başkanlarına "Sizlere gönderilen broşürler okumuyor, verdiğimiz mesajları
yeterince dinlemiyor ve halka anlatmıyorsunuz" diyerek serzenişte bulundu
ve "AK Parti'nin kendi oy tabanı Başkanlıkla ilgili çalışmalarını çok daha
iyi yere taşımalı." dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Bizler AK Parti'yi istişare üzerine inşa ettik. Her kademede
istişareyi pusulamız olarak değerlendirdik. AK Parti'nin üye sayısı 8 milyon
300 bin. Son seçimde AK Parti'nin Türkiye genelinde aldığı oy 21 milyon 400 bin
rakamına ulaştı. Biz 76 milyona karşı sorumluyuz.
Bizim 6 ay arayla yaptığımız genişletilmiş istişare
toplantımız ve aynı şekilde illerimizde yapılan il danışma meclisi toplantıları
istişare içindir. Ayrıca bizim her ay genişletilmiş il başkanları toplantımız
da farklı bir istişare toplantısıdır. Sadece milletvekili düzeyinde istişare
yeterli değildir.
Başbakan Erdoğan'dan Başkanlık fırçası
MYK ve MKYK toplantılarımızda en üst düzeyde
istişarelerimizi yapıyoruz. Kanaat önderleriyle, STK temsilcileriyle de bir
araya geliyoruz. İl başkanlarımızla, ilçe başkanlarımızla bir araya geliyoruz.
AKTİF ZAMAN
AYIRAMAYANLAR SİYASET YAPMASIN
Bazı arkadaşlarımız 'teşkilatı çok meşgul ediyoruz'
diyorlar. 'Bunlar bezginlik getirmiyor mu?' diyen arkadaşlarımız da var. Altını
çizerek şunu söylüyorum: Siyaset pasif zaman anlayışıyla yapılmaz, aktif zaman
anlayışıyla yapılır. Aktif zamandan buraya zaman ayıramayanlar zaten siyaset
etmesinler. 'İşlerimi tamamen bitireyim akşam geçerken de parti teşkilatına
uğrayayım' derseniz bu hizmet anlayışı olmaz. Bu işe ciddi manada zaman
ayıranlar girsin. 76 milyonun sevki idaresidir. Vatan topraklarını modern bir
çağa en önde çıkarma gayretidir. Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler
seviyesine çıkarmaktır. Onun için aktif zaman politikasıyla bu işi yapacağız. 1
sene kalmadı, AK Parti 11 ay sonraki seçimlerde il genel bazında alacağı
oylarla seçimleri silip süpürecek ve Türkiye'yi farklı bir geleceğe
taşıyacaktır. Bizim Türkiye'deki istikrar çizgimizin farklı esmesi lazım.
Çınar ağacı benzetmesini ben çok sık yaparım. Bu istişare
toplantısında çınar misalini özellikle dikkatlerinize sunmak isterim. Hem
Selçuklu, hem Osmanlı, hem de günümüz devletinde geleceği temsil eder. Kökü
derinlerde olmayan devrilir. Öncelikle biz adeta bir çınar gibi köklerimizi
derinlerden almalıyız.
Kökü olmayan ağaç nasıl ayakta duramazsa dalıyla, yaprağıyla
irtibatı olmayanlar da ayakta duramaz. Sizler bu Çınar ağacının gövdesi,
yaprakları, dallarısınız. Her birinizin görevi çok, ama çok önemli ve hayati.
İlçenin nüfusu az olabilir uzak olabilir. Her bir dal her bir yaprak çınarın
gövdesinin sağlığı için hayati derecede öneme sahiptir.
