
Batmaz, pandemi başladığından bu yana sağlık emekçilerinin sorunlarıyla ilgili uyarılar yaptıklarını söyleyerek, “Pandemi başladığından beri ısrarla söylediğimiz şey, sağlıkçılar her geçen gün tükenmenin eşiğine geldiler, hatta maalesef bugün yaptığımız basın açıklamasında da dile getirdiğimiz bu. Artık dayanacak gücümüzün kalmadığını söylüyoruz. Çünkü her geçen gün belli önlemler alınırken, sağlık çalışanlarının sağlığını koruma haklarını koruma açısından hiçbir adım atılmıyor. Bir başarı hikayesi çizilip anlatılıyor. Bu başarı hikayesinin en önemli ekipmanları, bireyleri bizleriz. Ama ne kararların alınmasında ne de önlemlerde bu konunun içinde değildik. Bu konuda sağlık emekçileri hem sürecin dışında bırakıldığı için hem de son yaşadıkları bu ölümlerle beraber artık tükenmenin eşiğine gelmiştir ” diye konuştu.
VİRÜSÜN MESAİ SAATİ YOK
Batmaz, 2 hafta önceki basın toplantısında da uyarılar yaptıklarını ifade ederek “Bundan 2 hafta önce yaptığımız basın toplantısında da dile getirmiştik. Bunlar geç kalınmış, eksik alınmış önlemler. Hayatın acil hizmetler haricinde durdurulması gerekiyordu, tabii bunun emekçilerin de desteklenmesiyle yapılması ve kimsenin mağdur edilmeden yapılması. Halkın en az 15 gün evde kalması. Ama bu uygulama olmadı. Her zaman olduğu gibi ilk süreçte, vakanın başladığı ilk zamanda alınan önlemlerde sadece hafta sonu çalışan bir virüsten bahseder gibi bahsedildi. Mesai saati olmayan bir virüsten bahsediyoruz. Bu bağlamda izinlerin belli saatlerin olması çok geçici çözümlerdir. Çok kalıcı ve doğru çözümler değildir. Bu noktada eksik olduğunu düşünüyoruz” sözlerine yer verdi.
DEPREM; COVİD POZİTİFTE BÜYÜK ROL OYNADI
Geçtiğimiz ay yaşadığımız büyük Seferihisar depremine değinen Erkan Batmaz, “İzmir’de ki salgın aslında belli bir süre kontrol altında tutuldu. Ama maalesef biliyorsunuz İzmir’de, Seferihisar merkezli büyük bir deprem yaşadık. Yaptığımız araştırmalarda; depremde temasın artması, sayıların artmasının COVİD pozitifin İzmir genelinde artmasında, muazzam bir etkisinin olduğunu gördük. Hastane kayıtları verilerimiz bunu doğruluyor. Ortalama şöyle söyleyebiliriz, depremin bir hafta öneki başvuru sayısıyla bir hafta sonraki başvuru sayısını kıyasladığımızda, 2- 3 katına çıkmış vaka sayısı ve başvuru sayısı tespit ettik. Yeni vaka sayılarını açıklaman önce kendi iletişim kurduğumuz sayı aslında İzmir’de 2- 3 bin 500 civarıydı, tabi bunlar sonradan açıklandı.
Haklılığımız maalesef ortaya çıktı. Biz isterdik ki bunun en başından beri şeffaf olması, İzmir’de ki verilerin hangi bölgede oluşu da çok çok önemliydi. Ama maalesef hem şeffaflık konusunda hem bilgilendirme hem de sağlık emekçilerini bu sürece katma konusunda eksik olduğundan İzmir’de ki vaka sayısı kontrol altında değil. Ve şuan çok yüksek seviyelerde her geçen gün de artmaya devam ediyor. Aldığımız bilgiye göre %83ler de İzmir yoğun bakım doluluğu, yatakların doluluğu. Bu doluluk oranı bizler içinde sahaf sağlığı açısından da çok tehlikeli. Bir an önce gerekli önlemler alınmalı. Daha kati önlemler alınmalı” ifadesini kullandı.
SAĞLIĞA AYRILMAYAN BÜTÇE
Sağlığa yeteri kadar bütçe ayrılmadığı takdirde yeni bir bulaşıcı hastalıkla mücadeleye kapı açacağımıza vurgu yapan Batmaz “Sağlık emekçileri olarak, aslında bu son süreçte 2021 bütçesine dair bir şey söylemek isteriz. Çünkü sağlığa ayrılmayan bütçe yarın yeni bir pandemiyle, yeni bir bulaşıcı hastalıkla mücadele etmemizde bir engeldir. Engel teşkil ediyordur. Bu noktada bizim, ısrarla 2021 sağlık bütçesinin daha kapsayıcı, daha birincil basamakları, koruyucu hizmetlerini öncelikli alan ve sonra tedavi edici hizmetleri göz önüne alan bir bütçe haline dönüşmesini istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: