GÜLPERİ TİBİN/ GERÇEK HABERCİ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir eski İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerle bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZBETON’a yönelik olan ve kamuoyunda kooperatif davası olarak bilinen dava kapsamında tutuklu yargılanan, davanın ikinci duruşmasında ev hapsi şartıyla salınan, üçüncü duruşmada ise tahliye olan Aslanoğlu, dava sürecinde yaşananları anlattı. Aslanoğlu, “Türkiye bir taraflar topluluğuna döndü. İnsanları görüyorum düşmanca davranışlar sergiliyorlar. Bu zamana kadar MHP’den AK Parti’den siyasetçi arkadaşlar, bu insanlar arkadaşlarımız da bizim. Okuyordum demeçlerini ve ‘Neden böyle bir cümle kuruyor, biliyor süreci’ diye düşünüyordum” ifadelerini kullandı.
ŞEHRİN AKTÖRLERİNİ TANIMANIZ ZAMAN ALIR
CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç’ün adaylığıyla ilgili de konuşan Aslanoğlu, “Çağatay’la (CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç) yaş farklılıklarımız var. Şehirde ben il başkanı olduğumda da şehrin eşrafını basınının çoğunu çok eskiden tanırdım. Gappi benim çok eski dostum. Benim il başkanlığı öncesinde Dilek Gappi’nin (İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı) evinde yemek yerdik. Şehrin bütün aktörlerini tanımıyorsanız tanışmanız ve birbirinizi anlamanız biraz zaman alır. Ama kişisel olarak da bir tavrım vardı; ben Cumhuriyet Meydanı’nda da Bilal Saygılı’yla (AK Parti İzmir İl Başkanı) kucaklaştım. O seçim çok geriliyorduk, İzmir’de bir kahvede çatışma çıktı. İzmir’den beklemediğimiz şeyler yaşandı” dedi.
CEVAP VERMEKTEN HİÇ KAÇMADIM
Aslanoğlu, konuşmasının devamında, “Bu kooperatifle ilgili ‘para yemiş’ muhabbetleri olduğunda ile konuşmuştum. Demiştim ki isteseniz hak edişleri size atayım. Siz de inceleyin. Ama oldu 4 sene, kimse hak edişleri incelemiyor. İftirayı atmak daha kolay yani. O zaman hem Bilal Bey’den hem Veysel Bey’den gelen şeyler hoş değil. Tabii ki eğer olursa, onların sorularına yanıt vermek doğru olandır. Onlar da ne zaman uygun görürler, randevu verirlerse o zaman gider cevap veririm. Ki bu cevap verme işinden de hiç kaçmadım. Sizler de ne zaman aradıysanız yanıtladım” ifadelerine yer verdi.
HEVAL SAVAŞ KAYA’NIN SAVUNMASINI HATIRLATTI
Kooperatif davasının ikinci duruşmasında, soruşturma kapsamında yargılanan İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın gerçekleştirdiği savunmayı hatırlatan Aslaoğlu, ayrıca en çok üzüldüğü insanlardan birinin de İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer olduğunu ifade etti. Aslanoğlu, konuyla ilgili değerlendirmelerinde şunları kaydetti: “Tunç Soyer’le ilgili ne olabilir? Benim en çok üzüldüğüm kişilerin başında, Soyer kooperatif harcama yetkilisi değil. Bunun için talimat veren bir adam değil. Soyer ya da bürokratlar, Barış Karcı… Bu dönem boyunca hani konuştuğumuzda da söyledik, herkes barış karcıyı tanıyor. Adını hiçbir şeyle de duymadım adamın. Kabul edin ki ülkede siyasetle uğraştığınız anda birçok şey beraberinde gelir. Girdiğiniz gün başınıza birçok şey geleceğini de bilirsiniz. Bu işin iftira yönü de çok olur. Bazı insanların ismi çok fazla geçer. Ben ısrarla 3 senedir il başkanlığı yaptığımı söyledim, birçok da belediye başkanıyla çalıştım. Herhangi biriniz belediyeyle, ihaleyle imarla ilgili ya da bir ödeme tahsiliyle ilgili bir şey duydunuz mu benim hakkımda? Ben ne bir memur alımı ya da yönetici konusunda