TEK GAYEMİZ MİLLETE
HİZMET
Siz kapılarınızı kapattığınız zaman orası ışık almaz. AK
Parti'nin başkanları, milletvekilleri, bakanları üzerinde ne kadar sorumluluk
taşıyorsa, aşağıya inelim sandık müşavirlerine kadar bütün her yapı da en az o
kadar sorumluluk taşır. Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde, Edirne'nin Keşan
İlçesi'nde yaşanabilecek bir aksaklık, genel merkezi de etkiler. Bunu unutmamak
gerek. Millete hizmet dışında hiçbir gaye için göreve gelmedik. 24 saatimizi
sadece millete hizmet için kullanacağız. Hiçbir bahaneyi, hiçbir engeli
tanımıyoruz. Mazereti olan, engeller karşısında korkan, yorulan arkadaşlar
kanalları açık tutmalı. Boşa geçirecek tek bir saniyemiz yok. Her bir arkadaşım
hangi kademede olursa olsun gece başını yastığa koyduğunda 'vatanım ve milletim
için ne yaptım' sorusunu kendisine sormalı. AK Parti siyaseti hizmetle yaparken
rakipler semboller ithamlar ve tahriklerle yapmaya çalışıyor. Halkımız on
yıllar boyunca devam eden gerilim siyasetinden dün olduğu gibi bugün de hiç
hazetmedi. Halkımız bölücü değil, birleştirici bir dil bekliyor.
TAHRİKLERE
KAPILMAYACAĞIZ
Kaba dilin, tahrik dilinin tuzağına düşmeyeceğiz. Aldatan
olmayacağız, aldanan da olmayacağız. Siyasi partilerin süt yönetimleriyle o partilere
oy vermiş kardeşlerimizi ayrı tutacağız. Sabır her zaman bizimle olacak
bıkmayacağız, usanmayacağız. Tekrar tekrar anlatacağız. Unutmayın su damlaya
damlaya sabırla mermere nasıl işliyorsa, nasıl deliyorsa biz de öyle sabırla
çalışacağız.
2014 TÜRKİYE
AÇISINDAN KRİTİK BİR YIL
2014 yılı Türkiye açısından kritik bir seçim yılı. Yıl
ortasında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor. Bir halk oylaması da gündeme
gelebilir. Açıkçası kurulduğumuz günden beri gireceğimiz en kritik seçimlere
hazırlanıyoruz. Önceki seçimler bir altyapı ve temel oluşturdu. Zemini
güçlendirdik. Demokrasinin, hukukun milli iradenin sarsılmaz şekilde kuvvet
kazanmasını sağladık. Artık istikbale çok daha ağırlık vereceğiz.
BİZ ALDIĞI KOMUTLA
HAREKET EDEN ROBOTLAR DEĞİLİZ
Doğruları kendilerine anlatmadığımız tek bir vatandaş
bırakmayacağız. Teşkilatta ahenge, genel merkezle irtibata önem vereceğiz. Biz
aldığı komutla hareket eden robotlar değiliz. Biz farklılıklarımız da olsa
gönül birliği yapmış bir teşkilatız. Biz kesrette vahdet anlayışını yaşayacak
bir teşkilatız. Renklerimizi muhafaza edecek, ancak uyum içinde yeni zaferlere
imzamızı atacağız.
SADECE GENEL
BAŞKAN'IN VERDİĞİ MESAJLAR YETMEZ
Kamuoyu araştırmalarında bir şeye çok dikkat ediyorum; acaba
AK Parti teşkilatı o konuda ne diyor? Hangi oranda bu soruya destek veriyor?
Çözüm sürecine destek vermede AK Parti'nin tabanı ne diyor? AK Parti'nin tabanı
yüzde yüze yakın destek vermiyorsa orada tepe ve taban arasında bir sıkıntı
var. Sadece Genel Başkan'ın, ilgili başkanların verdiği mesajlar yetmez. Bir
başkanlık sistemi tartışılıyor. Bunu Başbakan söyledi tamam. Bunu ilk defa mı
söyledi Başbakan? Turgut Bey de söyledi bunu. Bizim ecdadımıza baktığımızda
Osmanlı bunu yaşamış. Dünyada yüzü aşkın ülke bunu yaşıyor.
Ama bizde, AK Parti'ye oy verenler muhalefetin
propagandalarına aldanırsa o zaman biz de şuna inanırız: Tavrını koyamayan bir
teşkilat anlayışı ortaya çıkıyor. Sizlere gönderilen broşürleri okumuyor,
verdiğimiz mesajları yeterince dinlemiyor, halka anlatmıyorsunuz!
Ne diyorlar, parlamenter sistem, Başkanlık sisteminde yok
diyorlar. Bugün Amerika'da parlamento yok mu, Rusya'da yok mu? Var.
BAŞKANLIK SİSTEMİNDE
BAŞKAN BİR KRAL DEĞİLDİR
Başkanlık sisteminde Başkan bir krallık değildir. Bizdeki
cahiller Başkan'ı kral gibi takdim ederek yalan söylüyorlar. Amerika'da Başkan
parlamentodan izin almadan bir helikopter hibe edemez. Biz bu noktada daha
güçlüyüz. AK Parti'nin kendi oy tabanı başkanlıkla ilgili çalışmalarını çok
daha iyi yere taşımalı. Eğer adımlarımızı buna göre atmazsak meydanı boş
bulanlar bu süreci yürütür. AK Parti yanlışları ortadan kaldırarak milletin
önüne konulan çakıl taşlarını süpürmekle görevlidir ki daha başarılı olalım.
Çok daha hızlı yürümemiz lazım. Çılgın projeler diyoruz, ama bir çılgın projenin
gerçekleşmesi için bize hendek atlattılar. 3-4 sene gecikmeli proje
başlatabiliyorsunuz. Bizim bir Marmaray'ımız var. Çanak çömlek hikayesi bize 4
sene kaybettirdi. Şimdi 29 Ekim'e yetiştirmek istiyoruz. Her geçen zaman bu
ülkenin aleyhine işliyor.
SEN O AKLINI KENDİNE
SAKLA
Türkiye 4 yıl içinde modern bir havalimanına ulaşacak.
Birileri geliyor Kanalistanbul gereksiz bir proje diyorlar. Sen o aklını
kendine sakla. İstanbul'a bir farklılık kazandıracak, bambaşka bir yapılaşmayı
getirecek Kanalistanbul'u gerçekleştireceğiz. Taksim gezi alanı diyoruz, buna
da karşı çıktılar. Kışlayı yeniden yapacağız dedik, hemen ana muhalefet karşı
çıktı. Kurul reddetti. Biz de reddine ret dedik. Bu kurullar niçin var? Çanak
çömleği koruyorsun da oradaki tarihi kışlayı niye korumuyorsun? Denizin dibinde
üç beş tane çatal kaşık bulunmuş, Taksim'deki askeri kışlaya hayır diyorsun? Bu
ideoloji değil de nedir? Sonra orada basın toplantısı yapıyorlar. Bak şimdi
oluyor, yayalaştırma projesi sürüyor. Hem kışlamızı yapacağız hem de bölgenin
çehresi farklılaşacak. Orada sadece kışla olmayacak. Orada alışveriş alanları,
konferans salonları olacak. Otel ve belki de rezidans olacak.
İSTANBUL-İZMİR
OTOYOLU 2016'DA TAMAMLANACAK
Önümüzde üçüncü köprü çalışmaları var. Temel atma merasimimizi
yapacağız. Böylece 3. köprünün yapımıyla ilgili çalışmalar hızla başlayacak.
İstanbul - İzmir arasındaki viyadüklerin çoğunun temeli atıldı. Çok kısa bir
süre sonra 2015'te projenin 3'te 2'sini bitireceğiz. 2016 gibi de
İstanbul-İzmir otoyolunu tamamlamış olacağız. Bütün bunlar AK Parti iktidarına
yakışır. Diğerlerinin böyle bir derdi var mı? Biz ne dedik hep? Halka hizmet
Hakk'a hizmet.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
GÜÇLÜ BİR ÇINAR
Türkiye Cumhuriyeti özellikle son dönemde
gerçekleştirdiğimiz reformlarla her zamankinden daha güçlü bir çınara
dönmüştür. AK Parti tıkanan kanalları açmış, yanlı devlet ve bozuk çarkı
düzeltmiştir. Türkiye'de statüko partileri cumhuriyetimize miyop bir gözle
bakmış. O koca çınarı cılız bir filiz olarak görmüşlerdir. CHP ve MHP bu
kökleri göremedikleri için koca cumhuriyeti de korunmaya muhtaç bir filiz gibi
görmeye devam etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti kökü derinlerde olan, dalları
semayı kucaklayan güçlü bir çınardır. Esen
her fırtınada sallanacak kadar zayıf değildir. Bu çınar içinden
çürütülecek kadar aciz değildir. Ekonomisiyle, milletiyle azametli bir
çınardır. Cumhuriyeti taze bir filiz gibi görenler, temellerin her an
sarsılacağını zannederler. O genç dinamik nesilleriyle görenler, bu çınarın hep
güçlendiklerini görecekler. 10 yıldır birileri Türkiye'nin bölündüğünü,
Cumhuriyet'in temelinin sarsılacağını bir papağan gibi dile getiriyor. Onlar ne
dediyse tersi oldu. Onlar her zaman kaybetti. 10 yılı aşkın sürede millet hep
kazandı.
