Kültürpark'ta kapılarını açan 5. İzmir Kitap Fuarı, ilk gününde birbirinden değerli isimleri ağırladı. Fuarın onur konuğu karikatürist, yazar ve belgesel film yönetmeni Behiç Ak da fuarın açılış gününde okurlarıyla buluştu. Söyleşide çocuk edebiyatına verdiği önemin altını çizen Ak, çocukların özgürleşeceği şehirler yaratmak gerektiğini vurguladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliği ile düzenlenen İZKİTAP- 5. İzmir Kitap Fuarı kapılarını açtı. Fuarın onur konuğu karikatürist, yazar ve belgesel film yönetmeni Behiç Ak fuarın açılış gününde okurlarıyla buluştu. Ak, özellikle çocuklardan oluşan dinleyici kitlesine çocuk olmanın farkındalığı ve çocuk kitapları yazmanın püf noktaları ile ilgili birbirinden değerli bilgiler verdi. Günışığı Kitaplığı’nın kurucularından editör Müren Beykan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide katılımcıları Behiç Ak’ın kitaplarının renkli serüvenine yolculuk yaptı. Çocuklar ellerinde Behiç Ak’ın kitaplarıyla söyleşiye katıldı, yazara merak ettikleri konularda soru sorma imkanı buldu. Çocukluk haklarıyla, özgürlükleriyle yaşanmalı
Çocuk dostu şehirlerin çocukların yaratıcılığını artıracağını vurgulayan Behiç Ak, “Çocuklar sokağa çıkamıyorlar, bir ekrana hapsolmuş durumdalar. Evin dışının çocuklar için yaşanılmaz hale getirilmesi çocuk haklarına, insan haklarına aykırı. Çocukların da fikirleri alınarak çocukların özgürce kullanabileceği kamusal alanlar yaratılmalı. 'Çocuklar siz yarınların büyüklerisiniz' diye bir söz var ancak çocukluk sanki geçirilmesi gereken bir dönemmiş gibi. Oysa ki öyle değil, insan hayatının çok önemli bir dönemi ve haklarıyla, özgürlükleriyle yaşanmalı” diye konuştu. İlk günkü heyecanla 43 yıldır yazıyorum
Kitaplarının her birini ilk günkü heyecanla yazdığını vurgulayan Behiç Ak, geniş bir ailede büyüdüğü için sürekli annesinin, yengesinin, teyzesinin söyledikleri, yaşadıklarını not alarak hikayeler ürettiğini ve çocuk edebiyatını çok önemsediği için çocuk kitapları yazdığını söyledi. “Her şeye sıfırdan başlamak istediğim anlar olduğu için de yazabildim” diyen Ak, toplumsal tüm sorumlulukları bir kenara bırakıp kendini sıfırda hissederek üretebildiğini anlattı. Ak, “Tamamen istediğim için çocuk kitapları yazdım, para kazanmak için değil, birileri istediği için hiç değil. Çocuk edebiyatı o dönemde çok önemsenmiyordu Türkiye’de. Kitaplarımı bastırmak için görüştüğüm bir yayınevinde editör, bana ‘sen mimarlık okumuşsun yüksek yapmışsın çocuk edebiyatıyla uğraşman tuhaf değil mi’ demişti. Oysa mimarlıktan çok daha önemli bir şey yapıyordum. Mimarlıkta bina yaparsın ama burada konu çocuk” ifadelerini kullandı. Çocuklara okumayı ve hikayeler yazmayı önerdi
Cumhuriyet Gazetesi’nde 1982 yılından bu yana karikatür çizdiğini, hala tiyatro senaryosu ve kitap yazdığını ve ilk günkü gibi bunları yaptığını anlattı. Çocuk edebiyatında en önemli şeyin kitapların çocukların okuma ihtiyacını karşılaması değil okumasını kamçılaması olduğunu belirten Behiç Ak, “Çocukları okumaktan soğutmayacak, hevesini kırmayacak konular seçilmeli. Hatta çocuk hikayeyi okuyunca ben de yazabilirim diye düşünmeli” dedi. Çocuklara çok okumalarını, hikayeler yazmalarını ve bundan hiç vazgeçmemelerini önerdi.
Çocuk dostu şehirlerin çocukların yaratıcılığını artıracağını vurgulayan Behiç Ak, “Çocuklar sokağa çıkamıyorlar, bir ekrana hapsolmuş durumdalar. Evin dışının çocuklar için yaşanılmaz hale getirilmesi çocuk haklarına, insan haklarına aykırı. Çocukların da fikirleri alınarak çocukların özgürce kullanabileceği kamusal alanlar yaratılmalı. 'Çocuklar siz yarınların büyüklerisiniz' diye bir söz var ancak çocukluk sanki geçirilmesi gereken bir dönemmiş gibi. Oysa ki öyle değil, insan hayatının çok önemli bir dönemi ve haklarıyla, özgürlükleriyle yaşanmalı” diye konuştu. İlk günkü heyecanla 43 yıldır yazıyorum
Kitaplarının her birini ilk günkü heyecanla yazdığını vurgulayan Behiç Ak, geniş bir ailede büyüdüğü için sürekli annesinin, yengesinin, teyzesinin söyledikleri, yaşadıklarını not alarak hikayeler ürettiğini ve çocuk edebiyatını çok önemsediği için çocuk kitapları yazdığını söyledi. “Her şeye sıfırdan başlamak istediğim anlar olduğu için de yazabildim” diyen Ak, toplumsal tüm sorumlulukları bir kenara bırakıp kendini sıfırda hissederek üretebildiğini anlattı. Ak, “Tamamen istediğim için çocuk kitapları yazdım, para kazanmak için değil, birileri istediği için hiç değil. Çocuk edebiyatı o dönemde çok önemsenmiyordu Türkiye’de. Kitaplarımı bastırmak için görüştüğüm bir yayınevinde editör, bana ‘sen mimarlık okumuşsun yüksek yapmışsın çocuk edebiyatıyla uğraşman tuhaf değil mi’ demişti. Oysa mimarlıktan çok daha önemli bir şey yapıyordum. Mimarlıkta bina yaparsın ama burada konu çocuk” ifadelerini kullandı. Çocuklara okumayı ve hikayeler yazmayı önerdi
Cumhuriyet Gazetesi’nde 1982 yılından bu yana karikatür çizdiğini, hala tiyatro senaryosu ve kitap yazdığını ve ilk günkü gibi bunları yaptığını anlattı. Çocuk edebiyatında en önemli şeyin kitapların çocukların okuma ihtiyacını karşılaması değil okumasını kamçılaması olduğunu belirten Behiç Ak, “Çocukları okumaktan soğutmayacak, hevesini kırmayacak konular seçilmeli. Hatta çocuk hikayeyi okuyunca ben de yazabilirim diye düşünmeli” dedi. Çocuklara çok okumalarını, hikayeler yazmalarını ve bundan hiç vazgeçmemelerini önerdi.
