BEN UYKU DERDİNDE ONLAR OY PEŞİNDE

Gece yatmaz, sabah kalkmaz diye bir tabir kullanılır halk
arasında. İşte o tabirde bahsi geçen arkadaş bizzat benim.

Ben gündüz yatağımda mışıl, mışıl uyurken, mahallenin muhtar
adayı erken kalkan yol alır Ata sözüne çoktan uymuş ve yola koyulmuştu. İlk
durağı da bizim sokak tan yana seçmişti.

Kulaklarımı tırmalayan tiz bir sesle gözlerimi açtım.

Biraz daha yukarı kaldır, şimdide biraz sağa kaydır, hah
tamam dır şimdi hiç oynatmadan çak çivileri.

Duvara çakılan her çekiç darbesi beynimin içinde uğulduyordu
sanki…

Beni uykumdan eden bu münasebetsiz de Kim?

Henüz camı açmıştım ki beni tiz sesi ile uyandırmayı başaran
beyefendi aşağıdan aynı ses tonuyla dilekçe tarzında özürlerini sunuyordu.

Sevgili mahalle sakini hanım kızım verdiğimiz rahatsızlıktan
dolayı özür diliyoruz.. Bir yandan özür dilerken, diğer yandan kendi resminin
altına yazılan mahalle muhtar adayınız saygılarını sunar yazılı bez afişin bizim
duvara asılışını izliyordu.

İyi günler hanım kızım, oyunuz bizedir inşallah..

Hı hı çok beklersin sen daha.. Bugün uykumu böldün ya, yüz
oy hakkım olsa bir tanesini vermeyeceğim...

Ben mi çok suratsız oldum bu ara, yoksa insanlar mı bana
itici gelmeye başladı diye düşünürken, gözlerimin önüne bir oy uğruna şekilden,
şekile girerek şirin görünmeye çalışan muhtar adayı geldi, ve sorunun bende
olmadığını anlayarak az da olsa rahatladım...

Tam yastıkla başımı tekrar buluşturuyordum ki, bu defada
ısrarla çalınan kapı sesiyle irkildim..

Hayırdır İnşallah bu da kim? bu saat te.. Kalk Filiz, kalk
anlaşıldı bugün uyku haram sana...

Kapıyı açtığımda, karşımda asık suratıma nispet yaparcasına
gülümseyen on sekiz yaşlarında bir genç duruyordu..

Evet buyurun,

Genç Elinde duran şeffaf poşete konulmuş duvar saatlerinden
bir tane çıkartarak bana uzattı..

Buyrun abla

Nedir? bu

Belediyemizin halka hediyesi..

Sebep?

Sebep yok, sadece hediye

Rüşvet yani

Hayır abla hediye. Alıyor musun?

Hayır almıyorum güle, güle...

Genç çocuğun merdivenlerden inerken ayak sesinden çok kendi,
kendine söylenmesi işitiliyordu...

Sabah, sabah çattık delimidir, nedir?

Evet deliyim… Uykumu bölerek sana kapı açtığım için deliyim...

Seçim zamanları fakir,
fukaranın hakkı ile alınıp, sonrasında oy toplamak için hediye adı altında
halka geri dağıtılan basit eşantiyonları evime sokmayacak kadar deliyim...

Evet, gündüzleri biraz geç uyanırım, çoğu zaman delilik
sınırlarını da aşarım, Ama Söz konusu Ülkemin selameti olduğunda ne uyku kalır
gözlerimde, ne de delilik... Boş vaatlere, basit hediyelere kanarak oyumu heba
etmeyecek kadar akıllı olurum..