yaşama sahip çıkmaktır. 300’den fazla bileşeni olan Konak Kent Konseyi bu konuda elinden geleni yapmaya kararlıdır” dedi.
“Mücadeleye devam edeceğiz”
İnsanlıkla, bütün canlılarla uyum içinde yaşamak için, yeryüzünün aşkın yüzü olması için mücadeleyi devam ettireceklerini söyleyen Mumcu, “Artık kutuplaşma değil dayanışmayı öne çıkaran, tüm toplumsal kesimleri kapsayan katılımcı, emek eksenli demokrasiyi örmenin zamanıdır. Kadın, erkek, çocuk, LGBTİ, engelli, Türk, Kürt, Laz, Roman, Ermeni, tüm topluluklar, inanç sahipleri, göçmen mülteci, hayvanlar, bitkiler, ağaçlar, doğa hak sahibidir” sözlerine yer verdi.



Yorumlar
Kalan Karakter: