Barışın Kahramanlarını Selamlıyorum
Yayınlanma :
04.05.2013 21:50


Bugünü herkes hatırlasın. Tam 4,5 aydır
Türkiye sınırları içinde bir dağdan bir dağa kurşun sıkılmadı. 134 gündür hiçbir şehrin kenar
mahallelerinde kapılar çalınıp “oğlun
çatışmada şehit oldu” denmedi. Tam 18
haftadır analar oğullarının tabutu başında gözyaşı dökmedi. Babalar “vatan sağ olsun, dava var olsun” demek
zorunda kalmadı. Türkiye’de tam 3 bin 40
saattir ne polis KCK operasyonları kapsamında sabaha karşı siyasetçilerin
kapısına dayandı ne karakolda vatan nöbeti tutan Mehmetçik bomba sesiyle uyandı.
Geleceğe doğru içimizin umutla dolmasının üzerinden tamı tamına 181 bin 440 dakika geçti. Farkında
mıyız bilmiyorum ama; tam 30 yıl
sonra ilk kez memleketimize bahar geldi.
Mezopotamya’nın en güzel şehri Mardin’den, barışın içi boş, içinde ne var
diyenlere, kuşkuyla yaklaşanlara, ortada kalanlara soruyoruz.
Açlığın,
yoksulluğun, işkencenin, her türlü hak ihlalinin normal karşılandığı ülkemizde,
yüreği demokrasi için çarpan tüm kardeşlerimize sesleniyorum:
memnuniyetsizliğiniz, işkencenin, ölümün, hak gasplarının olmayacak olması mı?
En önemlisi de baskılara maruz kalan, dili ve varlığı inkar edilen bir halkın;
haklarının artık bir sorun olmaktan çıkıp eşit yurttaş olması mı sizi rahatsız
ediyor?
Ahmet Kaya bir şarkısında, “Ağladıkça, dağlarımız
yeşerecek” diyordu. Dağlarımızın, bunca acı ve gözyaşından sonra bin bir
renkli çiçeklerle yeşeriyor olması mı sizi rahatsız ediyor?
Bir halkın var olma mücadelesi için sürgünlerde daha kaç aydınımızın
ölmesini bekliyorsunuz? Kaç Ahmet Kaya kaç Yılmaz Güney’in ölmesini
bekliyorsunuz? Kaldırımlarını, yağmurlarını ve insanlarını tanımadıkları
şehirlere gömülen o insanları hatırlayanınız var mı?
Biz hatırlıyoruz ve unutturmayacağız.
Dostlar, savaşmak ve öldürmek kolay. Zamanla
öldürülenler bir sayı haline geliyor; ateş sadece düştüğü yeri yakıyor.
Bugün, kaç annenin acısından haberimiz var? Kaçının yanında olabiliyoruz.
Yanında olsak o acı biter mi? Kan ve
ateş deryasına dönmüş bir memlekette, her an ölümle yaşamak aklı karı mıdır?
Barış uğruna kimleri kaybettik biliyor musunuz? Bir cumhurbaşkanı
yitirmedik mi? Özal, barışı getireceğim diye hayatından olmadı mı? Eşref
Bitlis’i hatırlayın. “Bu iş silahla olmaz” dediği için faili meçhule kurban
giden paşayı unutmayın. Ya Kürt halkının bilgesi Ape Musa Diyarbakır ortasında
infaz edilmedi mi? Diyarbakır halkının ve esnafının duvarlarına fotoğraflarını
asacak kadar sevilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı kaybetmedik mi? Derin
yapının peşine düşen araştırmacı-gazeteci Uğur Mumcu hala hafızamızda. Türk-
Ermeni kardeşliğini savunan Hrant Dink gibi bir değeri 17’sindeki çocuklara
öldürtmediler mi?
Bugün, barış uğruna bedel ödeyen, ebediyete gitmiş, tüm barış kahramanlarını
selamlıyorum. Biliyoruz onlar geri dönmeyecekler. Ama geri dönmesini
beklediklerimiz için, Ahmet Kaya’nın o güzelim sesine yakışan Nevzat Çelik’in
yazdığı şiirle bitirelim:
(…)
bir sabah anne
bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
adı başka sesi başka nice yaşıtım
koynunda
çiçekler
çiçekler içinde
bir ülke getirirler
başlarını
koymak için yorgun dizine
sen hazır tut dizini anne
o mükemmel güne
…..
NOT: Bu
yazı, Karabağlar
Belediyesi’nin Mardin’e yaptığı gezi dönüşü İzmir’de 3 Mayıs’ ta yazıldı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: