GMO İzmir Şube Başkanı Toprak: "Hepimiz yoksuluz, çoğumuz açız"

TAKİP ET

Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, gıda enflasyonuna işaret ederek, 'Hepimiz yoksuluz, çoğumuz açız' diye konuştu.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-ÖZEL HABER-TÜİK’in verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)  kasımda yüzde 2.88 artış gösterdi. Yıllık enflasyon yüzde 84.39 oldu. Türk-İş 'in Kasım 2022 verilerine göre ise Açlık Sınırı 7 bin 776 TL’yken bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 10 bin 171 TL. Bu tablo ile ilgili açıklamalarda bulunan Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, “Yoksulluk sınırı şu anda 25 bin 364 TL. Yani 4 kişilik bir ailede herkes asgari ücrete çalışsa dahi yine de yoksul. Yani mevcut duruma baktığımızda hepimiz yoksuluz, çoğumuz açız desek yanlış olmaz” dedi.

“Vatandaş ucuz olana yöneliyor”

Gıda enflasyonunun yüksek olmasından, gıda harcamalarının toplam harcamasının büyük bir bölümünü oluşturan dar gelirli kesimleri çok daha fazla etkilediğini dikkat çeken Toprak, “Bu da özellikle gıda ithalatçısı az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en temel sorunlarından biridir. Yükselen döviz fiyatları ve artan işsizlikle birlikte gıda enflasyonundaki artış vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azaltıyor. Bu durum vatandaşın gıda alışverişinde öncelikli olarak fiyat kriterini baz almasına ve hangi ürün, nerede ucuzsa oraya yönelmesine neden olmaktadır. Burada da karşımıza iki büyük sorun çıkmaktadır; birincisi neredeyse hammadde fiyatına satılan ve merdiven altı veya kayıt dışı şekilde uygun olmayan koşullarda üretilen gıda maddeleri, ikincisi ise taklit ve tağşiş. Her iki durum da halk sağlığı açısından risk teşkil etmektedir” diye konuştu.

“5 kuruş dahi hane bütçesi için oldukça önemli”

Toprak, her gün başka bir gıda zehirlenmesi ve gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş haberi ile karşılaştığımız günleri yaşadığımızı dile getirdi ve şunları söyledi:

“Bu tür ürünler sokakta, kontrolsüz ortamlarda dökme veya ambalajsız şekilde satılabilmekte ve tüketicilere ulaşabilmektedir. Ancak tüketiciler bu tür ürünlere itibar etmemeli, satın almamalı ve tüketmemelidir. Bunların yerine ambalajlı, etiketlerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen kayıt veya onay numarasının olduğu ürünler satın alınmalı. Alınan bu ürünlerde kayıt ve onay numarası ile birlikte son tüketim tarihi/tavsiye edilen tüketim tarihi, üretici firmanın adı ve adresi, içerik ve alerjen bilgilerinin kontrol edilmesi de büyük önem taşımaktadır. Taklit ve tağşiş ile mücadelede elbette ifşa etmek, denetimleri arttırmak, caydırıcı para ve hatta hapis cezası vermek önemli. Ama ülkemiz için asıl önemli nokta da işin sosyoekonomik boyutudur. Bu noktada da asgari ücret, açlık sınırı, gıda enflasyonu ve alım gücü gibi kavramlar devreye giriyor. Yurttaşlar indirim günlerini takip edip hangi ürün nerede daha uygun fiyatlı diye araştırıyor. Halk ekmeklerin önünde uzun kuyruklarda çoğu zaman saatlerce bekliyor. Çünkü 5 kuruş dahi hane bütçesi için oldukça önemli. Pazarın kapanma saatlerine yakın alışverişe giden hatta ne yazık ki pazar toplandıktan sonra geride kalanları toplamak zorunda kalan yurttaşlarımızı da görüyoruz. Sonuç olarak; enflasyon, sabit bir geliri olan ve emek gücüne dayanan kesimler için yıkıcıdır.”

“Yurttaş beslenemiyor karın doyuruyor”

Küresel Gıda Güvenliği Endeksinde Türkiye, 2012-2020 arasında dünyada gıda güvenliğinde en çok kan kaybeden 7’nci ülke olduğunu söyleyen Toprak, “Türkiye‘nin de içinde bulunduğu ülkelerin büyük bir kısmında, gelir dağılımındaki adaletsizlikler nedeniyle, açlık sınırında yaşayan insanların sayısı küçümsenmeyecek düzeyde. Son dönemde hemen her ülkede yaşanan gıdaya ilişkin sorunlar, önümüzdeki dönemde daha dikkatli olmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Hicap duyarak söylüyoruz yurttaş ne yazık ki beslenemiyor. Sadece karın doyuruyor. Dengeli bir beslenme yerine tek tip ve özellikle karbonhidrat ağırlıklı beslenme ilerleyen yıllarda başta obezite olmak üzere diyabet ve diğer hastalıklara neden olacak” açıklamasını yaptı.

“Gıda için harcanmayan bütçe sağlık için harcanmak zorunda kalınacak”

Toprak, taklit ve tağşiş giderek artmaya başladığını vurgulayarak, “Tarım ve Orman Bakanlığı'nda gıda mühendisi istihdamı sayısı ivedilikle arttırılmalı. Uzun zamandır söylediğimiz gibi Milli Eğitim Bakanlığı'na gıda mühendisi istihdam edilmeli. Uzun yıllardır GMO olarak öğrenci temsilciliklerimizle beraber ilköğretim ve liselere yönelik yaptığımız, ‘Bilinçli Gıda Tüketimi Seminerleri’ zorunlu ders olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nda istihdam edilecek gıda mühendisleri tarafından verilmeli ve okul yemekhane ve kantinleri ders veren gıda mühendisleri tarafından denetlenmeli. Bugün gıda ve güvenliği için harcanmayan her bütçe yarın ne yazık ki sağlık için harcanmak zorunda kalınacak” görüşünü aktardı.

 

GMO İzmir Şube Uğur Toprak gıda enflasyonu yoksul açlık