EY KILIÇDAROĞLU VE
BAHÇELİ, BÖLÜNEN ÜLKE BU MU?
Muhalefet partileri 10 yıldır 'bölündük, bittik' diyor. Tam
tersine 10 yıldır büyüyor, gelişiyoruz. Bütün bu krizlere rağmen biz yolumuza
devam ettik. Sessiz devrim dediler, ama biz yola devam ettik. 10 yıl önce
görevi devraldığımızda MB'nin döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Şu anda en son
açıklanan rakamla MB'nin döviz rezervi 132 milyar dolara ulaştı. Sevgili
kardeşlerimiz IMF'ye 23 milyar dolar borcumuz vardı. Şu anda borç 400 milyon
dolar. 14 Mayıs'ta bu borcu tamamen kapatıyoruz, borcu sıfırlıyoruz. Şimdi
soruyorum ey Bahçeli ey avaneleri, ey Kılıçdaroğlu ey avaneleri, bölünen batan
ülke bu mu? Ey Bahçeli siz borçlandınız biz ödedik.
Şimdi diyor ki hadi gönder Yüce Divan'a. Valla seni Yüce
Divan kabul eder mi bilmiyorum? Malum zaman aşımı falan da var. Belde
başkanlarımız, ilçe başkanlarımız sizlere göndereceğimiz belgeleri halkımıza
anlatın. Bunların kirli yüzlerini görsünler. Ziraat Bankası yüzde 59 faizle
kredi veriyordu. Hem de çok ufak bir meblaya. Yüzde 59 niree yüzde 5 nireee..

SİZE VERDİĞİMİZ
BİLGİLERİ HALKA DOĞRU ANLATIN
Bunlar Türkiye en borçlu ülke diyorlar. Ekonomi bildikleri
de yok. O zaman 100 liranın 70 lirası borçtu. Biz onu yüzde 34'e düşürdük. Eğer
bizi G-20'ye aldılarsa bunun için aldılar. Yeter ki siz, size verdiğimiz
bilgileri halka doğru anlatın. Şimdi ben burada bir meseleye değinmek
istiyorum. Son 10 yılda yaptığımız her reformun karşısında blok bir cephe oldu.
Bir tarafta AK Parti oldu, bir tarafta da blok halinde adeta tespih taneleri
gibi dizilmiş muvazzaf siyasetçiler oldu. 2010 halk oylamasını hatırlayın. CHP,
MHP, BDP, İşçi Partisi, TKP cephe halinde karşımızda oldu. Milletim halk
oylamasında bunlara cevabını verdi. Derslerini defalarca aldılar,
akıllanmadılar.
YİNE TESBİH GİBİ AK
PARTİ'NİN KARŞISINA DİZİLDİLER
Şu anda, çözüm sürecinde, aynı blok, aynı cephe, birkaç
eksiğiyle, fazlasıyla, yine tespih taneleri gibi AK Parti'nin karşısına
dizildiler. CHP, MHP, Türkiye Komünist Partisi, emekli siyasetçiler, milletin
defterini dürdüğü siyasetçiler, sandığa gömülüp oradan çıkamayan siyasetçiler,
dikkatinizi çekiyorum, İşçi Partisi'nin önderliğinde, yeniden kucaklaştılar.