fikir beyan ettim, ne işçi alınması için böyle bir yol izledim ne de herhangi birine ‘Şurayı ben alayım, şuranın imarını yükseltin’ dedim. Anlatılan hikâyede Heval’in (İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya) İzmir Adliyesi’ndeki duruşmada bir savunması olmuştu ki bence çok da haklıydı. Dedi ki, ‘Bu adam İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, Bu genel sekreteri bu da az buz para harcamıyor, ben İZBETON Genel Müdürüyüm yıllık 10 11 milyar para harcıyorum. Bu arkadaş parti il yöneticisi. Biz hepimiz bir oluşum kurmuşuz dolandırıcılıkla ilgili, zor ama yapmışız diyelim. Biz neden emekli teyzelerin maaşına göz dikelim? İhaleler var, tesisler var bunların her biri milyarlarca rakamlar. Ama İZBETON’la başlayan süreçte bence bir şey gerekiyordu. Kamuoyunun ilgisini çekecek bir konu, o da sürece öyle dahil olduğunu düşüyorum. Ben hala şunu anlatamadım, ben İZBETON’la ilgili bir şey hakkında yarılanmıyorum. Bana kimse araç ihalesi, kiralamalar sormadı. Ben de Tunç Soyer de bunlarla ilgili konularda yargılanmıyoruz. O İZBETON’la ilgili bir tartışma. Ama işte kamuoyunun bence diğer şeylere ilgisi pek yüksek değil. Oradan işte mesele kamu zararına geldi. Bir kamu zararı oluşup oluşmadığına geldi konu.”
NEDEN BURADASIN DEDİĞİMDE ‘ŞOFÖRÜM’ DEDİ
Aslanoğlu, ilgili soruşturma nedeniyle gözaltına alınıp karakola getirildiği gün yaşadıklarını da anlattı. Aynı hücrede bekletildiği insanların çoğunu tanımadığını anlatan Aslanoğlu, aralarında geçen diyaloğu şöyle anlattı: “Bir gözaltı işi oldu, memlekette tuttuklarını alıp geldiler. Ankara’dan getirdiler, sizler Yeşilyurt’ta bekliyorsunuz diye beni başka yere götürdüler. Ben Bozyaka’daki yere gittim, üç beş çocukla olan bir hücreye koydular. Biri gençlik kolları MYK üyemiz diğerlerini tanımıyorum. Soruyorum sen kimsin diye, şoförüm diyorlar. Neden almışlar mesela? Gençlik Kolları MYK’mız vardı seni neden aldılar diyorum, teknisyen olduğunu söylüyor.”
DAVA HAKİMLERİ DEFALARCA DEĞİŞTİ
Kooperatif davasının hakimlerinin de birçok kere değiştirildiğine dikkat çeken Aslanoğlu, ayrıca delil karartma ve kaçma şüphelerine de değindi. Söz konusu şüphelerin yersiz olduğunu vurgulayan Aslanoğlu, ilgili süreci şöyle anlattı: “Bu dönem boyunca belki 40 belki 50 kere yurt dışına gitmişimdir. Ondan bir iki ay önce nisan ayında yine yurtdışındaydım. Cezaevinde bile deliriyordum, 4 senedir bildiğimiz konuda delil karartmamışız şimdi mi karartacağız? Karartacak bir şey olsa zaten karartılırdı o sürede. Kaçma şüphesi var deniyor, nereye kaçacağız? Sabahtan birçok yere gitmişim, öğleden sonra Ticaret Odası’na gideceğimden haberiniz olmuş, saat olmuş 16.44 kaçma şüphesi var deniyor, iznim iptal ediliyor. Bütün bunlar gösteriyor ki maalesef ciddi bir yük var herkesin sırtında. Ben sizlerin de duyacağı şekilde hakime savcılara dedim ki, ‘Zor durumdasınız ve bunu anlayabiliyorum.’ İZBETON davalarına bakan hakimler tensip ve tahliye verdi diye iş mahkemesine sürülmüş. 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 4 tane hakimi var. Mahkemenin iş yükü çok ağır diye ikinci heyet atadılar. Ağır ceza mahkemelerinin iş yükü çoksa bir tane daha ağır ceza atarsınız. Ama bizde ikinci heyet atandı. Davaya kimin bakacağına karar vereceğiz dediler, dava ikinci heyete düştü. Bize atanan hakim heyet başkanı, bir şekilde daha hiç duruşma yüzü görmeden yerine başka bir başkan geldi. 9’uncu hakim oldu böylece.”
