Başbakanlık Müşaviri Adil Öksüz'le Görüşmesinin Detaylarını Anlattı
Gözaltındayken Adil Öksüzle görüşen başbakanlık müşaviri Ali İhsan Sarıkoca o görüşmenin detaylarını anlattı.
Yayınlanma :
09.07.2017 09:49


Saygı Öztürk'ün Sözcü gazetesindeki yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
“Benim karakola girdiğim andan, çıktığım ana kadar yaşanan her şey kamera kayıtlarında var. Benim gidişim Adil Öksüz'ü bir ziyaret, onunla görüşme değil, o anki psikoloji ve öfkeyle ‘vatan haini' olarak gördüğüm kişiye bütün karakoldaki polis ve jandarmanın da duyacağı şekilde bağırdım, çağırdım, hakaretler ettim. Kazan'da gördüğüm şehitleri ve köprüde 16 yaşında oğluyla birlikte şehit edilen Erol Olçak'ı anlattım. Daha da öfkelendim. Sinirime hakim olamadım ve daha da ileriye gittim.”
“Ben, yapılanları, şehitleri anlatınca, ‘biz böyle olmasını tasvip etmiyorduk' dedi. Bunun üzerine bağırarak, ‘Senin Fethullah'ın da ‘bu işin içinde yokuz' diyecek. Biz sizi biliriz. Bir de sözde ilahiyatçı olacaksın. Bunları İslam'da hangi kriterlere oturtuyorsun?”
"Ben hafızım. Başkalarını kandırabilirsin ama beni kandıramazsın' dedim.”
“Bunun üzerine Adil Öksüz, bana Arapça bir ayet okudu. Ayet konusu ‘masumların öldürülemeyeceğine' ilişkindi. Bu sözleri üzerine daha da öfkelendim, Arapça olarak ‘Niye söylediğiniz şeyi yapmazsınız' anlamına gelen ayeti okudum. Ardından da, ‘Ben hafızım. Başkalarını kandırabilirsin ama beni kandıramazsın' dedim.”
“Adil Öksüz, dikkatlice yüzüme baktı, ‘Ben hafız değilim' dedi. Bunun üzerine ‘Sen Müslüman da değilsin. Bir ihtimal Müslüman olduğunu iddia ediyorsan, bu saatten sonra kıvırmadan bildiklerini devletimize anlat. Bir ihtimal belki ahiretini kurtarmış olursun' dedim. Mahzunlaştı, başını önüne eğdi, cevap da vermedi.”
'O DA DUYUYORDU'
"Ben oradayken, polis Serter'in amiri ‘normale dönebilirsiniz' talimatı verdi. Serter hazırlanırken ekibindeki bir arkadaş, sıkıntılı ifadeyle, “Abi bu herif namaz kılmak istiyor” dedi. “Bu kadar kişinin öldürülmesine sebep olan adam Allah'ın huzuruna çıkmayı hak etmiyor. Üstelik bu şekilde namaz kılamayacağına ilişkin 50 tane ayet bulabilirim. Bırak kılmasın” dedim. Bu sözleri Adil Öksüz de duyuyordu."
“Ben oradan ayrıldım. Adil Öksüz'le başka hiçbir görüşmem olmadı. Karakola girmemle çıkmam arasındaki süre bir saatlik bir mevzudur. Bu süre içerisinde Adil Öksüz'le konuşmam da en fazla 5 dakikadır. Konuşmama da orada bulunan çok sayıda polis ve jandarma da şahittir. Ben onlardan Serter Koçak ile ekibindeki iki polisi tanıyorum”
“Bu adamın serbest bırakılabileceğine de asla ihtimal vermedim. Salıverildiğini öğrendiğimde Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü'ye gittim, ‘Bu adam nasıl serbest bırakılır. Bu işte tuhaflık var' dedim. Gülcü, ben oradayken telefonla birilerine talimat verdi, bu konu üzerinde önemle durulmasını istedi.”
'KIRILMA NOKTASI'
Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasıyla ilgili ilginç bir ayrıntı var. Adil Öksüz, diğer şüphelilerle birlikte Ankara Emniyeti ve oradan Ankara Adliyesi'ne getirilmek üzereyken, son anda Sincan Adliyesi'ne götürülüyor. Orada da serbest bırakılıyor. Başbakanlık Müşaviri Sarıkoca, “Bana göre kırılma noktası da bu” diyor.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: