

İçerisinde hüzün olmayan,
iç burkmayan bir ayrılık var mıdır? bilmiyorum ama ayrılık kelimesinin
yazılışı, okunuşu bile hüzünlü. Varlığı, varlığınızın bir parçası olmuş ve
artık eskisi gibi bir arada olunamayacağını bilmek acıların en ağır olanıdır
belki de.
Zordur ayrılığın acısını
kaldırmak. Tam yüreğinizin ortasında bir yer acıyacak, içiniz, içinize
sığmayacak ev dar gelecek size boğulacak gibi olacaksınız, beyniniz tek bir
yere odaklanacak ayrıldığınız sevdiğiniz insana ve onunla yaşadığınız günlere,
ondan başkasını düşünmeyecek görmeyeceksiniz, hiç bir teselli sizi teskin
etmeyecektir siz yine bildiğinizi okuyacak ve durmadan hüzünlenecek hatta
ağlayacaksınız. Zamanla geçmiş olsa da acınız yüreğinizin bir köşesinde
ömrünüzün sonuna kadar size hayatınızda refakatçilik yapmaya devam edecek.
ALLAH kimsenin başına
vermesin temennisinin en çok yakıştığı yerlerden birisidir ayrılık.
Bu haftaki yazımda Yakın bir geçmişte yaşanmış gerçek bir aşk hikayesini
paylaşmak istedim sizlerle.
Seni seviyorum ama !!!
Genç adamın ağzından
dökülen her Ama kelimesi genç kızın yüreğinden bir parça alıp götürüyordu.
Kolay değildi, büyük sevgileri hiç yaşanmadan sonsuza kadar bitecek, iki
yabancı insan olarak hayatlarına devam edeceklerdi.
Keşke dedi genç kız, Keşke
hiç sevmeseydim, eskisi gibi dost kalmayı başarabilseydim. Bir yandan
keşkelerle boğuşurken, diğer yandan eski dostluklarını getiriyordu gözlerinin
önüne. Nede güzel günlerdi oysa, Bir birleriyle saatlerce sohbet ediyor,
beraber ağlayıp, beraber gülüyorlardı. Aşık olmak, delice bağlanmak yoktu
hesaplarında, zaten öyle bir ihtimalde yoktu, çünkü aralarında uçurumlar vardı.
İlk sevgi kıvılcımları
genç adamın yüreğinde yanmaya başladı. Ateş ve barut bir arada daha fazla
duramamış ve korkulan olmuştu. Bir müddet sevgisini sır gibi içinde saklamayı
başarsa da, daha fazla dayanamamış dostluklarının verdiği alışkanlıkla sırrını
kızla paylaşmaya karar vermişti. Sevgisine karşılık beklemek gibi bir düşüncesi
yoktu, tek istediği yaşayamasa da sevgisini en yakın dostuna anlatarak
rahatlamaktı.
Genç aşığın itirafı kızı
şaşırtmamıştı, çünkü tahmin ediyor ve anlatacağı günü bekliyordu. Sadece
gülümsedi genç kız, nasılsa zamanla unutur gider dedi kendi, kendine aradaki
uçurumları düşünerek.
Dostluklarına bir zarar
gelmemişti, eskisi gibi sohbetler ediyor genç aşık saatlerce sevgisini
yüreğinde yanan ateşi anlatıyordu kız ise sanki başka bir kızdan söz
ediliyormuş gibi sadece dinlemekle yetiniyordu.
Aşk ne irade dinliyor,
nede aradaki mesafeleri, uçurumları takıyor. Kız da aşka yenik düşmüş ve genç
adama tutulmuştu. Çekinerek anlattı sevdiği adama yüreğindekileri, ikisi içinde
korkulu günler başlamıştı artık.
YAKACAK, KAVURACAK. Öyle demişti genç adam
sevdiği kıza. Doğru tahmin etmişti yaktı, kavurdu her ikisi de çaresizdi
bildikleri tek şey bir birlerini deli gibi sevdikleriydi.
Tek çare kızdan uzaklaşmak
diye düşündü adam. Bir kaçıştı belki de kendinden, acılardan, en çokta genç
kızın gözünden dökülecek yaşlardan. Bu onun için çok kolay olmayacaktı ama
yapmak zorundaydı. Günleri sayıyordu, Askerlik yolu vardı önünde ve kızın
hayatını dondurup onu beklemesini istemiyordu. Gidip te dönmemekte vardı böyle
bir acıyı sevdiğine yaşatmaktansa ondan ayrı kalıp yüreğine taş basmayı
yeğledi.
Kızın telefonlarına cevap
vermiyor, zaman, zaman tersliyor bağırıyordu tek amacı kızın ondan nefret
etmesiydi.
Gerçek seven bir yüreğin
kolay, kolay kırılmayacağını acıda olsa her lafı içine atıp duymazdan
geleceğini hesaba katmamıştı. Genç kızda zaten hiç kırılmadı, gurur yapmadı her
defasında yalvardı sevdiği adama. Umutsuz bir sevdaydı evet, ama istediği tek
şey bir kaç günde olsa doyasıya sevgisini yaşamak. İnsanların yabana attığı,
boşa geçirdikleri günler, saatler genç kız için altın değerindeydi ve
sevdiğinden ayrı geçireceği her saniye onun için bin kez ölmek demekti.
Ve ayrılık günü geldi,
çattı. Genç adam sevdiğini dinlemeden, içindeki acıları öğrenemeden yüreğinde
taşıdığı büyük sevdasıyla Asker ocağının yolunu tutarken ardında gözü yaşlı,
Ömrünün son günlerini sevdiği adama hasret kalarak yaşayacak olan bir genç kız
bıraktı.
Aslında her iki aşıkta
kendilerinden bir birlerini korudu, ne kız adama yakında öleceğini anlatabildi,
nede genç adam ona, onun dökeceği tek damla yaşa dayanmayacağını anlatabildi.
İleride keşke dememek için
Aranızdaki uçurum her ne kadar büyük olursa, olsun hiç bir şeyi engel görmeden,
korkmadan içinizdeki sevgiyi doyasıya yaşayın.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: