MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Türkiye’nin Şam yönetimi ile birlikte Kuzeydoğu Suriye’de Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı operasyon düzenleyebileceğine dair sözleri, Kürtüler arasında tepki ile karşılandı ve çözüm sürecine dair kaygıları artırdı. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu tepkisini, “Kürtlerin de kırmızı çizgileri var” sözleri ile ifade ederken Diyarbakır eski Milletvekili Abdulbaki Erdoğmuş, “Türkiye’nin bu denli Suriye'nin içişlerine müdahil olmasını Kabul etmiyoruz” diye konuştu.
T24'te yer alan habere göre MHP lideri Bahçeli’nin Kuzeydoğu Suriye’ye ilişkin açıklamaları, Kürtler arasında tartışma konusu oldu. Bahçeli’nin, “SDG/YPG’nin Suriye yönetimi ile 10 Mart 2025 tarihinde imzaladığı mutabakat zaptına riayet ve gereğini harfiyen yapması, aksi halde Ankara ile Şam’ın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz hale geleceği herkesçe bilinmelidir” ifadelerini kullanması, Kürtler arasında yeni çözüm sürecine yönelik kaygıları arttırırken Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik operasyon sinyali olarak algılandı.
“Kürtlerin katliam yapmış bir güce teslim olması isteniyor”
Bahçeli'ye X platformu üzerinden yanıt veren CHP Diyarbakır Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Sezgin Tanrıkulu, “Kürtlerin de kırmızı çizgisi var” dedi. Tanrıkulu, şöyle devam etti:
“Hiçbir şeyin olmadığı bir yerde Kürtlerin kendilerine karşı ve Suriye haklarına karşı katliam yapmış ve ondan devşirilmiş bir güce teslim olmalarını istiyorlar. Herkesin kırmızı çizgisi varsa, Kürtlerin de kırmızı çizgisi var. O kırmızı çizgi de sonuçta kendi onurlarını, kendi haklarını, kendi namuslarını, kendi coğrafyalarını korumaktır.”
“Yeni bir operasyon istemiyoruz”
Bahçeli’nin sözleri Kürt kamuoyunda “barış sürecinin bozulacağına yönelik endişeleri arttırırken”, aydınlar ve yazarlardan hükümete, provokasyonlara karşı dikkatli olunması çağrısı yapıldı. Aydınlar İnisiyatifi üyesi Diyarbakır eski Milletvekili Abdulbaki Erdoğmuş da Erbil merkezli Rûdaw TV’ye yaptığı açıklamada, “Bir operasyon ihtimali her zaman vardır ama biz kesinlikle böyle bir şeyin olmasını istemiyoruz. Türkiye'nin bu denli Suriye'nin iç işlerine müdahil olmasını kabul etmiyoruz ve tarafların uzlaşmasına engel olunmamalıdır” dedi.
Bahçeli aramıştı
Abdullah Öcalan'ın PKK'ye silah bırakma çağrısının ardından Devlet Bahçeli; Ahmet Türk, Tuncer Bakırhan'ı, Pervin Buldan, Edirne'de tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve son olarak milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nu arayarak katkılarını taktir etmişti. Tanrıkulu, telefon görüşmesini şu ifadelerle paylaşmıştı:
“MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli, beni aradığında kendisine geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha ilettim; içinden geçtiğimiz dönemle ilgili olarak herkesin sorumluluğu ve katkısının önemli olduğu konusunda sohbetimiz oldu. Kendisinin sağlığında, daha güzel günlerde görüşme dileğimizi de paylaştık. Sayın Devlet Bahçeli'ye bir kez daha geçmiş olsun diyorum ve sağlık dileklerimi buradan da paylaşıyorum.”
“Birlikte yaşama arzusunun en güçlü göstergesi”
Aralarında Erdoğmuş’un da bulunduğu yaklaşık 90 aydın, siyasetçi, akademisyen ve kanaat önderi, Türkiye'de 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmaların sona erdirilmesi için önceki gün “Çözüm Süreci Deklarasyonu” yayınlamıştı. Deklarasyonda, Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sürece yönelik kararlı tutumlarına dikkat çekilirken kalıcı barış için TBMM’nin inisiyatif alması çağrısı yapılmıştı.
Deklarasyonda, son 50 yılda yaşanan silahlı çatışmaların 80 bini aşkın can kaybına, milyonlarca mağduriyete ve 2 trilyon doları aşan ekonomik kayba yol açtığı hatırlatılarak, “Bunca uzun zamana rağmen etnik kitlesel çatışmaların yaşanmamış olması, Türkler ve Kürtler başta olmak üzere birlikte yaşama arzusunun en güçlü göstergesidir” ifadeleri kullanılmıştı.
Komisyon işçi ve işverenleri dinleyecek
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 11 Eylül Perşembe ve 12 Eylül Cuma günlerinde işçi ve işveren kuruluşlarının temsilcilerini dinleyecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: