Sıla ARABACIOĞLU - GERÇEK HABERCİ-ÖZEL RÖPORTAJ- “İnsanların pandemiden dolayı canı sıkıldıklarında hep resim çiziyordu. Tuvalleri, şövaleleri, boyaları, fırçaları vardı ve ben de bunları görünce çok etkilendim. Babama benim neden tuvalim yok dedim ve babamda bana birkaç gün sonra hediye olarak tuval, şövale, boya, fırça almış. O zaman ilk olarak tuval resimlerine başladım daha sonra kara kaleme geçtim.”
Bu şiirsel sözleri çocuk ressam Esila İçen’den dinledim. Meslek hayatımın en farklı röpoprtajlarından biri oldu. Çünkü, kendisinden çok şey öğrendim. Bir çocuğun sanata ilgili olabilmesi için habgi koşullara sahip olması gerektiğini anlattı. Dünyaya yetişkinlerin olgularından uzak ve doğal bakan çocuk zihninin doğruyu ve güzeli bulma arayışını gördüm. Annesi Aslı ve babası Ramazan İçen bizi buluşturdu ve ortaya bu söyleşi çıktı. Gelin Esila İçen’e kulak verelim ve resimle olan yolculuğuna ortak olalım.
Sevgili Esila, bize kendin hakkında bilgi verebilir misin? Kaç yaşındasın? Okula gidiyor musun? Annen baban kimlerdir? Kardeşin var mı?
Öncelikle benim adım Esila İçen, Annemin ismi Aslı babamın ismi Ramazan, bir tane kardeşim var onun da adı Yağız Ali. Şu anda 6’ncı sınıfa geçtim, 11 yaşındayım. Çiğli’deki Selim Deniz Ortaokulu’nda okuyorum.
Bize resme olan ilgini anlatabilir misin? Ne zamandan beri resim yapıyorsun ve bu resim yapma isteği sende nasıl oluştu?
Resim yapmaya kendimi keşfettiğimde başladım. Aslında pandemi öncesinde de çiziyordum; ama bu dönemde genelde evdeydik ve kendime vakit ayırabildim o yüzden pandemi döneminde sürekli olarak çizmeye başladım.
Pandemi öncesinde resimle ne kadar uğraşıyordun?
Pandemi öncesinde resme tek ilgim resim dersindeydi. Ve şöyle söyleyeyim çizgi film karakterleri çiziyordum. O yüzden çok fazla ilgim yoktu.
Resme olan ilgini bize biraz aktardın; ama bana bu ilginin biraz da okul ortamıyla ilgili olduğunu anladım. Ne dersin?
Aslında şöyle bir sırrım var, benim ilkokul öğretmenim benim resimlerimi hiç beğenmiyordu. Beni hiçbir yarışmaya almıyordu, resimlerimin kötü olduğunu bile söylüyordu. Ben de biraz hırs edip resme daha fazla odaklanmış olabilirim.
Pandemi döneminde ne oldu da bir anda resim çizmeye başladın; çünkü önümüzde sayısızca güzel resim var. Seni etkileyen ne oldu?
Ben aslında ilk olarak bunu internette gördüm. İnsanların pandemiden dolayı canı sıkıldıklarında hep resim çiziyordu. Tuvalleri, şövaleleri, boyaları, fırçaları vardı ve ben de bunları görünce çok etkilendim. Babama benim neden tuvalim yok dedim ve babamda bana birkaç gün sonra hediye olarak tuval, şövale, boya, fırça almış. O zaman ilk olarak tuval resimlerine başladım daha sonra kara kaleme geçtim. İlk resmim olan at resmini gördükten sonra ailem bana çok destek oldular, onlar da çok beğendi ve çok şaşırdılar. Ben bunu görünce neden daha fazla çizmeyeyim diye düşünerek boş zamanlarımda resim çizmeye başladım.
At resminden bize biraz bahseder misin? Bunun ilhamı nasıl oluştu?
İlk olarak ben bunu bakarak çizdim. Telefondan gerçek bir atı karakaleme yansıttım. Annem atları çok seviyordu. Benim de aklıma at çizmek geldi. Hem asil bir hayvan hem de annem seviyor. Atın saçı, yelesi çok güzel, gözleri anlam içeriyor.
Atların bu özelliklerini nereden biliyorsun? Araştırma fırsatın oldu mu?
Küçüklüğümden beri at biniyorum. O yüzden biliyorum.
Resimlerinin arasında tavşan görüyorum. Bize bu tavşanın hikâyesini anlatır mısın?
Tavşana az bir süre harcadım çünkü benim çizimlerim en fazla birkaç saat alıyor.
Hangi zamanlarda sana çizim yapma isteği geliyor?
İçimden geldiği zaman yapıyorum. Annemle babam yorulup bir odaya çekiliyor, kardeşim televizyon izliyor. Ben de bu zamanları değerlendiriyorum.
Evdeki çalışma alanın nasıl?
Annem ve babamın çalışma ortamıma katkısı çok fazla var. Küçük bir kardeşim olduğu için o bazen yüksek sesle televizyon izleyebiliyor. Annemler hemen bunu durduruyor. Annem ve babamın bu davranışı hem resim yapmamı hem de derslerimi olumlu etkiliyor.
Sen evin büyük çocuğusun, sen resim çizerken kardeşinin de bu alana ilgi duyması için onu destekliyor musun? Bu konuda konuşmalarınız oluyor mu?
Ben kardeşime çizmesi için destek vermeye çalışıyorum; ama Yağız resimle ilgilenmeyi sevmiyor. Ben bazen oturup insan çizmeyi öğretiyorum ona.
Kardeşin resmin dışında bir sanat alanı ile ilgilense hoşuna gider mi?
Resmin dışında da olsa yetenekli bir kardeşimin olması beni mutlu eder.
Resimlerinin arasında genelde hayvan resimleri görüyorum. Demek ki doğaya hayvanlara bil ilgin var. Örneğin bir kadın resmin de var. Senden hayvan dışındaki resimlerin hakkında bilgi alabilir miyim?
Şöyle anlatayım mesela bu kadın resmi biraz düşündürüyor. Siyahi bir kadın çizdim, biraz mutsuz çünkü ona zenci deniyor. İnsanlar daha fazla “zenci” diye hitap ediyor, siyahiler kendilerine takılan zenci isminden hoşlanmaz. Bunu bana annem öğretmişti. Gökyüzündeki bulutları biraz koyu renkli çizmeye çalıştım onlar da kadının mutsuzluğunu simgeliyor.
Burada bir ağaç resmi de var, ondan bahsedebilir misin?
Bu ağacı görünce bana eski çocukları hatırlatıyor. Eskiden çocuklar böyle çok salıncaklarda sallanmaz, lastiklere ip bağlayıp kendi salıncaklarını yaparlarmış. Bunu ben bir yere tatile gittiğimizde öğrendim. Bende o yüzden bir ağaç eşliğinde lastikle resim yapmaya çalıştım.
Diğer resminde ormanlık alan ve gökyüzü görüyorum. Bunu tarif eder misin?
Bu resmi at resmimi çizdikten sonra çizdim. Bu resim şöyle aslında, dayım bana Ressam Bob’u izletti. Buna çok ilgi duydum ve ağaç yapımlarını öğretiyordu. Ben de denemek istedim. Ağaç nasıl çizdiğimi test ettim, ileriki zamanda üstüne gideceğim.
Resim çizen bir çocuk olarak ilerde resimle ilgili ne yapmak istiyorsun. İlerde kendini nerede görmek istersin?
İnsanlar benim resimlerimle sergide karşılaşmalarını istiyorum. Kendi resimlerimin kopyalarını insanlar çıkarsın ve duvarlarına asmalarını isterim.
Ressamlar, kitap kapakları da çiziyor ya da okulunun içinde resimler vardır oralarda da yapıyorlar. Böyle bir şey yapmak ister misin?
Buralarda da resim yapmak isterim; ama kendime ait bir sergimin ve atölyemin olmasını daha çok isterim. İnsanlara kendi atölyemde resim yapmayı öğretmek istiyorum.
Bu konuda toplumu yönetenlerden ne bekliyorsun?
Ben daha fazla resim atölyesi açılmasını istiyorum çünkü çocuklar resimlerde kendi düşünce ve duygularını ifade ediyor bu da toplumun gelişmesi açısından çok önemli.
Bu şiirsel sözleri çocuk ressam Esila İçen’den dinledim. Meslek hayatımın en farklı röpoprtajlarından biri oldu. Çünkü, kendisinden çok şey öğrendim. Bir çocuğun sanata ilgili olabilmesi için habgi koşullara sahip olması gerektiğini anlattı. Dünyaya yetişkinlerin olgularından uzak ve doğal bakan çocuk zihninin doğruyu ve güzeli bulma arayışını gördüm. Annesi Aslı ve babası Ramazan İçen bizi buluşturdu ve ortaya bu söyleşi çıktı. Gelin Esila İçen’e kulak verelim ve resimle olan yolculuğuna ortak olalım.
Sevgili Esila, bize kendin hakkında bilgi verebilir misin? Kaç yaşındasın? Okula gidiyor musun? Annen baban kimlerdir? Kardeşin var mı?
Öncelikle benim adım Esila İçen, Annemin ismi Aslı babamın ismi Ramazan, bir tane kardeşim var onun da adı Yağız Ali. Şu anda 6’ncı sınıfa geçtim, 11 yaşındayım. Çiğli’deki Selim Deniz Ortaokulu’nda okuyorum.
Bize resme olan ilgini anlatabilir misin? Ne zamandan beri resim yapıyorsun ve bu resim yapma isteği sende nasıl oluştu?
Resim yapmaya kendimi keşfettiğimde başladım. Aslında pandemi öncesinde de çiziyordum; ama bu dönemde genelde evdeydik ve kendime vakit ayırabildim o yüzden pandemi döneminde sürekli olarak çizmeye başladım.
Pandemi öncesinde resimle ne kadar uğraşıyordun?
Pandemi öncesinde resme tek ilgim resim dersindeydi. Ve şöyle söyleyeyim çizgi film karakterleri çiziyordum. O yüzden çok fazla ilgim yoktu.
Resme olan ilgini bize biraz aktardın; ama bana bu ilginin biraz da okul ortamıyla ilgili olduğunu anladım. Ne dersin?
Aslında şöyle bir sırrım var, benim ilkokul öğretmenim benim resimlerimi hiç beğenmiyordu. Beni hiçbir yarışmaya almıyordu, resimlerimin kötü olduğunu bile söylüyordu. Ben de biraz hırs edip resme daha fazla odaklanmış olabilirim.
Pandemi döneminde ne oldu da bir anda resim çizmeye başladın; çünkü önümüzde sayısızca güzel resim var. Seni etkileyen ne oldu?
Ben aslında ilk olarak bunu internette gördüm. İnsanların pandemiden dolayı canı sıkıldıklarında hep resim çiziyordu. Tuvalleri, şövaleleri, boyaları, fırçaları vardı ve ben de bunları görünce çok etkilendim. Babama benim neden tuvalim yok dedim ve babamda bana birkaç gün sonra hediye olarak tuval, şövale, boya, fırça almış. O zaman ilk olarak tuval resimlerine başladım daha sonra kara kaleme geçtim. İlk resmim olan at resmini gördükten sonra ailem bana çok destek oldular, onlar da çok beğendi ve çok şaşırdılar. Ben bunu görünce neden daha fazla çizmeyeyim diye düşünerek boş zamanlarımda resim çizmeye başladım.
At resminden bize biraz bahseder misin? Bunun ilhamı nasıl oluştu?
İlk olarak ben bunu bakarak çizdim. Telefondan gerçek bir atı karakaleme yansıttım. Annem atları çok seviyordu. Benim de aklıma at çizmek geldi. Hem asil bir hayvan hem de annem seviyor. Atın saçı, yelesi çok güzel, gözleri anlam içeriyor.
Atların bu özelliklerini nereden biliyorsun? Araştırma fırsatın oldu mu?
Küçüklüğümden beri at biniyorum. O yüzden biliyorum.
Resimlerinin arasında tavşan görüyorum. Bize bu tavşanın hikâyesini anlatır mısın?
Tavşana az bir süre harcadım çünkü benim çizimlerim en fazla birkaç saat alıyor.
Hangi zamanlarda sana çizim yapma isteği geliyor?
İçimden geldiği zaman yapıyorum. Annemle babam yorulup bir odaya çekiliyor, kardeşim televizyon izliyor. Ben de bu zamanları değerlendiriyorum.
Evdeki çalışma alanın nasıl?
Annem ve babamın çalışma ortamıma katkısı çok fazla var. Küçük bir kardeşim olduğu için o bazen yüksek sesle televizyon izleyebiliyor. Annemler hemen bunu durduruyor. Annem ve babamın bu davranışı hem resim yapmamı hem de derslerimi olumlu etkiliyor.
Sen evin büyük çocuğusun, sen resim çizerken kardeşinin de bu alana ilgi duyması için onu destekliyor musun? Bu konuda konuşmalarınız oluyor mu?
Ben kardeşime çizmesi için destek vermeye çalışıyorum; ama Yağız resimle ilgilenmeyi sevmiyor. Ben bazen oturup insan çizmeyi öğretiyorum ona.
Kardeşin resmin dışında bir sanat alanı ile ilgilense hoşuna gider mi?
Resmin dışında da olsa yetenekli bir kardeşimin olması beni mutlu eder.
Resimlerinin arasında genelde hayvan resimleri görüyorum. Demek ki doğaya hayvanlara bil ilgin var. Örneğin bir kadın resmin de var. Senden hayvan dışındaki resimlerin hakkında bilgi alabilir miyim?
Şöyle anlatayım mesela bu kadın resmi biraz düşündürüyor. Siyahi bir kadın çizdim, biraz mutsuz çünkü ona zenci deniyor. İnsanlar daha fazla “zenci” diye hitap ediyor, siyahiler kendilerine takılan zenci isminden hoşlanmaz. Bunu bana annem öğretmişti. Gökyüzündeki bulutları biraz koyu renkli çizmeye çalıştım onlar da kadının mutsuzluğunu simgeliyor.
Burada bir ağaç resmi de var, ondan bahsedebilir misin?
Bu ağacı görünce bana eski çocukları hatırlatıyor. Eskiden çocuklar böyle çok salıncaklarda sallanmaz, lastiklere ip bağlayıp kendi salıncaklarını yaparlarmış. Bunu ben bir yere tatile gittiğimizde öğrendim. Bende o yüzden bir ağaç eşliğinde lastikle resim yapmaya çalıştım.
Diğer resminde ormanlık alan ve gökyüzü görüyorum. Bunu tarif eder misin?
Bu resmi at resmimi çizdikten sonra çizdim. Bu resim şöyle aslında, dayım bana Ressam Bob’u izletti. Buna çok ilgi duydum ve ağaç yapımlarını öğretiyordu. Ben de denemek istedim. Ağaç nasıl çizdiğimi test ettim, ileriki zamanda üstüne gideceğim.
Resim çizen bir çocuk olarak ilerde resimle ilgili ne yapmak istiyorsun. İlerde kendini nerede görmek istersin?
İnsanlar benim resimlerimle sergide karşılaşmalarını istiyorum. Kendi resimlerimin kopyalarını insanlar çıkarsın ve duvarlarına asmalarını isterim.
Ressamlar, kitap kapakları da çiziyor ya da okulunun içinde resimler vardır oralarda da yapıyorlar. Böyle bir şey yapmak ister misin?
Buralarda da resim yapmak isterim; ama kendime ait bir sergimin ve atölyemin olmasını daha çok isterim. İnsanlara kendi atölyemde resim yapmayı öğretmek istiyorum.
Bu konuda toplumu yönetenlerden ne bekliyorsun?
Ben daha fazla resim atölyesi açılmasını istiyorum çünkü çocuklar resimlerde kendi düşünce ve duygularını ifade ediyor bu da toplumun gelişmesi açısından çok önemli.