Ayatar, "Kaçak yapılar devlet eliyle legal hale getirildi!"

TAKİP ET

İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, imar affıyla birlikte konutların daha riskli hale geldiğine dikkat çekerek, 'İmar affından yararlanan konutlar daha riskli, bu binalar için herhangi bir mühendislik hizmeti alınmadı' dedi.

Batuhan KAYA -GERÇEK HABERCİ- ÖZEL HABER - İmar barışından yararlanan konutların mevzuata ve yönetmeliğe aykırı olarak inşa edildiğini belirten İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, bu binalar için herhangi bir mühendislik hizmeti alınmadığına dikkat çekti. Ayatar, bu binaların doğal olarak daha riskli olduğunu belirtti. 2018 yılında çıkan İmar Affı Yasası için, o dönemde de Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Murat Kurum’un “vatandaşlarımız mühendislere 3-5 bin lira kaptırmasın diye mühendislik hizmeti kısmını devre dışı bıraktık” dediğinin altını çizdi. 
‘Vatandaşlarımız mühendislere 3-5 bin lira kaptırmasın’
Ayatar, İmar Affından yararlanan konutların daha riskli olduğunun altını çizerken, bu konutların İmar Affı sürecinde herhangi bir mühendislik hizmeti almadığını belirtti ve “İmar affı denen kavram özetle mevzuata uygun olarak yapılmayan yapının tescillenmesidir. Bu hem teknik yönetmelikler için hem de imara dair yönetmelik ve düzenlemeler için geçerli, dolayısıyla imar affından yararlanan yapıların yönetmeliklere aykırı bir şekilde yapılmış olduğu ortaya çıkıyor ve tüm bunlar yapı güvenliği anlamında önlem alınması için ortaya çıkan yasa ve yönetmeliklerin hiçe sayıldığını gösteriyor, dolayısıyla bu yapılar daha riskli diyebiliriz. 2017 yılında çıkan imar affında herhangi bir mühendislik hizmeti alınmadı bu yapılar tescillenirken, hatta o dönemin bakanı da ‘vatandaşlar mühendislere 3-5 bin lira kaptırmasın diye o kısmı devre dışı bıraktık’ dedi. Mühendislerin devre dışı bırakıldığı kısımda vatandaşlar ‘benim yapım güvenlidir’ dedi ve bunun karşılığında yapı kayıt belgesi aldı. Kaçak yapılar devlet eliyle legal hale getirildi ve bu süreçte hiç mühendislik hizmeti alınmadı. Kaçak yapılar dendiğinde aklınıza sadece gecekondular gelmesin, imara aykırı da düşünmemiz gerek, bazı vatandaşlar imarı çiğneyerek ‘Herhangi bir denetleme yok. 7 katlı yaptım binamı, imar affı da geliyor’ düşüncesiyle hareket etti ve imar affıyla mülkiyeti kazanacaklarını düşünerek hareket ettiler ve kazandılar da. Tabi ki bu durum yapısal anlamda baktığımızda binalara ciddi bir yük getiriyor. Herhangi teknik bir bilgi yok bu binalara dair, sadece bir mülkiyet kavramı üzerinden tescillendi her şey” dedi.
“Asla olmaması gereken bir şey yaşıyoruz”
Deprem gibi bir doğal afetten sonra, vatandaşların sağlık hizmetine ulaşabilmesi için şart olan hastane gibi kamu kurumlarının yıkılması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Ayatar, kamu kurumlarının depremde yıkılmasının sebebinin denetimsizlik olduğunu şöyle ifade etti “Bu binaların yıkılmasının sebebi denetimsizlik diyebiliriz. Bir binanın ortaya çıkışı projelendirme, uygulanma-inşa ve denetimden oluşuyor. Bu aşamaların her birinin eksiksiz ve mevzuata uygun şekilde yapılması gerekiyor. Muhakkak bunlardan birinde bir eksiklik vardır yıkılan binalar için, projelendirme de hastane gibi kritik öneme haiz yapılarda önem katsayısı doğal olarak daha yüksek olur, şu anda asla olmaması gereken bir şey yaşıyoruz.”
“İktidar kendi planına uymuyor!”
Ulusal Deprem Stratejisi Planı’na göre 2017 yılına kadar başta kamu kurumları olmak üzere Türkiye’deki tüm binaların deprem riski açısından incelenmesi gerektiğini söyleyen Ayatar, iktidarın 2011 yılında hazırladığı bu plana uymadığını belirtti. Ayatar, “Türkiye’deki tüm yapıların envanterinin çıkarılması, deprem riski açısından bu binaların incelenmesi gerekiyor ve bu halihazırda bizim planlarımız içerisinde var. 2011 yılında hazırlanan Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı’nda da bu var, İzmir için ise İl Afet Riski Azaltma Planı içerisinde de bu var. Aslında kamu kurumlarının ve siyasal iktidarın oluşturduğu bir plan var, biz bu plana uyulması gerektiğini söylüyoruz. Şu anda iktidar kendi planına uymuyor. Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı’na göre 2017 yılına kadar başta kamu binaları olmak üzere Türkiye’deki tüm yapıların envanterinin çıkarılması ve deprem riski açısından incelenmesi gerekiyordu. Tüm bunlar değerlendirildiğinde iktidarın kendi planına uymadığını görüyoruz” dedi.

Eylem Ulutaş Ayatar İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Kaçak yapılar devlet eli legal