HANİ BU BASİT BİR HIRSIZLIK DAVASIYDI?
Aslanoğlu, davanın İzmir Aliağa Şakran Cezaevi Yerleşkesi’nde yer alan mahkeme salonunda görülmesine de tepki gösterdi. Davanın olağan şartlarda görülmediğine işaret eden Aslanoğlu, “İzmir’de siz Şakran Cezaevi’nde kaç dava gördünüz? FETÖ ve Rahip Brunson davası dışında görülmüş dava yoktur Şakran’da. Askeri casusluk bile Şakran’da görülmedi, hani bu basit bir hırsızlık davası değil miydi? Bunlar normal mi?” açıklamasında bulundu.
BÜYÜKŞEHİR İÇİNDEN İNSANLAR VAR
İzmir Büyükşehir Belediyesi içinden kooperatiflerle birlikte bir kentsel dönüşüm işinin yürümemesi için hareket eden insanlar olduğunu iddia eden Aslanoğlu, şöyle konuştu: “Kooperatif neden 5 bin araba kiralasın? Atarken biraz mantıklı atmak gerek. Bu mağdurlar meselesi de var mı artırana döndü. En son yine Cumhur İttifakı’nda bir siyasetçi 8 bin üye demiş. Toplasan bin 500 adam var üyelerde. Benim gördüğüm neden bugün de Tunç Bey, Heval, Barış Karcı tutuklu kaldı? Tunç Bey de delikanlı gibi mahkemede diyor ki bu projeleri, bekleyen kentsel dönüşüm projelerinin önünü açma işi benim inisiyatifimle yapıldı. Doğru buldum yaptım diyor. Bu konuda gayet ahlaki ve bence devrimci bir tavırla diyor ki benim bu işin yapılmasını sağlayan. Bilmiyorum ki bu iş bu insanları bu kadar rahatsız etti? Bunu yapanların içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi içinden adamlar var, Soyer dönemi Tugay dönemi… Ama içinden insanlar var, bu iş yürümesin müteahhitler üzerinden yürüsün isteyen insanlar var. Çevre Şehircilik il Müdürlüğü’nün raporu var, burada bir sıkıntı yok inşaat devam edebilir diye, kısa bir zaman sonra soruşturma başladı. Birçok insan bu iş olmasın dedi, TOKİ modelinde kalalım dediler. Cumhurbaşkanı diyor ya bunlar ellerine yüzlerine bulaştırdı, katılıyorum doğru söylüyor. Biz bu işi elimize yüzümüze bulaştırdık. Bunda kimin payı ne kadardır bilemem. El birliğiyle güzelim metodun anasını ağlattık.”
BETONUN RENGİNİ BEĞENMEDİ DİYE 45 GÜN İNŞAATI DURDURDU
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Ayşe Arzu Özçelik’in, inşaatta beton rengini beğenmediği için 45 gün süreyle inşaat durdurduğunu ifade eden Aslanoğlu, ortada bir kötü niyet olduğunu belirtti. Aslanoğlu, konuyla ilgili olarak şunları anlattı: “Tüm engellemelere tüm rezilliklere rağmen, şurada benim yargılandığım yerde 3 ay 4 ay sonra tapu dağıtacağız. Bir de bıraksaydınız bunu ne olduğunu o zaman görseydik. Doğru bir metot baltalandı. Bugün baktığımda baltalamak için çırpınan bazı insanların yan yana geldiğini görüyorum. Çevre Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığını aynı yerde görüyorum. Yani hakim de sordu o gün, Büyükşehir kendi inşaatını neden durdurdu diye. O kadar çok durdurdu ki kentsel dönüşüm daire başkanı. Sırf beton rengini beğenmediği için 45 gün durdurdu. Aynı kişi hatalı imalat tartışması olan yede zaten durdurmuş, mühürleme işlemi yaptı. Bu iş neden yapılır? Sen devam edemeyesin diye yapılır. Bu davada gördüğüm şey bir düşmanlık. Bana mı değil, ben kentsel dönüşüm daire başkanını tanımam. Diyor ki ben kooperatiflerin yaptığını bilmiyordum, izin alınmadı büyükşehirden diyor. Yani yazı da gitmiş, hakim soruyor yazı geldi mi diyor, geldi ama eki yoktu ek de istemedim diyor. Eki de istemedi. Ben onu finansal zannettim dedi. Ben yerimde çıldırıp bağırdım ya yer teslimi yazıyor orada ya. 20 yıllık inşaat mühendisi yer tespitinin ne olduğunu bilmiyor mu şimdi? Bu bir kötü niyetin işareti.”