DÜN LAKABI ÇOBAN
OLANLAR ŞİMDİ KOYUN OLDU
Dün lakabı 'çoban' olanlar, şimdi İşçi Partisi'nin koyunu
oldular. Güya ulusalcı CHP, İşçi Partisi'nin piyonu oldu. Güya milliyetçi MHP,
İşçi Partisi'nin yedeği haline geldi
MHP'nin, terör örgütüne akıldanelik yapan İşçi Partisi'yle
nasıl kucak kucağa olduğunu benim MHP'li kardeşlerim çok net olarak görüyorlar.
Şu anda şehirlerde, bir avuç çapulcunun, Akil İnsanlar Heyeti'ne karşı
gerçekleştirdiği eylemleri, İşçi Partisi ile bir avuç sözde MHP'linin yan yana
yaptığını benim milletim de MHP'ye gönül vermiş kardeşim de görüyor
TUTUNACAK TEK DALLARI
TERÖRDÜ, O DA BİTİYOR
Bekaa Vadisi'ne gidip terör örgütü ile hatıra fotoğrafı
çektirenler, bugün benzer bir cephenin içinde yer alıyorlar. Yoksul gariban
ailelerin çocukları dağa çıkıyor, şehit oluyor, naaşı geliyordu. Bu kan
ticareti içinde al gülüm - ver gülüm şeklinde geçinip gidiyordu. Şimdi takke
bir kez daha düştü. Bunların ellerinde tek bir tutunacak dal vardı o da
terördü. Şimdi o da sona eriyor. Ve onlar da son sığınaklarını kaybediyorlar.
CHP-MHP-İşçi Partisi-Emekli siyasetçisi çırpınıp duruyor. Ekmek teknelerini
kaybediyorlar. Ellerinde siyaseti dizayn edecek malzeme kalmadı. Bunlar
iktidara gelseler Kandil'e davet mektubu gönderip mağaralarına terörist
çağırırlar. İstedikleri kadar sokakları terörize etsinler, istedikleri kadar
ittifak yapsınlar biz bunların değil, milletin ittifakına bakarız.
ASLA VE ASLA BİR
PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİL
Çözüm süreci içinde asla ve asla bir pazarlık söz konusu
değildir. Buradan CHP ve MHP liderlerine sesleniyorum, bizi İmralı'da pazarlık
içindeymişiz gibi gösterenlere sesleniyorum; biz bu ülkenin değerlerini
pazarlık yapacak kadar alçalmadık, asla da alçalmayız. Normalleşen,
demokratikleşen, ret, inkar ve asimilasyon politikalarını terk eden, güçlenen
bir Türkiye'de silahla, şiddetle hiçbir şey elde edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Biz Türk kardeşimle Kürt kardeşimin aynı zeminde kucaklaştığı vatan toprağını
tesis ediyoruz. Biz yeni anayasaya da bir kavram oturttuk. Türkiye'de ne kadar
etnik unsur varsa bu o başlığın altındadır. Ama hep bunlar hedef saptırıyorlar.
Kürt kardeşlerime diyorum ki siyasi Kürtçülük yapma. Dönüp Türk kardeşime
diyorum ki sen de siyasi Türklük yapma.
Tayyip Erdoğan'ı yaradan Alla, Güneydoğu'da Kürt Mehmet'i de yarattı. Bizim
aramızdaki İslam kardeşliği bambaşka bir zenginlik. Düşman nazarlarla
birbirimize bakmayacağız. Geldiğimizden bu yana Güneydoğu ve Doğu'da 40
katrilyona kadar yatırım yaptık. Batıda ne varsa Güneydoğu'da da Doğu'da da o
olacak dedik.
AKİL İNSANLARLA
BULUŞUN, KUCAKLAŞIN
Akil İnsanlar illerinize, ilçenize geldiğinde siz de onlarla
buluşun, kucaklaşın. Sizler onlara gereken her türlü desteği verin. Şiddetin
olduğu hiçbir yerde fikir sağlıklı bir şekilde var olamaz. Türkiye bu süreçten
büyümüş olarak çıkacak. Unutmayın şu anda Türkiye'de tarih yazılıyor. Yazılan
bu tarihi hep birlikte inşa ediyoruz. Tarihi inşa etmeye hep birlikte devam
edeceğiz. Rabbim birbirimizi bizden ayırmasın.(ensonhaber.com)
Yorumlar
Kalan Karakter: