Yerine kayyım atanan CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi makamında ziyaret etti. Özer, "Barış sürecine doğrudan ve dolaylı katkı sağlayacak hususlar ve çelişkiler üzerine derin bir sohbetimiz oldu. Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için kimsenin dışlanmaması ve özellikle bu süreçte CHP’ye yapılan kuşatmanın son bulmasının önemine değindim. Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bunu mutlaka başarmalı ve yakaladığımız bu fırsat hiçbir koşulda heba edilmemelidir" ifadesini kullandı.
Bahçeli'yi MHP Genel Merkezi'ndeki makamında ziyaret eden Özer, Bahçeli ile yeni çözüm sürecine ilişkin olarak konuştu. Özer görüşmede Bahçeli'ye kendisinin kaleme aldığı "Köklere Yolculuk" ve "İnsanlık Nereye Gidiyor?" kitaplarını da hediye etti.
Özer, sosyal medya üzerinden görüşmeye ilişkin olarak yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"Genel Başkanımız Özel’in selamlarını ilettim, barış sürecine samimi katkıları için teşekkür ettim"
"MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettim ve Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in selamlarını ilettim. Einstein 'Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz' der. Yıllar içinde ön yargı, ezberler ve korkularla beslenen süreç ancak samimi, kararlı ve özverili bir tutumla aşılabilir. Bu anlamda Sn. Bahçeli'ye barış sürecine özverili ve samimi katkıları için teşekkürlerimi sundum.
"Barış sürecine katkı sağlayacak hususlar üzerine derin bir sohbetimiz oldu"
Daha bir çok zorluğun üstesinden gelmek ve umutları boşa çıkarmamak için herkese ve her kesime büyük görevler düşüyor. Bizlerin de bu tarihi süreçte üzerimize düşeni yapacağımızı belirttim. Barış sürecine doğrudan ve dolaylı katkı sağlayacak hususlar ve çelişkiler üzerine derin bir sohbetimiz oldu. Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için kimsenin dışlanmaması ve özellikle bu süreçte CHP’ye yapılan kuşatmanın son bulmasının önemine değindim.
"AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece olacak katkısını vurguladım"
Yargıya olan güvenin artırılmasının işin mihenk noktası olduğu, bunun barış sürecinin güven bulması için gerekli olduğu, güven artırıcı adımlara ihtiyaç olduğuna değindim. Yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi gerektiği, tutuksuz yargılama ile bir yumuşamaya ihtiyaç olduğunu, kayyım rejimine son verilmesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece olacak katkısını vurguladım. Zira günümüzde yargıya olan güvenin azalması ülkemiz demokrasisine ve barış sürecine zarar verdiği aşikardır.
Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bunu mutlaka başarmalı ve yakaladığımız bu fırsat hiçbir koşulda heba edilmemelidir. Zira bu fırsat sadece Türkiye’nin iç barışı için değil, aynı zamanda bölge barışı içinde büyük bir öneme sahiptir. Türkiye bu sorunu demokrasi içinde çözmeli, eşit temelde barış içinde bir arada yaşamayı perçinlemelidir. Kadirşinas ve nazik ağırlamaları için Sn. Bahçeli’ye teşekkür ediyorum."
Yorumlar
Kalan Karakter: