Trabzon'un Ortahisar ilçesinde Sanayi mahallesindeki kaporta ustası Ekrem Türe, yaptığı sıra dışı çalışmasıyla müşterilerin ilgi odağı oluyor. Küçük hasarlı araçların kaportasını değişik ağaç dallarıyla düzelterek adeta orijinalinden farksız hale getiren Türe, işinin yoğunluğu nedeniyle müşterilerine aylar sonrasına randevu veriyor. Sıra dışı uygulama sayesinde aracın kaporta boyası çıkmadan düzelttiğini ve bu sayede aracın değeri düşmediğini belirten Türe, sabır isteyen mesleğini severek yaptığı için çok tercih edildiğini söylüyor.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen araçların kaportasını odunla düzelten Türe, uygulamanın ilk kez kendisi tarafından keşfedildiğini ifade ederek işlerinin çok yoğun olduğunu ifade ediyor.
Bu yöntemin ilk kez kendisi tarafından uygulamaya koyduğu ve bu sayede işlerinin açıldığını dile getiren Türe, “Çıraklığı saymasak 1979 yılından beri normal kaporta yapıyordum. Yaklaşık 10-15 yıl sonra farklı bir uygulamayı hayata geçirerek odunla kaporta düzeltmeye başladık. O yıllarda makine yokken ağaçlarla, odunlarla masaj yapar gibi aracın kaportasını yapmaya koyulduk. Yani aracın sacını bozmadan, kırmadan, boyasını dökmeden o işleri yaptık. Bu fikir benden geldi ben ürettim. Önce arkadaşlarımın sonra kendi arabam derken baktık ki bu böyle güzel oluyor daha sonra devam ettirdik. Zaten o sıralar işler hemen açıldı. Ağaç işini yaklaşık 25 yıldır yapıyorum. Trabzon’da bu işe başladıktan sonra benden görenler yapmaya başladı. Çoğu bu işi makine ile yapıyor ancak makine her yerini yapamazsınız. Kaportaya odunlarla masaj yapa yapa sacı tamamen hiç bozmadan düzeltiyoruz. Böyle yaptığımız için herkes bizi tercih ediyor. Böylelikle arabanın boyası çıkmıyor değeri düşmüyor” dedi.
"Randevu usulü çalışıyoruz"
Mesleğinin sabır isteyen bir iş olduğunu kaydeden Türe, “Bu iş sabır isteyen bir iş. Acele yapayım dersen istenilen gibi olmaz. Bu işi bu sanatı seveceksin. Benim bu yaştan sonra paraya ihtiyacım yok ancak sevdiğim için yapıyorum. Zaten sevmezsen bu işi yapamazsın” diye konuştu
Randevu usulüyle çalıştığını vurgulayan Türe, “Önce vatandaşın arabasını görüyoruz; kendisine şu kadar masrafı dedikten sonra randevu veriyoruz. 15 gün sonrasına da randevu veriyoruz. Bazılarına iki gün sonra sıra verdiğimiz oluyor. Bu tamamen arabanın durumuna bağlı. İstanbul’dan bile gelip aracını yaptıranlar oluyor. Beni İstanbul’dan çağırdılar gel burada bu işi yap diye ancak ben buradan başka bir yerde çalışmam zaten işim başımdan aşmış. Giresun’dan, Artvin’den, Gümüşhane’den, Erzurum’dan çok araba geliyor. Yeni nesilden bu işi yapan var örneğin çırağım bu işi güzel yapıyor öğrendi. Trabzon’da bu işi 20 kişi yapıyorsa iyi yapan sayısı 3-5 kişiyi geçmez. Bazı müşterilerimiz başka yerde yaptırdığı aracını istediği gibi olmadığı için bize getiriyor. Bizde aracı yeniden yapmak durumunda kalıyoruz. Daha sonra bize dua ediyor. Bu işte bir defa azim olacak, yani bu işi seveceksin. Bu iş el becerisi isteyen bir meslek, nokta atışı çok önemli. Ağaçlarım hepsi özel. Gürgen, kızılcık, şimşir ve komar ağacı bunları kullanıyorum. Kaportanın her faklı yerine başka ağaç kullanıyorum. Örneğin kapıdaki düzeltmelerde şimşir, kızılcık ağacı kullanıyorum. Odunla düzeltme iyi oluyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen araçların kaportasını odunla düzelten Türe, uygulamanın ilk kez kendisi tarafından keşfedildiğini ifade ederek işlerinin çok yoğun olduğunu ifade ediyor.
Bu yöntemin ilk kez kendisi tarafından uygulamaya koyduğu ve bu sayede işlerinin açıldığını dile getiren Türe, “Çıraklığı saymasak 1979 yılından beri normal kaporta yapıyordum. Yaklaşık 10-15 yıl sonra farklı bir uygulamayı hayata geçirerek odunla kaporta düzeltmeye başladık. O yıllarda makine yokken ağaçlarla, odunlarla masaj yapar gibi aracın kaportasını yapmaya koyulduk. Yani aracın sacını bozmadan, kırmadan, boyasını dökmeden o işleri yaptık. Bu fikir benden geldi ben ürettim. Önce arkadaşlarımın sonra kendi arabam derken baktık ki bu böyle güzel oluyor daha sonra devam ettirdik. Zaten o sıralar işler hemen açıldı. Ağaç işini yaklaşık 25 yıldır yapıyorum. Trabzon’da bu işe başladıktan sonra benden görenler yapmaya başladı. Çoğu bu işi makine ile yapıyor ancak makine her yerini yapamazsınız. Kaportaya odunlarla masaj yapa yapa sacı tamamen hiç bozmadan düzeltiyoruz. Böyle yaptığımız için herkes bizi tercih ediyor. Böylelikle arabanın boyası çıkmıyor değeri düşmüyor” dedi.
"Randevu usulü çalışıyoruz"
Mesleğinin sabır isteyen bir iş olduğunu kaydeden Türe, “Bu iş sabır isteyen bir iş. Acele yapayım dersen istenilen gibi olmaz. Bu işi bu sanatı seveceksin. Benim bu yaştan sonra paraya ihtiyacım yok ancak sevdiğim için yapıyorum. Zaten sevmezsen bu işi yapamazsın” diye konuştu
Randevu usulüyle çalıştığını vurgulayan Türe, “Önce vatandaşın arabasını görüyoruz; kendisine şu kadar masrafı dedikten sonra randevu veriyoruz. 15 gün sonrasına da randevu veriyoruz. Bazılarına iki gün sonra sıra verdiğimiz oluyor. Bu tamamen arabanın durumuna bağlı. İstanbul’dan bile gelip aracını yaptıranlar oluyor. Beni İstanbul’dan çağırdılar gel burada bu işi yap diye ancak ben buradan başka bir yerde çalışmam zaten işim başımdan aşmış. Giresun’dan, Artvin’den, Gümüşhane’den, Erzurum’dan çok araba geliyor. Yeni nesilden bu işi yapan var örneğin çırağım bu işi güzel yapıyor öğrendi. Trabzon’da bu işi 20 kişi yapıyorsa iyi yapan sayısı 3-5 kişiyi geçmez. Bazı müşterilerimiz başka yerde yaptırdığı aracını istediği gibi olmadığı için bize getiriyor. Bizde aracı yeniden yapmak durumunda kalıyoruz. Daha sonra bize dua ediyor. Bu işte bir defa azim olacak, yani bu işi seveceksin. Bu iş el becerisi isteyen bir meslek, nokta atışı çok önemli. Ağaçlarım hepsi özel. Gürgen, kızılcık, şimşir ve komar ağacı bunları kullanıyorum. Kaportanın her faklı yerine başka ağaç kullanıyorum. Örneğin kapıdaki düzeltmelerde şimşir, kızılcık ağacı kullanıyorum. Odunla düzeltme iyi oluyor” ifadelerini kullandı.
