CHP Konak'tan hükümete randevu çıkışı: "Biz müşteri değiliz halkız!"

TAKİP ET

CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, sağlık sistemine 'Biz müşteri değiliz halkız' diyerek tepki gösterdi.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-CHP Konak İlçe Başkanlığı, Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi önünde ‘Devlet hastanelerinde randevu çilesi’ adlı basın açıklamasını gerçekleştirdi. Sağlık sistemindeki sorunlara ve randevu krizine değinen CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, “Yapılanlarda kamu sağlığı düşünülmemekte, hastalara müşteri gözüyle bakılmaktadır. Bizler müşteri değiliz, bizler halkız” diyerek tepkisini dile getirdi. Bunun yanı sıra bazı vatandaşlar eyleme destek verirken bir vatandaşın tepki vermesi dikkat çekti.
“Herkes mağdur ediliyor”
Kamu hastanelerinde randevu krizi büyüdüğüne dikkat çeken Küçükoğullarından, “Pandemi zamanında türlü türlü bahaneler ile başlayan randevu alma krizi, pandemi geçti gitti diyerek tüm önlemlerin kaldırıldığı bu dönemde hala devam etmektedir. Hastalar, bırakın ikametgâhlarına yakın kamu hastanelerinden randevu almayı aksine şehir içindeki kamu hastanelerinden dahi randevu bulamaz hale gelmişlerdir. Aylarca sonrasına hastalara randevu ekranı açılmaktadır. Hızlı ve doğru tıbbi müdahale alması gereken onkoloji hastalarından tutun da çocuk hastalara,  yaşlı ve dezavantajlı bireylere kadar herkes mağdur edilmektedir. Hastalar ya uzak ilçelerdeki yetersiz ve teçhizatsız kamu hastanelerine ya da özel hastanelere yönlendirilmektedirler” ifadelerini kullandı.
“Bunlar sağlık sisteminin doğru yönetilememesinin sonuçları”
Küçükoğullarından, özel hastanelerin doktor muayene ücretleri ile tıbbi görüntüleme cihazlarının ücretleri fahiş boyutlara ulaşmış durumda olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
“Özel hastane doktorlarının maalesef hastane yöneticilerinin baskısı altında işlerini yaptıkları,   gerekmediği halde ameliyatlara girdikleri, gereksiz tıbbi müdahaleler yaptıkları şikâyetleri çoğalmıştır. Doktorlarımız ve sağlık personelimize gerekli destekler verilmemekte hakları da değersizleştirilmektedir. Sağlık personeli ağır bir iş yükü ve fazla mesai ile insanüstü bir performans ile çalıştırılmaktadır Bundan dolayıdır ki sağlık personeli ya işini bırakmakta ya da yurt dışına gitmektedir. Bu ülkenin değeri olan yetişmiş insanlarımız da artık birer birer değil toplu halde kaybedilmektedir. Tüm bunlar, sağlık sisteminin doğru yönetilememesinin sonuçlarıdır. Sağlıklı olmak, hastanesine ve doktoruna zamanında ulaşmak, istediği hekimden tıbbi yardım almak her bireyin en doğal yasal ve anayasal hakkıdır.”
“Koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendireceğiz”
CHP’nin sağlık alanında iktidara geldiği zaman yapacağı çalışmalara dikkat çeken Küçükoğullarından, şunları dile getirdi:
“Sağlık politikalarını istişareyle belirleyeceğiz. Sağlık Bakanlığı her basamakta etkin bir sağlık hizmeti sunacak. Sağlık hizmetlerine erişimin önündeki engelleri kaldıracağız. Katkı payı, ilave ücret ve fark ücretlerini kaldıracağız. Koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendireceğiz. Okul sağlığı hizmetlerini sunmak üzere düzenleme yapacağız. Çalışan sağlığı ve güvenliği konusunda eksiklikleri gidereceğiz. Sağlık hizmetlerinde kademeli sevk sistemini hayata geçireceğiz. Şehir hastanelerini gözden geçireceğiz. Askeri hastaneleri yeniden açacağız. AR-GE desteği sağlanacak. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü yeniden açacağız. Tıp teknoparklarını kuracağız.”
Arı, “Bütçe sıkıntısı nedeniyle ameliyatlar günlerce erteleniyor”
Birçok ilacın piyasadan kaldırıldığına dikkat çeken CHP Konak Emekliler Komisyonu Başkanı Yeter Arı, şunları söyledi:
“İlaçlar bizim sağlığımız açısından olmazsa olmazımızdır. İlaçlarımızı alamıyoruz. Hatta çalışırken yıllarca primlerini sonra belli yaşlara gelmiş bizlere sağlık hizmetlerini ücretsiz olması gerekir. Bu anayasal hakkımızdır. Emar, tomografi, ultrason randevuları en az 3-4 ay sonraya veriliyor. Tüm uğraşlara rağmen doktor randevuları uzman doktor bulunamadığı için randevular iptal ediliyor. Bütçe sıkıntısı nedeniyle ameliyatlar günlerce erteleniyor. Daha dün göz muayenesinde 4 saat bekletilerek aletin bozuk olduğu söylenmiştir ve 2,5 ay sonra randevu verilmiştir. Hastanelerin kapısında kuyruk kalktı deniyor. Bizler 182’yi düşürebilmek için saatlerce telefon başında oturuyoruz. Onda başarılı olamıyoruz. Bizim yaşımızdaki insanlara bu zulüm değil de nedir. Yakında hastaneler hizmeti kesecek. Herkes şehir hastanelerine gitmek zorunda kalacak. Dağın başında şehir dışındaki hastanelere giderken yolda öleceğiz. O hastanelere gitmek için ya helikopter lazım ya da taksiye en az 300 TL vermek lazım. Emekli bunu 2 bin 500 TL ile nasıl ödeyecek.”