HANGİ KARARIM GECİKMEYE NEDEN OLMUŞ?
İnşaat alanlarında yürütülen çalışmaların belli bir dönem devam etmesinin ardından durdurulmasına ve konuyla ilgili sürece dikkat çeken Aslanoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Siz mahkemede izlerken yüzlerce insan geldi. Herkes şunu söyledi, hızla ilerliyordu durduruldu, devlet, belediye durdurdu. Biri durdurdu yani. Durdurma yazısı büyükşehir kentsel dönüşüm daire başkanı tarafından İZBETON’a gönderildi. 2024’ün temmuzunda yani bir küsür yıl önce durduruldu. Bugün Gaziemir’de 3’te 4’te bir buçuk yıldır inşa faaliyeti yoktur. Benim gerçekten kötü niyetle gördüğüm işler. Gecikme meselesi tartışıldı. Uzundere 3’te mesela anlatıldı. Mahkeme raporu diyor ki yüzde 7 gecikmiş, bu demek oluyor ki yüzde 93 tamamlanma var. Bu Uzundere’de inşat ruhsatları neden alınmadı? Arzu hanım diyor ki bizim sorumluluğumuz değil Büyükşehir’de bu iş. Tamam onun işiyse vermeyenler çıksın ortaya. Projeyi çizen mimar zamanında yapmadıysa, o yatığına rağmen kentsel dönüşüm daire başkanlığı işi engellemek için bürokrasiye takıldıysa bürokrasi, İZBETON’daki arkadaşlarsa onlar çıksın ortaya. Ki bu da bir gecikme ve buna bağlı maddi kayıp davası olması gerekir. Kimse de bunu karşılamaktan imtina etmez zaten. Ben 1 yıl kooperatif başkanlığı yaptım. 5 ay zaten temel atılamamış, 7 ayda benim hangi kararım gecikmeye neden olmuş?”
BU İŞ CEZALANDIRMA İŞİNE DÖNÜŞÜYOR
Aslanoğlu, kooperatif davasıyla ilgili konuşmasını şöyle noktaladı: “İşin geldiği nokta özetle, milyarlarca liralık bir usulsüzlükten en son etik tartışmaları dinliyorduk. Bunlar da tartışılır ama dediğim gibi sorular varsa orada cevap veririm. Cezaevlerinde hasta olan arkadaşlarımız var. Bizim yargılandığımız suçların bugün yatarı yok. Gerçekten bu iş cezalandırma işine dönüşüyor yani. Ben yalnız bırakılmayla ilgili bir şey hissetmiyorum. Yani İzmirlilerden de yazan çizen oldu. Umut ediyoruz ki bu dayanışma, bu birliktelik yeni bir vakaların olmasını engeller. Ülkede bu durumu kanıksamaya başladık, bu tehlikeli bir şey. Şu an bir belediyeye operasyon yapıldığı zaman bile alt yazı şeklinde geçiliyor. Bunların normalleşmemesi lazım. Ülkenin ekonomisinin düzelmesi için de belli ki adalet lazım. Aksi takdirde belli ki tüm bu iyileştirmeler daha da kötüleştirecek. Şimdi asgari ücreti tartışıyoruz. Bütün yükü asgari ücretli, emekliler mi çekecek. Bütün bu yükü son 5 – 6 yıldır asgari ücretli çekiyor.”
Aslanoğlu kooperatif sürecini anlattı: Büyükşehir içinden baltalandı!
Kooperatif davası sürecine ilişkin basın toplantısı düzenleyen CHP İzmir eski İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, kentsel dönüşüm sürecinin İzmir Büyükşehir Belediyesi içerisinden kimseler tarafından baltalandığını söyledi. Ayrıca Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Özçelik’in inşaat çalışmaları sürecinde beton rengini beğenmediği için 45 süresinde inşaat durdurduğunu anlattı.
Yayınlanma :
16.12.2025 12:05
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: